CHP Zonguldak Milletvekili Ali İhsan Köktürk TBMM Başkanlığına sunduğu soru önergesinde, 4/C ile ilgili uygulamaları Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın yanıtlamasını istedi.

TBMM Başkanlığına bir soru önergesi veren CHP Zonguldak Milletvekili ve Parti Meclisi Üyesi Ali İhsan Köktürk, 4/C uygulamasıyla ilgili daha önce yapılan açıklamalar  ile bugün arasındaki farkın nedenini sordu.
Köktürk'ün Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın yanıtlaması istemiyle sunduğu soru önergesi "AKP Grup Başkanvekili Sayın Mustafa Elitaş'ın Meclis genel kurulunda 4 - C kararı nedeniyle Danıştay'a ağır bir dille eleştirdiği, ulusal basınımızda yer almıştır. Sayın Elitaş açıklamalarında "Danıştay Hükümetin yaptığı işlemlere karşı bir direnişi, eylemi desteklemek, teşvik etmek amacıyla bu kararı vermiştir. Bu kararın ekonomiye maliyeti 100 milyon TL'dır." Söylemlerine yer vermiştir" diyerek başladı ve şöyle devam etti:
HORTUMU DANIŞTAY ÖNLEDİ
Ancak, yüksek mahkememiz Danıştay'ın pek çok kararı ile ülkemiz kaynaklarının hortumlanmasının önüne geçilmiştir. Örneğin; hatırlayacağımız üzere, Ankara 10. İdare Mahkemesince iptal edilen ve temyiz başvurusu Danıştay'da reddedilen TÜPRAŞ'ın özelleştirme ihalesi, Danıştay'ın gerekçe ve eleştirileri doğrultusunda yeniden yapılmış, birinci ihalede yüzde 65,76'sı 1 milyar 302 milyon dolara yapılan satış, ikinci ihalede yüzde 51'i 4 milyar 147 milyon dolar olarak gerçekleşmiş ve aradaki tam 4,5 katrilyonluk kazancın birilerinin cebine aktarılması yani kısa tabiriyle hortumlanması Danıştay tarafından engellenmişti.
Buna göre;
-Geçmişte AKP İktidarında gerçekleştirilen Birinci TÜPRAŞ ihalesinin iptali suretiyle tek kalemde 4,5 katrilyon gibi büyük bir ülke kaynağının hortumlanmasının önüne geçen Danıştay'ın 4 - C kararı nedeniyle ekonomiye 100 milyon TL maliyeti olduğu söylemleriyle ağır bir şekilde eleştirilmesi, suçlanması vicdan ölçüleriyle bağdaşmakta mıdır?
-Tek kalemde iki devlet bankasından 750 milyon dolarlık krediyi yandaş medya yaratma amacıyla damadınızın genel müdürlüğünü yaptığı Çalık şirketine verilmesi göz önünde tutulduğunda; yıllarca emeğiyle mücadele eden ve sadece kazanılmış haklarını korumaya çalışan TEKEL işçileriyle ilgili kararın ekonomiye 100 milyon TL maliyet açtığı gerekçesiyle eleştirilmesi doğru mudur?
-Ülke kaynaklarını yukarıda verdiğimiz örneklerde görüldüğü gibi haraç mezat elden çıkarırken, maliyet ve kar zarar hesabı yapmayan siyasal iktidarınızın, sıra emeklilerimize, memur ve işçilerimize geldiğinde kılı kırk yararcasına hareket etmesi, seçimden önceki vaatleriniz ve söylemleriniz ile örtüşmekte midir?
-Emeği koruyan, hortumlamaları önleyen Danıştay'ın, ilgili kararları nedeniyle, bırakın eleştirilmeyi, aksine kutlanması daha doğru bir davranış değil midir?
Bu söylemleriyle, emekliye, memura, işçiye, geniş halk kitlelerine hizmet etmeyen AKP İktidarı kime hizmet etmektedir?