*İlçede Milli Eğitimi temsil eden kişiler, ben bakanlık müfettişiyim diye çıkıp gelen birine görev belgesi ya da bakanlık görevlendirmesine dair bir yazı, bir bilgi soramıyor? Bu durum aynı zamanda ilçemizde eğitimin ve eğitim yöneticilerinin ne durumda olduğunu da açıklar nitelikte olmuştur. Bu kişinin müfettiş olmadığı ortaya çıktığı andan itibaren asıl olay ben bu işten zarar görmeden nasıl sıyrılırımın hesabına dönüşmüştür.

*Öğrenci eteği ya da pantolonu istediği zaman serbestçe giyebilmelidir. Bizler, her zaman anti demokratik, anti laik, baskıcı, yasakçı ve faşizan uygulamaların karşısında olduk olmaya da devam edeceğiz. Her daim yasaklamalara karşı, özgürlüklerden yana olduğunu söyleyenlere şunu sormak gerekir. Sizin özgürlük anlayışınız sizin siyasal düşüncelerinizin izin verdiği kadar mıdır? 

Kdz. Ereğli Eğitim-Sen Temsilciliği yaptıkları açıklama ile ülke genelinde ve özellikle de ilçe genelindeki eğitim sorunlarına değinerek, Eğitim Bir-Sen'i eleştirdi. Eğitim Bir Sen İlçe Temsilcisi Nurettin Yeşilçiçek  açıklamasında 'eğitimin kör ideolojik vadilerden çıkarıp kendi doğal mecrasında akması gerektiği' düşüncesine katıldığını belirten Eğitim Sen, Eğitim Bir Sen'in hükümetle kol kola girdiğini iddia etti.

'Eğitim- Birsen Kdz. Ereğli ilçe temsilcisi Nurettin Yeşilçiçek geçen hafta eğitimin kör ideolojik vadilerden çıkarıp kendi doğal mecrasında akması gerektiğini belirten bir açıklama yapmıştır. Gerçekten bu düşünceye katılmamak mümkün değildir. Sayın Yeşilçiçek'e şimdi sormak gerekir on yıllık AKP hükümeti döneminde değişen dört Milli Eğitim Bakanı ve her yıl değişen bir eğitim sistemi bulunmaktadır. En son uygulamada öğretmen, öğrenci ve velilerin baş belası haline gelen, bilimsellikten uzak, hiçbir alt yapısı hazırlanmadan uygulamaya sokulan 4+4+4 eğitim modeli, 4+4+4 eğitim modelinin baş savunucularından ve bu oluşumun baş aktörlerinden biri olan Eğitim-Birsen hükümetle kol kola girerek eğitimin kendi mecrasında akmasına izin vermekte midir?' diyen Eğitim Sen Kdz. Ereğli Temsilciliği ilçede yaşanan eğitim sorunlarına değindi. Ayrıca Kdz. Ereğli Güzel Sanatlar Lisesi'nde yaşanan kıyafet yasağının tamamen gerçek olduğunu hatta okul idaresinin yasağı kendi sitelerinden duyurduklarını ifade etti.

İlçede yaşanan sahte müfettiş olayı hakkında ise Milli Eğitimin tatmin edici açıklamada bulunmadığını belirten Eğitim Sen'in yaptığı yazılı açıklaması şu şekilde:

Eğitim-Senin belirttiği tüm olumsuzluklar ülke genelinde olduğu gibi ilçemizde de yoğun bir şekilde yaşanmış ve Eğitim-Sen`in söylediklerinde ne kadar haklı olduğunu bir kez daha ortaya koymuştur. Gelelim ilçemizdeki eğitimin mecrasına;

4+4+4 EĞİTİM SİSTEMİNDEKİ SORUNLAR
İlçemizde de 4+4+4 eğitim sisteminden kaynaklı olarak başta da belirttiğimiz sorunlar ilçemizde de devam etmektedir. İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü ise bu sorunlara kalıcı çözümler bulmak yerine maalesef günü kurtarma adına bu sorunları şimdilik öteleme eğilimine girmiştir.

İlçemizde Eğitim-Birsen, 4+4+4 eğitim sisteminden kaynaklı okullarında norm fazlası durumuna düşen öğretmenlere kucak açarak Eğitim-Birsen'e üye olmaları halinde görevlendirmelerini ilçe merkezindeki okullara yaptıracakları vaatlerin de bulunmuşlardır. Aslında bu durumun asıl muhatabı İlçe Milli Eğitim Müdürlüğüdür. Çünkü İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü bu güne kadar görevlendirmeleri nasıl yaptığını ve kriterlerini açıklamamıştır. Acaba kriterlerden biri ve en önemlisi Eğitim-Birsen'e üye olmak mıdır? Görülüyor ki eğitimin kendi mecrasında akmaması için, Eğitim-Birsen görevlendirmelere de müdahil olmuştur.

