Büro Emekçileri Sendikası Zonguldak Şube Başkanı Ufuk Esen, "Emekçilere yüzdelik zamları dayatıp, bütçede kaynak bulunmadığını söyleyen siyasi iktidar, yandaş şirketlere ise teşvik ve prim adı altında milyarlar akıtmaktadır. Bu ülkenin tüm emekçilerine açlık, sefalet ve yoksulluk sınırında ücretler dayatılmaktadır" dedi.

KESK'e bağlı Büro Emekçileri Sendikası (BES) Zonguldak Şube Başkanı Ufuk Esen, sendika üyeleri ile birlikte Adliye binası önünde yaptığı basın açıklamasında, AKP iktidarının kamu emekçileri arasındaki ücret adaletsizliklerini eleştirdi. BES Şube Başkanı Ufuk Esen, basın açıklamasında şöyle konuştu:

ADALETSİZLİĞE KARŞI ALANDAYIZ
"AKP iktidarı; İMF'nin talimatları doğrultusunda, kamusal alanı, kamu hizmetlerini ve kamu emekçilerini tasfiye etme politikalarını, kamu emekçileri arasındaki ücret adaletsizliklerini büyüterek hızlandırıyor. Sendikamız tarafından yıllardan bu yana 'eşit işe eşit ücret' ilkesinin uygulanması ve aynı işi yapan emekçilere unvan ve statü farkı gözetilmeksizin, aynı ücretin ödenmesi savunulmuş ve buna dair çok sayıda eylem ve etkinlikler yapılmış, davalar açılmıştır. AKP iktidarı kamuoyunu ve emekçileri yanıltmıştır! AKP iktidarı, 2008 yılında çıkartmış olduğu 5793 sayılı yasayla kamuoyuna ve kamu emekçilerine yönelik olarak 'eşit işe eşit ücret uygulamasına geçileceğini' açıklayarak tüm kesimleri yanıltmıştır. 2010/7 sayılı Bakanlar Kurulu kararın geçici birinci maddesi Anayasa eşitlik ilkesine aykırıdır! 12 Ocak 2010 tarih ve 2010/7 sayılı Bakanlar Kurulu kara rı ile kamu emekçilerinin yan ödeme ve ek gösterge katsayıları belirlenmiş olup, belirlenen rakamlarla; emekçile-re sefalet ücretinin dayatıldığı açıktır."

"YANDAŞ ŞİRKETLERE TEŞVİK PRİMİ ADI ALTINDA MİLYARLAR AKITILIYOR"
"Emekçilere yüzdelik zamları dayatıp, bütçede kaynak bulunmadığını söyleyen siyasi iktidar, yandaş şirketlere ise teşvik ve prim adı altında milyarlar akıtmaktadır. Bu ülkenin tüm emekçilerine açlık, sefalet ve yoksulluk sınırında ücretler dayatılmaktadır. Bu tür uygulamalardan derhal vazgeçilmeli ve tüm emekçilere insanca yaşanabilecek temel ücret ödemesine başlanmalı, sosyal güvencesi olmayan yoksul halk kesimlerinin de insanca yaşa mı güvence altına alınmalıdır. İlgili Bakanlar Kurulu Karan ile amir kadrolarında görev yapanlara yaklaşık olarak 100 TL ile 250 TL arasında ek ödeme artışı sağlanmış, ancak aynı ku rumda çalışan emekçilere yüzde 2,5'luk artış dışında herhangi bir iyileştirme yapılmamıştır Bu uygulama adil değildir ve derhal değiştirilmesi gerekmektedir. Yapılan bu iyileştirmenin tüm kamu emekçilerine yansıtılması sa ğlanmalıdır. İyileştirmenin amacı nedir? IMF'nin öngördüğü ve hükümet tarafından da kabul edildiği bilinen Kamu Personel Rejimi Reformu Yasa Taslağı ile kamu işyerlerinde görev yapmakta olan Genel Müdür Yardımcısı ve üstü kadroların 'devlet memuru' sayıldığı, daha alt kadroların ise sözleşmeli statüde çalıştırılmak isten diği yeni bir dönemin başlatılacağı bilinmektedir. IMF ile AKP hükümeti arasında yapılan son görüşmelerin ardın dan basına yansıdığı kadarıyla bu Ya sa Tasarısının önümüzdeki günlerde TBMM gündemine getirileceği anlaşılmaktadır.

