Genç-Sen Zonguldak İl Temsilciliği, ZKÜ Rektörlüğü önünde yaptıkları basın açıklamasıyla üniversiteyi paralı eğitim haline getiren YÖK'ü slogan ve pankartlarla protesto ettiler. Genç-Sen Üyesi Özge Vataner'in yaptığı basın açıklamasında, YÖK'ün olağanüstü bir siyasi dönemde üniversiteleri kontrol altına almak amacı ile kurulduğunu dile getirdi. Vataner, açıklamasına şöyle devam etti; "1982 anayasasının 130 ve 131'inci maddeleri bu amacı garanti altına alıyordu: Üniversiteleri özerk yönetim yerine merkezi ve hiyerarşik bir yapı ile yönetmeyi öngörmesi, üniversitelerin üst yönetim kadrolarının belirlenmesinde (öğretim elemanları, öğrenciler ve çalışanları yerine) YÖK ve Cumhurbaşkanı tarafından seçilir ve atanır ilkesinin benimsenmiş olması, mali ve idari özerklik yönünden doğrudan merkeze bağımlı olması, Türk Yükseköğretimi ve üniversiteleri evrensel ölçekte bilim ve fikir üretmek yerine ulusal ölçekte dar bir çerçeveye indirgemiş olmasıdır. Bu maddelerle YÖK'ün üniversiteleri merkezci yetkilerle donanmış olarak kontrol altında tutma anlayışı, bugün dünyanın hiçbir gelişmiş ülkesinde bulunmuyor."

"ENGELLEME VE DENETİM ALTINA ALMA ANLAYIŞI HAKİM"
"YÖK'ün bugüne kadar ki uygulamaları ile üniversitelerde bilimselliği ve bilimsel yaklaşımları kurumsal kimliğe kavuşturamadığı görülmektedir. Gerçeği arama yerine, gerçeği ve gerçeği arayanı engelleme ve denetim altına alma anlayışı hakim bakışa dönüşmüştür.
Akademik nitelikteki kişiler değişik soruşturmalar ile kendiliğinden kaçırılmış ve susturulmuştur. Üniversitelilik bilinci evrensellikten yerliğe çekilmiştir. Akademik kadroların alınmasında ciddi kriterlerin olmaması sonucu oluşan kronikleşmiş kadrocu yaklaşımların ortaya çıkardığı kısır öğretim üyesi yetiştirme politikası üniversiteleri evrensel kriterin gerisine düşürmüştür. Öğretim üyeleri ile yapılan birçok anket, öğretim üyelerinin kendi alanları dışında kitap okumadıklarını, toplumdan izole yaşadıkları, yaşadıkları toplum üzerinde düşünemediklerini, sanatsal ve kültürel etkinliklerle ilgilenmediklerini ortaya koyuyor."

"YÖK'E GÖRE, ÜNİVERSİTELER ŞEKİLLENEMEZ"
"Tam bir plansızlık ve programsızlığın yaşandığı Yükseköğretim kurumlarında çok az bir kesimin iyi niyeti ile yinede Önemli çalışmalar yapmaya çalıştığı bugün gözle görülebilir iken bu fedakar insanlar maddi ve manevi desteği yeterince göremedikleri için ya beyin göçüne uğramakta ya da kendi kabuklarına çekilmektedirler. Onlar, YÖK'ün tahrip ettiği eğitim emekçileridir. Peki, ya biz öğrenciler? Bizce, üniversiteli kendini geliştirebilmek için en uygun koşulu elde etmiş kişidir. Üniversite ise, toplum için bilim üreten, herkesin eşit ve özgürce eğitim alabildiği yerdir. Her türlü ayrımcılığın karşısında, insanları diline, dinine, ırkına, cinsiyetine bakılmaksızın öğrencileri farklılıklarıyla kabul eden kurumdur. Fakat bugün ne yazık ki ne böyle bir üniversite vardır, ne de böyle bir üniversiteli. Çünkü bugün mevcut, Yüksek Öğretim Kurumu'na göre, üniversiteler öğrencilerin ihtiyaçları doğrultusunda şekillenemez. Devlet yurtlarında yatacak yer bulamaz, yemekhanelerde sağlıksız ve de ücretli yemek yemek zorunda bırakılırız. Eğitimimiz paralıdır ve yetmemiş gibi harçlarımıza zam yapılır, okullarımız ticarethanelere çevrilir. Yemeğin, ders saatlerinin, okulda yapılacak olan şenliğin, rektörün kim olacağının kısacası üniversiteye dair hiçbir şeyin, kararını almak şöyle dursun, fikir dahi beyan edemeyiz."

"YÖK'E VE PARALI EĞİTİME HAYIR DİYORUZ"
Bilimsel, özgür bir eğitimin kapılarını açmaya çalışan hocalarımız okuldan atılır, başka bir üniversite mümkün şiarıyla, eşit, parasız, anadilde, bilimsel, nitelikli eğitim için mücadele eden bizler soruşturmalara, uzaklaştırmalara maruz bırakılırız. Barınamıyoruz. Beslenemiyoruz. Okuyamıyor, ifade edemiyoruz. Bilimsel değil aldığımız eğitim, eğitimden yoksunuz. 12 Eylül darbesini ile okullarımızı kışlalara çevirenler, üniversiteleri paralı hale getirenler, geleceğimizi işsizlikle karanlığa gömenler, emekçilere yüzde 2 zam yaparken, harçlara yüzde 8 zam yapan YÖK zihniyetinin bekçileri, sizi protesto ediyoruz.
Sermayenin kölesi olmamış, özerk, bilimsel, anadilde eğitim ile yeniden yaratabileceğimiz başka bir üniversite mümkündür diyoruz. YÖK'e hayır diyoruz, paralı eğitime hayır diyoruz, düşünmekten, üretmekten ve de ifade etmekten yoksun insan yığınına hayır diyoruz."