TEMA İl Temsilcisi Berran Aydan, 24 Ocak 2011 tarihinde termik ve hidroelektrik santrallerine tepki göstermek amacıyla Ankara’da TBMM önündeki eylemin izlenimlerini kamuoyuyla paylaştı.

Yaptığı basın açıklamasında, Zonguldak’tan bir grup çevre gönüllüsüyle birlikte Ankara’nın yolunu tuttuklarını belirten Berran Aydan, “Eylem’de Anadolu’nun tüm illerinden insanlar vardı. Hep birlikte orada ‘Anadolu’yu vermeyeceğiz’ diye haykırdık” şeklinde konuştu.

Ellerinde pankartlarla saatler boyunca slogan attıklarını belirten Aydan, basın açıklamasında şu görüşlere yer verdi:

“TEK YÜREK, TEK SES OLDUK”

“TBMM’de hazırlıkları süren ‘Tabiat ve Biyolojik Çeşitliliği Koruma Kanun Tasarısı’ ülkemizdeki tarihi ve kültürel varlıkların şirketin kullanımına açılmasını kolaylaştıracak.

Ayrıca Türkiye’nin de taraf olduğu, Bern Sözleşmesi Avrupa’nın Yaban Hayatı ve Yaşam Alanlarını Koruma Sözleşmesi, CITES Sözleşmesi, Dünya Mirası Sözleşmesi Dünya Kültürel ve Yaban Mirasının Korunması, Ramsar Sulak Alanlar Sözleşmesi gibi uluslararası anlaşmalara da aykırıdır. Doğal alanların korunması ile ilgili yapılan tüm uluslararası anlaşmalar yok sayılarak, ‘Tabiat ve Biyolojik Çeşitliliği Koruma Kanun tasarısı’ ile Sit ve Tabiat Koruma Kurulları’nın kararlarının iptal edilmesi kolaylaştırılmakta, doğal ve kültürel varlıkların kullanımı paydaşların yönetimine/kullanımına sunulmaktadır. Böylece tüm Anadolu’da su kullanım hakkı sözleşmeleri ile HES yapımı için 49 yıllığına şirketlere devredilen 2000 civarında dere parçası ve havzasının, 10.000 civarında olacağı varsayılan mikroHES’in (0.5 MW’dan daha az kurulu gücü olan HES’lerin) yapılacağı alanların ticarileştirilmesinin, tüm ormanların ve meraların şirketlerin kullanımına sokulmasının, maden arama ve çıkarma için şirketlere engel tanınmaksızın yapılmasının yolu, bu alanlarda var olan SİT kararlarının kaldırılması ve bu alanlarda hedeflenen faaliyetlere idari ve gerekçeli onay verilmesi ile yasal olarak açılmaktadır. Bu yasa tasarısının çıkarılmasını önlemek amacıyla 24 Ocak 2011 saat 11.00’de TBMM’nin önünde tek yürek tek ses olup, sesimizi yetkililere duyurmaya çalıştık.”

“TASARI, ANADOLU’NUN ÖLÜM FERMANI”

“Türkiye'nin dört bir yanından gelen 187 çevre örgütü, 'Anadolu'yu vermeyeceğiz' sloganıyla 24 Ocak 2011’de TBMM Dikmen kapısı önünde basın açıklaması yaptı. Kimler yoktu ki; Sarıkeçili göçerler, Yörükler, efeler, çiftçiler, çevreciler, dağcılar, fotoğrafçılar, bisikletçiler, kuş gözlemcileri ve fotoğrafçıları; Folklor dernekleri, doğa dernekleri, müzik okulları, kooperatifler, hayvan severler, sinema toplulukları, dans toplulukları, ‘slow food’ toplulukları. Açıklama esnasında giyilen yöresel kıyafetler, rengârenk dövizler, erbane çalan kadınlar, Anadolu geleneklerini temsilen kırk pareyi anımsatan çeşit çeşit bezlerden hazırlanmış olan 'Anadolu'yu vermiyoz', 'Hasankeyf'i vermiyoz', 'Rize-İkizdere'yi vermiyoruz' 'Gökova'yı vermiyoruz', gibi yazılı pankartlar dikkat çekti. Zonguldak TEMA’yı temsilen giden katılımcılar; Melahat Çöğendez, Fulya Aydın, Gülsüm Yılmaz, Zeynep Cedden da ellerinde ‘Güzel Filyosumuzu vermeyeceğiz’, ‘Amasra bizim vermeyiz’ ‘Yenice’yi HESlere Vermeyiz’ yazılı pankartlara Meclis önündeydi. 850 ye yakın kişinin katıldığı basın açıklamasında, Türkiye’nin her bölgesinden gelinmesi görülmeye değerdi. Artvin-Diyarbakır-Antakya-Kastamonu-Rize ve Anadolu’nun her bölgesinden gelenler: Tek yürek tek ses olduk ve haykırdık: Anadolu’yu vermeyeceğiz! Katılımcılar adına açıklama yapan Sarıkeçili göçerlerinin lideri Yörük Pervin Çoban Savran, ‘Toprağımızı, suyumuzu, zengin çeşitliliğe sahip Anadolu'muzu yok edecek Tabiatı ve Biyoçeşitliliği Koruma Kanun Tasarısı Anadolu’nun ölüm fermanıdır. Anadolu halkı bu tasarının Meclis’ten geçmesine izin vermeyecek.”