Kahveci, konfederasyonun kuruluşunun ikinci yılı nedeniyle yaptığı açıklamada sert eleştirilerde bulundu.

Birleşik Kamu İş Konfederasyonunun ikinci kuruluş yılını kutlayan Zonguldak Eğitim İş Başkanı Birleşik Kamu İş Sözcüsü Metin Kahveci, tüm kamu çalışanlarına örgütlenme çağrısında bulundu.
Kahveci, "At izi ile it izinin birbirine karıştırıldığı, kendisine isnat edilen suçun ne olduğunu dahi bilmeyen ülkenin aydınlarının, saygın bilim adamlarının, terörle mücadelede önemli rol oynamış kişilerin (askerlerin) gözaltına alındığı, tutuklandığı ve suçunun ne olduğu dahi söylenmeksizin aylarca hatta yıllarca mahkemeye çıkarılacağı günü beklediği ve onur intiharlarının sıradan olaylar haline geldiği, bütün bu olaylar karşısında kamuoyunun tam anlamıyla ikiye bölündüğü, birlik ve bütünlük algısının yerini kutuplaşma ve ayrışmanın aldığı bir ortamda konfederasyonumuzun İkinci kuruluş yıldönümünü kutlamaktayız" dedi.
Yapılan açıklama şu şekilde:
"Ekonomik ve sosyal adaletsizliğin katlanarak arttığı, işsizliğin çığ gibi büyüdüğü, vatandaşın can ve mal güvenliğinin kalmadığı, "AB Süreci", "açılım" gibi sözde gündemlerle insanlarımızın gerçek sorunlarının hasır altı edildiği, terörün can almaya devam ettiği, yargıya yönelik doğrudan ve dolaylı müdahalelerin artık topyekün bir saldırıya dönüştüğü, ancak bir baskı rejiminde görülebilecek şekilde insanların siyasi iktidarı eleştirmekten dahi korkar hale getirildiği, yolsuzluk anlayışının bir bütün olarak ülkeye egemen olmaya başladığı, kıtalar ötesinde hazırlandığına şüphe duymadığımız bir büyük senaryonun fütursuzca uygulandığı ve bu senaryoya uygun olarak siyasi iktidar çevrelerinin bir büyük paranoyaya dönüştürdüğü darbe söylemleri arasında ülkenin çok önemli ve değerli zamanının boşa harcandığı, at izi ile it izinin birbirine karıştırıldığı, kendisine isnat edilen suçun ne olduğunu dahi bilmeyen ülkenin aydınlarının, saygın bilim adamlarının, terörle mücadelede önemli rol oynamış kişilerin (askerlerin) gözaltına alındığı, tutuklandığı ve suçunun ne olduğu dahi söylenmeksizin aylarca hatta yıllarca mahkemeye çıkarılacağı günü beklediği ve onur intiharlarının sıradan olaylar haline geldiği, bütün bu olaylar karşısında kamuoyunun tam anlamıyla ikiye bölündüğü, birlik ve bütünlük algısının yerini kutuplaşma ve ayrışmanın aldığı bir ortamda konfederasyonumuzun İkinci kuruluş yıldönümünü kutlamaktayız. Mevcut sendika ve konfederasyonların,   varlık sebepleri olan hak ve adaletten ayrılarak, ilke ve amaçlardan koparak tamamen siyasallaşma yolunu tercih etmesi ve siyasi iktidarların arka bahçesi haline gelmeleri nedeniyle konfederasyonumuzu kurduğumuz günden bu güne, konfederasyonumuzu oluşturan Eğitim-İş, Birleşik Sağlık-İş, Birleşik Büro-İş, Kültür Sanat-İş ve Yerel-İş sendikaları ülkemizin içinde bulunduğu son derece sıkıntılı sürecin ve karanlığın içerisinde; bir aydınlığın, bir umudun  meşaleleri olmuşlardır. BUNUN SOMUT BİR ÖRNEĞİ OLARAK KAMU SENDİKACILIĞINDA DENEYİM VE BİRİKİMİ OLAN ARKADAŞLARIMIZ TARAFINDAN KONFEDERASYONUMUZA BAĞLI" TARIM-ORMAN İŞ SENDİKAMIZ" KURULMUŞTUR. Bu sendikamızla ilgili gelişmeleri daha sonraki basın açıklamalarımızla kamuoyuna duyuracağız.  Mazlum milletlerin en büyük esin kaynağı olan, Emperyalizme ve ortaçağ karanlığına karşı verilen büyük savaşta büyük önder Atatürk öncülüğünde gerçekleştirilen aydınlanma devrimine yönelik saldırılar 80 yılı aşkın bir süredir devam etmektedir. Ulusal aydınlanma devrimimiz, demokrasimiz, Cumhuriyetimiz ve kazanımları; gelinen bu aşamada, 2010 Türkiye'sinde, büyük ölçüde tasfiye edilmiştir. Sivil toplum örgütlerinden spor kulüplerine, sendikalardan kamu kurumlarına, yüksek yargı organlarından dernek ve vakıflara kadar her an ve her yerde bu büyük mücadelenin, bu büyük savaşımın izlerini görmekte ve devletin, halkın kesesinden medya sahibi yapılanlarca ve beslenenlerce savunulduğunun aksine bir sivil  vesayetin güdümüne her geçen gün daha fazla girmekte olduğumuzu üzülerek görmekteyiz. Böyle bir ortamda emeğin, eşitliğin, demokrasinin, adaletin, bağımsızlığın ve özgürlüğün kalesi olan sendikalar ve konfederasyonlar bizzat siyasi iktidar eliyle bir arka bahçe yaratma amacı içerisinde elde edilmeye çalışılmakta ve kamu çalışanları siyasi etki ve nüfuz altına alınmak istenmektedir. Bu nedenlerle bazı konfederasyonlar ve sendikalar adeta kendi köklerine ihanet edercesine siyasallaşmışlardır. Bu nedenlerle sendikal sürece antiemperyalist,  ulusalcı bir yaklaşımla ve ulusal ve üniter duyarlılıklara sahip çıkan kamu çalışanlarının ekonomik, demokratik, özlük, sosyal ve hukuksal haklarını gözeten yeni bir sendikal anlayışla kurulmuş olan Eğitim-İş, Birleşik Sağlık-İş, Birleşik Büro-İş, Yerel-İş ve Kültür Sanat-İş sendikalarımız, daha güçlü ve katılımcı bir örgütlenme yapısı oluşturarak, yeni sendikal anlayışı egemen ve etkin kılmak için Birleşik Kamu İşgörenleri Sendikaları Konfederasyonu  adı altında buluşmaya karar vermişlerdir. Tüm kamu çalışanlarımızı Türkiye'ye  ,Cumhuriyet değer ve yargılarına sahip çıkmaya  Kamu çalışanlarının ortak umudu olarak kurulan Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu'nda örgütlenmeye çağırıyoruz."