"HÜKÜMET, KAMUOYUNU VE EMEKÇİLERİ YANILTMAYA DEVAM EDİYOR"
"AKP iktidarı, 12 Ocak 2010 tarihinde yayımlanan 2010/7 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile tüm kamu emekçilerinin ücrette adalet talebini göz ardı ederek; kamu emekçilerini birbirine düşüren, bölen, parçalayan, yöneticilerle memurları karşı karşıya getiren, çalışma düzenini ve iş barışını bozan ve nihayetinde kamu hizmetlerini, kamusal alam ve kamu emekçilerini tasfiye eden, emek ve emekçi düşmanı politikalarla, çalışanlar arasındaki ayrımcı yaklaşımlarını ortaya koymaktadır. Diğer yandan, bu uygulama kendi içinde de birçok çelişki barındırmaktadır. Hükümet tarafından amirlerin üc retleri artırılırken, idareci ve amir olarak görev yapan pek çok emekçi bu iyileştirmeden faydalandırılmamıştır. Nüfus müdürleri, Maliye, Gelir İdaresi Başkanlığı, SGK Başkanlığı, Gümrük Müsteşarlığı gibi pek çok kurumda idareci ve amir pozisyonunda görev yapanlar, Şef kadrosunda bulunanlar bu iyileştirmenin dışında bırakılmış, onlara yönelik herhangi bir düzenleme yapılmamıştır. Adalet Bakanlığı Kurum İdari Kurulu Toplantılarında altına imza atmış olduğu haklı taleplerimizi halen hayata geçirmemiştir. AKP'li Adalet Bakanlığı'nın yıllardan bu yana altına imza attığı Kurum İdari Kurulu Tutanaklarının gereğini yerine getirme konusundaki gönülsüzlüğü ayrı bir tanışma konusu Yargı emekçilerinin kendi hakkı olan Havuz Paralarının hala kendilerine ödenme-mesi haksız bir uygulamadır. Mübaşir lerin hala Genel İdare Hizmetleri Sınıfına alınmaması, Yardımcı Hizmetler Sınıfındaki personelin Görevde Yükselme olanaklarının yaratılmaması gibi olumsuz tutumlar hala devam etmektedir."

BİRKEZ DAHA GÖSTERDİ
"Tekel işçilerinin direnişiyle kamuoyunun gündemine giren 4/C statüsündeki emekçilerin tüm kamu kurum ve kuruluşlarında kadroya alınmaması, kamudaki en düşük ücretle ve en kötü koşullarda çalışmaya mahkum edilmeleri kabul edilemez. AKP iktidarı Adalet Bakanlığı'nda Adaletsizliklerini devam ettiriyor! Yargı emekçilerinin ücretlerinin iyileştirilmesi konusunda Adalet Bakanlığı ile Sendikamız arasında yoğun çalışmaların yürütüldüğü ve Adalet Hizmetleri Tazminatının tüm Adalet Bakanlığı emekçileri için artırılmasına yönelik hazırlıkların Bakanlar Kurulunun gündemine getirildiği bir süreçte Bakanlar Kurulu tarafından böylesi bir yaklaşım sergilenmesi ve bu sırada yargı emekçilerinin görmezden gelinmesi, AKP iktidarının adaletsizliğim bir kez daha ortaya koymaktadır. AKP'nin Bakanlar Kurulu, tüm emekçilerin ücretlerini iyileştirmek, yaşam standartlarını yükseltmek, emekçiler arasında eşitlik sağlamak gibi bir bakış açısına sahip olmadığı için, IMF'nin direktiflerini layıkıyla ve harfi harfine yerine getirmenin gereğini yapmaktadır. Bugün, Adalet Bakanlığı başta olmak üzere pek çok kurum ve kuruluşta emekçiler açlık ve yoksullukla karşı karşıya bırakılmış durumdadır. Bunun sorumlusu AKP iktidarıdır. Bu adaletsiz iyileştirme kimi devlet yanlısı sendikaların açıkladığı gibi; emekçilerin sorunlarım çözen ve ücrette adaleti sağlayan bir uygulama değildir. Elbette, müdür ve üstü kadrolarda görev yapan emekçilerin ücretlerinde de iyileştirmeler yapılmalı ve temel ihtiyaçlarını karşılayabilecekleri bir ücret elde etmeleri sağlanmalıdır. Ancak, bu iyileştirme, tüm emekçiler için öngörülmeli ve bütün emekçilerin ücretleri birlikte artırılmalıdır. Önümüzdeki süreçte, amir ya da idareci olan olmayan, ek Ödemesi yüksek olan olmayan tüm kamu emekçilerine daha yoğunluklu bir baskının uygulanacağı ve kamunun ortadan kaldırılarak özelleştirme sürecinin dayatılacağı şimdiden görülmektedir. Biz bu tür girişimler karşısında tüm emekçilerin birlikte olması,   mücadeleyi ortaklaştırması ve büyütmesi gerektiğine inanıyoruz. AKP İktidarının, böl-parçala-yönet politikasını boşa çıkartmak, tüm emekçilerin ortak çıkarları, hakları ve geleceği için birlikte mücadeleyi yükseltmesiyle mümkündür. Bu nedenle tüm büro emekçilerini, büro emekçilerinin mücadele örgütü olan Sendikamızda örgütlenmeye ve birlikte mücadele etmeye davet ediyoruz."