CHP Zonguldak Milletvekili Ali İhsan Köktürk, 2012 yılının değerlendirmesini yaparak yeni yılı kutladı. 2012 yılına ülke olarak umutla girildiğini ancak hayal kırıklıklarıyla geride bırakıldığını ifade eden Köktürk, siyasal beklentilerimizin gerçekleşmediği gibi, karamsarlığımızı arttıracak birçok yeni olay yaşanmıştır dedi. Zonguldak ili ve ilçelerinin sorunlarına da değinen Köktürk, Zonguldak'ta yaşanan intiharların Türkiye ortalamasının çok üstünde olduğunu ifade ederek intiharların temel nedeninin yoksulluk olduğunu bildirdi. 2012 yılını değerlendiren Köktürk, açıklamasında şu konulara değindi:

MİLLİ İRADEDE TUTUKLULUK
Ülkemiz ve Zonguldak açısından baktığımızda 2012 yılı, umutla girdiğimiz, ancak acılarla, hayal kırıklıklarıyla geride bıraktığımız bir yıl olmuştur. 2012 yılında ekonomik, sosyal ve siyasal beklentilerimiz gerçekleşmediği gibi, karamsarlığımızı artıracak birçok yeni olay yaşanmıştır…  Geçen yıl olduğu gibi; 2012 yılında da yargı alanında hukuk devleti ilkesiyle örtüşmeyen gelişmeler tüm ulusumuzun gözü önünde gerçekleşmiştir ve gerçekleşmeye devam etmektedir. Soyut iddialarla insanlarımızın beş altı yıldır içeride çürütüldüğü siyasi davalar Türk yargısını çökertmiştir.  Milli iradenin tutukluluğu bu yıl da sürmüş,  başta Zonguldak Milletvekilimiz SayınProf. Dr. Mehmet Haberal ve İzmir Milletvekilimiz Sayın Mustafa Balbay olmak üzere 8 milletvekilinin tutukluluğu devam etmiştir.   Yine, yargıdaki ifade ve basın özgürlüğü alanındaki olumsuzluklar sonucu ceza ve tutukevlerinde bulunan toplam tutuklu ve hükümlü sayılarında patlamalar, rekorlar yaşanmıştır. AKP iktidarından önce 2002 yılında cezaevlerindeki toplam tutuklu ve hükümlü sayısı 59 bin iken, 2012 yılında bu rakam 134 binlere ulaşmıştır…

İÇ VE DIŞ BORÇ ARTTI
Ekomik ve sosyal gelişmelere bakıldığında ise;AKP'nin iktidara geldiği 2002 yılında iç ve dış borcumuz toplam 220 milyar dolar iken, 2012 yılında bu rakam 599 milyar dolara çıkmıştır. 2012 yılında milyonlarca insanımız açlık ve yoksulluk sınırının altında yaşama tutunmaya çalışırken, işsizlik her geçen gün halkımızın yükünü biraz daha artırmıştır. 2005 yılından bu yana 20 bine yakın yurttaşımızın intihar etmesi ve bu rakamların 2012 yılında inanılmaz boyutlara ulaşması,ülkemizdeki ekonomik ve sosyal çöküntünün somut yansımasıdır. 2011 yılında 40 milyar dolarlık büyümeye karşın, 77 milyar dolarlık cari açık verilmişti. 2012 yılında ise, sıcak paranın azalmasıyla büyüme rakamlarının düşmesine karşın, cari açık da istenilen düzeyde bir küçülme yakalanamamıştır. Hatta öyle ki, büyük tehdit oluşturan cari açık nedeniyle son nokta olarak ülke topraklarımızın karşılıksız ve koşulsuz olarak, tarım alanları dâhil olmak üzere, yabancılaştırılmasının önü açılmıştır.

TAŞERONLAŞMA=MODERN KÖLE
Ülkemizde, milyonlarca çalışanı iş güvencesinden yoksun bırakan Taşeronlaşma tüm sektörlere yayılmıştır. Çalışanları bir çeşit Modern köle haline getiren, iş güvencesiz, korumasız bırakan taşeronlaşmaya karşı hükümetin teşvik edici uygulamaları 2012 yılına da damgasını vurmuştur.  Başta maden sektörü olmak üzere, tüm sektörlerde meydana geleniş kazaları ve ölümler ülkemizin bir başka kanayan yarasıdır. Bu konuda ivedilikle önlemler alınamazsa, daha büyük acıların yaşanması kaçınılmazdır…
Sorunlara İlimiz Zonguldak açısından baktığımızda;

