Türk Büro-Sen Zonguldak Şubesi, yaklaşık 2.5 milyon memuru ilgilendiren 2011 yılı ücret artışları ile sosyal haklarının değerlendireceği toplu görüşme sürecinin 15 Ağustos günü başladığını, toplu görüşmenin ilk günü yaşanan tartışmalar ve kamu işveren kurulu adına katılan Bakan'ın tutumu memurlara umut vermediğini açıkladı. Bir konfederasyon başkanının her zaman yaptığı gibi toplantıyı terk etmesi, daha sonrada Bakan tarafından geri çağrılması, akabinde Toplu Görüşme sürecinin referandum sonrasına ertelenmesinin gündeme getirilmesinin oldukça manidar olduğu da belirtilen Türk Büro-Sen Zonguldak Şubesi açıklaması şu şekilde: "YİNE EZDİRMEYİZ"
Anlaşılan o ki, hükümet toplu görüşme sürecini referandumun gölgesinde yapmak istemiyor. Özellikle Toplu görüşmeden sorumlu Bakanın, önce yasaları öne sürerek bir ertelemenin mümkün olmadığını söyledikten yarım saat sonra kararını değiştirip, "bu konuyu görüşelim diyerek" 2 gün sonrasına görüşmeleri ertelemiş olması, hükümetin bu konuda isteksizliğini göstermektedir. Referandumda evet çıkması için, devletin tüm imkanlarının kullanılması, memurların dahi zorla miting meydanlarına götürülmesi, vatandaşların baskı altında tutulması, Başbakan'ın referandumu bir ölüm kalım meselesi haline getirdiğini gösteriyor. Bu bağlamda referandumun hemen öncesinde, toplu görüşmelerin yapılacak olması dolayısı ile memuru memnun edecek ve içine sinecek bir ücretin verilemeyecek olması, hükümeti bu süreci erteleme arayışına sokmaktadır. Bunun ilk işaretlerini Toplu Görüşmelerde hükümeti temsil eden Devlet Bakanı Hayati Yazıcı'nın, bazı ülkelerde kriz nedeniyle memurun ve işçinin maaşlarının dondurulmasından bahsederek, "biz sizleri enflasyona ezdirmedik. Yine ezdirmeyiz." beylik sözleriyle konuyu anlatarak, kendince mazeretler geliştirmeye çalışmasından anlaya biliyoruz. Bakanın bu sözlerinden, hükümetin 2011 yılı için memurların beklentilerine cevap verecek bir ücret artışını sağlayamayacağı görünüyor. Hedeflenen enflasyon kadar zam önerilecek, yine kriz bahane edilecek, her zaman olduğu gibi "yarım puan" attırmalar gündeme getirilecektir.

"MEMURLAR KULLANILIYOR"
İşte bu tablo memurları tatmin etmeyecektir. Bu riski gören Bakan'ın fikrini değiştirerek bir konfederasyonun toplu görüşmeleri, referandum sonrasına erteleyip toplu sözleşme yapalım önerisine, destek vermesinden anlaşılmaktadır. İktidar yandaşı olduğunu söyleyen sendikanın da bu konuda aynı tavrı ortaya koyması, oynanmak istenen oyunun boyutlarını ortaya koyuyor. Burada, hiçbir taraf memurların sorunlarının çözülmesi için bir gayret göstermeyerek, referandumdan istedikleri gibi bir sonuç çıkartmak için memurları kullanmaktan  çekinmiyorlar. Bu hususta Türkiye Kamu-Sen'in ortaya koyacağı tavır oldukça önemlidir. Referandum kozunu, memurların lehine çevirmek için toplu görüşmelerin zamanında yapılmasında ısrarlı olarak, hükümetten memurların taleplerini karşılanmasını istemelidir. Ancak görünen o ki, yine memurlar umduğunu bulamayacak, hükümet çeşitli bahanelerle bir kere daha yan çizecek.
Memurların haklarını geliştirmek için toplu görüşme masasına oturan bazı sendikaların gerçek yüzleri bir kere daha görünecek; bunun bedelini de kamu çalışanları ödeyecek memurların umutları yine başka bir bahara kalacaktır."