Eğitim-İş Sendikası Şube Başkanı Metin Kahveci, Anayasa değişiklik paketine tepki gösterdi.

Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu'na bağlı Eğitim-İş Sendikası Zonguldak Şubesi Yönetim Kurulu adına bir açıklama yapan Başkan Metin Kahveci, AKP'nin açıkladığı Anayasa değişiklik paketine tepki gösterdi. Taslakta kamu emekçilerinin onlarca yıldır mücadelesini verdiği grev ve siyaset yapma hakkının yer almamasının AKP'nin tescillenen emek düşmanlığının trajik göstergelerinden birisi olduğunu belirten Kahveci, şunları söyledi;
 "EMEK DÜŞMANLIĞININ
TRAJİK GÖSTERGESİ"
"Siyasi iktidar, Anayasa değişiklik paketini nihayet açıkladı. Taslakta kamu emekçilerinin onlarca yıldır mücadelesini verdiği grev ve siyaset yapma hakkının yer almaması, AKP'nin tescillenen emek düşmanlığının trajik göstergelerinden birisi. Bünyesinde, başta 12 Eylül darbecilerine yargı yolunu açan hüküm olmak üzere savunduğumuz değişiklik başlıkları da olmasına rağmen, topluma 'bütün' olarak dayatılan değişiklik paketini reddediyoruz. 'Reform' adı altında topluma sunulan taslağın yaşama geçmesi halinde parti kapatma fiilen ortadan kaldırılacak, Anayasa Mahkemesi ve HSYK güdümlü hale getirilecek, Danıştay ve Yargıtay'ın yargısal denetim yetkisi sınırlanacak. Tablo son derece açık: Dokunulmazlık dosyalarının arkasına saklanan AKP, hesap için huzuruna çıkmaktan korktuğu bağımsız yargıyı etkisiz kılabilmek için, demokrasiyi iğfal etmeye çalışıyor. 'Zimmet', 'kamu taşıma biletlerinde kalpazanlık', 'resmi evrak ve kayıtlarda sahtecilik' ile 'cürüm işlemek için teşekkül oluşturmak' suçlamalarından aklanmaktan kaçan bir Başbakan'ı bulunan hükümetten, bağımsız yargıyı güçlendirecek bir yaklaşım ortaya koymasını beklemek için hayli saf olmak gerekir."
"TOPLUMSAL BİR UZLAŞI
SONUCU DEĞİŞTİRİLMELİ"
"Sendikamızın, toplumun geniş kesimlerinin kabul edebileceği perdelemeye dönük değişiklik başlıkları eşliğinde dayatılmaya çalışılan Anayasa değişiklik paketini içine sindirebilmesi mümkün değil. Her şey bir yana, her geçen gün içinden çıkardığı iktidar yıpranan, meşrutiyetini daha da yitiren bir parlamento toplumsal huzuru doğrudan etkileyecek konularda anayasal değişiklik gerçekleştirmemeli. Ülke hızla seçime doğru ilerlerken, yangından mal kaçırır gibi değişiklik dayatması yapılması, toplumu onarılması olanaksız zararlarla yüz yüze bırakacaktır. Eğitim-İş, anayasal düzen tahrip edilmek suretiyle yargının bağımsızlığına yapılan saldırıyı göğüslemek için olanaklarının elverdiği en güçlü demokratik direnişi ortaya koyacak, bu direnişin toplumun tamamında örgütlenmesi için sorumluluğunun gereğini yerine getirecektir. Herkesin şikayet ettiği bu anayasa, korkularının tutsağı olmuş AKP'nin dayatmasıyla değil, toplumsal bir uzlaşı sonucu değiştirilmeli."