EMEĞİN BAŞKENTİ EMEKLİNİN BAŞKENTİ
2012 yılında Zonguldak özeline baktığımızda da ülkemiz genelinde yaşanan olumsuz tablonun çok daha büyük yansımalarını görüyoruz. Ne yazık ki Zonguldak verdiğinin yarısını alamaması sonucu Cumhuriyet Tarihinin en ağır ekonomik ve sosyal bunalımını yaşamaktadır. Bir zamanlar Emeğin Başkenti diye anılan ilimiz, AKP döneminde Emeklinin Başkenti ne dönüşmüştür. Emekli sayısı, çalışan sayısının üzerine çıkmıştır.  Zonguldak'ın en temel varlığı taşkömürü ise teşvik kapsamına alınmayarak, ocaklara gerekli yatırımlar yapılmayarak gözden düşürülmüş, çalışan sayısı 10 binlerin altına indirilmiştir. AKP'nin TTK'yı bitirmeye yönelik politikaları tüm hızıyla devam etmiştir. Seçim öncesi TTK'ya 1400 işçi alınacağı sözü 2012 yılında da yerine getirilmemiştir. Ereğli ve Alaplı'da bulunan tersanelerimizin durumu içler acısıdır. Tersanelerde çalışan işçi sayısı birkaç yıl önce 7000'lerde iken, bugün 150 gibi komik rakamlara inmiş, Kdz. Ereğli ve Alaplı'da çalışma ve iş barışı bozulmuştur. AKP döneminde Zonguldak'ta bulunan kamu genel müdürlüklerinin ve il müdürlüklerinin kapatılmasından doğan olumsuzluklar 2012 yılında da giderilmemiş, telafi edilmemiştir.

TEMEL NEDEN YOKSULLUK
Zonguldak'ta yaşanan intiharlar Türkiye ortalamasının çok üstündedir. İntiharların temel nedeni yoksulluktur... Sadece Zonguldak'ın değil, tüm Batı Karadeniz'in kalkınma projesi olan Filyos Vadi Projesine 2012 yılında somut, yeni bir şey katılmamıştır. Filyos Nehri büyük kanal ıslah projesine tüm uyarılarımıza rağmen yeterli ödeneklerin ayrılmaması sonucu nehir ve sel sularının köprü ayaklarını oyması ve diğer ihmaller neticesinde Çaycuma Köprüsünün yıkılarak 15 yurttaşımızın yaşamını yitirmesi 2012 yılına yaşadığımız en acı olaylardan birisi olarak damgasını vurmuştur.  Zonguldak ilimizde birçok esnaf ve sanatkârımız sigorta primini yatıramaz duruma getirilmiştir. 2011 yılı itibariyle kapanan esnaf işyeri sayısı 3 bin 821 iken, bu sayı 2012 yılında hızla artmaya devam etmiştir. Teşvik sisteminin hataları sonucu organize sanayi bölgelerimiz boştur ve beklentilerimizin çok uzağında atıl durumdadır.

AKP ZONGULDAK'A SIRTINI DÖNDÜ
Her şeye rağmen; bütün bu karamsar tablo karşısında bile, Zonguldak, bugün, genel bütçeden aldığından fazlasını veren 11 ilden biridir. Ancak verdiğinin karşılığını alamamaktadır. 2012 yılında da AKP iktidarı Zonguldak'a yüzünü değil, sırtını dönmüştür. AKP döneminde Türkiye'mizin ve Zonguldak'ımızın yaşadığı bu ve bunun gibi olumsuz örnekleri daha da çoğaltabiliriz… Ancak, yaşanan tüm bu olumsuzluklar, bizi ve halkımızı umutsuzluğa sürüklememelidir.Böyle bir süreçten geçerken, Laik – demokratik - çağdaş Cumhuriyetimizin ve hukuk devleti ilkesinin en büyük güvencesi yine Cumhuriyeti halk Partisidir.  Cumhuriyet Halk partisi olarak; önümüzdeki süreçte, halkımızın sorunlarına sahip çıkarak, verilen sözlerin takipçisi olacağımızı, her koşulda halkımızın yanında bulunacağımızı bir kez daha kararlılıkla ifade ediyoruz. Bu duygu ve düşüncelerimle; Zonguldaklı hemşerilerimin ve tüm yurttaşlarımızın yeni yıllarını yürekten kutluyorum. Umutlarımızın, beklentilerimizin gerçeğe dönüşeceği sağlıklı, huzurlu, başarılı bir yeni yıl dileğiyle sevgi ve saygılar sunuyorum.