GÜZEL SANATLAR LİSESİ
İlçemizde bunca çözüm bekleyen olaylar varken, bu olayları unutturacak skandal olaylarda yaşanmaktadır. Bunlardan biri geçen haftalarda bizim duyurduğumuz Güzel Sanatlar Lisesi olayıdır. Bizim açıklamalarımızla ilgili olarak geçen hafta Eğitim-Birsen ilçe temsilcisi, yaptığı açıklamada Kdz. Ereğli Eğitim-Sen temsilciliğini etek ve pantolon üzerinden siyaset yapmakla suçlamıştır. Şu iyi bilinmelidir ki bizler ne etek ne de pantolon giyilmesine karşıyız. Öğrenci eteği ya da pantolonu istediği zaman serbestçe giyebilmelidir. Bizler, her zaman anti demokratik, anti laik, baskıcı, yasakçı ve faşizan uygulamaların karşısında olduk olmaya da devam edeceğiz. Her daim yasaklamalara karşı, özgürlüklerden yana olduğunu söyleyenlere şunu sormak gerekir. Sizin özgürlük anlayışınız sizin siyasal düşüncelerinizin izin verdiği kadar mıdır?  Devam ediyoruz, Eğitim-Birsen Kdz. Ereğli temsilcisi yine açıklamasında Güzel Sanatlar Lisesinde böyle bir uygulamanın olmadığını dile getirerek bizleri hem yalancı durumuna düşürmeye çalışmış, hem de bu durumu intikam alma duygusu ile yaptığımızı açıklamıştır. Okulda böyle bir uygulamanın olmadığını söylemekle ya bu olayı yanlış bilmektesiniz ya da işinize böyle gelmektedir. Çünkü uygulanmadığını söylediğiniz yasağı, okul idaresi okulun internet sitesinden yayınlamıştır. Bunun fotoğrafı da kamuoyu ile paylaşılmıştır. Yine Güzel Sanatlar Lisesi müdürünün Eğitim-Sen yönetim kurulundan herhangi birine açmış olduğu herhangi bir soruşturma varsa biz yönetim kurulu olarak istifa etmeye hazırız, böyle bir durum yoksa siz, kamuoyu önünde bizlerden özür dileyip bizim gösterdiğimiz erdemliliği göstermeye hazır mısınız? Eğitim- Sen yönetim kurulu olarak daha önce de konu ile ilgili görüştüğümüz ilçe Milli Eğitim Müdürlüğüne tekrar sesleniyoruz bu ayıplı uygulamayı yapanlarla ilgili üzerinize düşen görevi bir an önce yapmanızı bekliyoruz. Gelelim diğer skandala;

SAHTE MÜFETTİŞ OLAYI
Günlerdir hem ilçe basınında hem de ulusal basında yer alan konu''sahte müfettiş olayı!''
Biz Eğitim-Sen yönetim kurulu olarak basın kanalıyla bu konuyu öğrendiğimizde ilçe Milli Eğitim Müdürlüğümüzü ve konu ile ilişkilendirilen okul müdürlerini yıpratmamak adına süreci takip edip, ilçe Milli Eğitimin tatmin edici bir açıklama yapmasını bekledik. Fakat konu ile ilgili İlçe Milli Eğitimden kamuoyunu ve bizleri tatmin edici bir açıklama yapılmamıştır. Biz de Eğitim-Sen olarak bu konudaki düşüncelerimizi kamuoyu ile paylaşmak istedik. Biz eğitimcilerin bir işi olduğunda işlerimizin yapılmasını zorlaştırma adına kılı kırk yaran, titizlikle çalışan, inceleyen, bürokratik engeller çıkaran, karşımıza yönetmelik ve kanunlarla çıkan ilçe Milli Eğitim nasıl bu kadar önemli bir olayda bu denli basiretsiz ve korkak davranabilmiştir? Acaba bu korkaklığın nedeni AKP`nin yıllardan beri uygulamaları sonucu oluşturduğu korku siyasetinin bir sonucu mudur? Yoksa nasıl oluyor da İlçede Milli Eğitimi temsil eden kişiler, ben bakanlık müfettişiyim diye çıkıp gelen birine görev belgesi ya da bakanlık görevlendirmesine dair bir yazı, bir bilgi soramıyor? Bu durum aynı zamanda ilçemizde eğitimin ve eğitim yöneticilerinin ne durumda olduğunu da açıklar nitelikte olmuştur. Bu kişinin müfettiş olmadığı ortaya çıktığı andan itibaren asıl olay ben bu işten zarar görmeden nasıl sıyrılırımın hesabına dönüşmüştür.
Genellikle bu tür olaylarda sistem en son suçlanması gereken, zincirin en son halkasından bir ya da birkaç kişiyi seçerek kendisini aklama çabasına girer. Ne yazık ki edindiğimiz bilgilerde bu yönde olup, oyunun yine bu kural doğrultusunda oynanacağını göstermektedir.  Biz Eğitim-Sen olarak sahte müfettiş olayında okul müdürlerinin ve okul yönetimlerinin suçlanmasını doğru bulmuyor, bu olayda ihmali olanların okul müdürleri olmadığını da biliyoruz, bu sebeple görev de ihmali olanların bir an önce ortaya çıkartılmasını bekliyor ve olayın takipçisi olacağımızı kamuoyu ile paylaşıyoruz.