Kdz. Ereğli Eğitim İş Temsilciliği Cengiz Başaran yaptığı yazılı açıklamasında AKP Hükümetinin öğretmenevi ve kütüphane olarak da hizmet veren, bünyesinde hemşire yetiştiren bir sağlık meslek lisesinin de yer aldığı Öğretmenler Hastanesi'nin bulunduğu araziyi rant sağlamak için TOKİ ve yandaş kuruluşlara satmaya karar verdiğini belirterek AKP'nin sağlık hizmeti alanlarına zarar verdiğini ifade etti.
Başaran, "Eğitimcilere, öğretmenlere, aydınlara hatta onların hastalarına, hastanelerine, okullarına karşı bu düşmanca saldırıyı anlamak mümkün değildir. Akıllara zarar bir anlayışla karşı karşıya bulunuyoruz. Bu tür uygulamalarla "AKP sağlığa zararlıdır." tezi bir kez daha doğrulanmıştır" dedi.
Eğitim İş olarak hükümetin bu tutumunu kınadıklarını vurgulayan Kdz. Ereğli Eğitim İş Temsilciliği Cengiz Başaran, hükümeti adil olmaya davet ettiği açıklamasında şunları kaydetti:

SALDIRIYI ANLAMAK
MÜMKÜN DEĞİL
"AKP'nin siyaset-ticaret-tarikat zihniyeti ve rantiyeci yaklaşımı, bu defa da İstanbul Üsküdar'daki Öğretmenler Hastanesi'nde tedavi gören hastaları vurdu. AKP Hükümeti, öğretmenevi ve kütüphane olarak da hizmet veren, bünyesinde hemşire yetiştiren bir sağlık meslek lisesinin de yer aldığı Öğretmenler Hastanesi'nin bulunduğu araziyi rant sağlamak için TOKİ ve yandaş kuruluşlara satmaya karar verdi. Hastanede tedavi gören onlarca hasta evvelki gece apar topar taburcu edildi. Adeta hastalar sokağa atıldı. Sanki bir dinleme tesisi boşaltılıyormuş gibi kendilerine "Biraz evde istirahat edin." denildi. Bu hangi insanlığa ve hangi insan hakları anlayışına sığmaktadır?
Eğitimcilere, öğretmenlere, aydınlara hatta onların hastalarına, hastanelerine, okullarına karşı bu düşmanca saldırıyı anlamak mümkün değildir. Akıllara zarar bir anlayışla karşı karşıya bulunuyoruz. Bu tür uygulamalarla "AKP sağlığa zararlıdır." tezi bir kez daha doğrulanmıştır.

İNTİKAM ANLAYIŞI
Aynı zihniyet, on gün önce de İstanbul Kemerburgaz'da Zeynep Mutlu Vakfı'na ait okulu hukuk tanımaz bir anlayışla, okulların açılmasına bir ay kala boşaltılmasına bile fırsat vermeden yıkıp yerle bir etmiştir. Tarikat ve cemaatlere ait yasak Kuran kurslarına, yurtlara karşı hoşgörülü davranan AKP iktidarı, kendine muhalif gördüğü her kişi ve kuruma karşı acımasız bir intikam anlayışıyla hareket etmektedir. Taşkent-Balcılar Kasabası'ndaki kaçak yurt ve Kuran kursunun enkazında kaybettiğimiz 18 kızımızın mezarda kemiklerini sızlatanların yaptıkları bu tür yıkım ve uygulamalardan dolayı vicdanları hiç mi sızlamıyor? AKP iktidarı hep böyle "Hem suçlu, hem güçlü" olmaya devam mı edecektir? Çağdaş eğitim kurumlarına, Cumhuriyet değerlerine saldırılar, yıkımlar ne zamana kadar sürecektir? AKP'nin bu doludizgin, pervasız gidişi mutlaka durdurulmalıdır. Haktan, adaletten yana olanlar artık üç maymunu oynamaktan vazgeçmelidirler.
Eğitim-İş olarak AKP hükümetinin bu tutum, davranış ve uygulamalarını şiddetle kınıyoruz. Adını kamuoyuna Adalet ve Kalkınma Partisi olarak duyuran hükümetin uygulamalarında, adında yer alan "adaletin" zerresi bulunmamaktadır. AKP hükümetini, adına sahip çıkmaya ve adil olmaya çağırıyor, halkımızı ve tüm çalışanları, demokratik kitle örgütlerini de bu adaletsiz uygulamalara karşı çıkmaya davet ediyoruz."