Afetlere Karşı Hazırlıklı Toplum Oluşturması Projesi kapsamında Ereğli'de düzenlenen bilgilendirme toplantısında konuşan Orman ve Su İşleri Bakanlığı Bakanlık Müşaviri Nazmiye Uzun, Kızılay, İçişleri ve Milli Eğitim Bakanlığının ortaklaşa yürüttüğü Toplum Liderliğini Teşkilatlandırma Projesinde yaptığı konuşmasında, Türkiye'de 6 şiddetinde bir depremde 100'lerce insanın yaşamını yitirdiğini hatırlatarak, Yapısal kültürümüz iyi değil, binaların sadece içerisinde yaşadığımız yer olarak bizi koruyan mekan olarak değil de içine girdiğinde sığınılan mekan olarak görüyoruz. Binalar bizi koruyan binalar olmalıdır dedi.

Türk Kızılay'ın, İçişleri ve Milli Eğitim Bakanlığı ile ortaklaşa yürüttüğü toplum liderliğini teşkilatlandırma projesinin eğitmenler olarak sadece Zonguldak merkezinde gerçekleştirildiğini söyleyen Uzun, bu eğitimlerin ilçelere de ulaşabilmesi için aralarında maden mühendislerinin de bulunduğu Şükran Kırömeroğlu, Emine Uzun, Ayşen Yavuzdoğan ile bir proje hazırladıklarını ve projeye Batı Karadeniz Kalkınma Ajansı tarafından destek verildiğini açıkladı. Ajansın teklifi kabul etmesinin ardından ilçelerde eğiteme başlanıldığını açıklayan Uzun yaptığı konuşmasında şunları söyledi:

SORUMLULUK BİLİNCİ
OLUŞTURMAYI HEDEFLİYORUZ

Proje olası afet zararlarını azaltmak için Kızılay şubeleri aracılığı ile yerel de kurumlar arası işbirliğinin geliştirmesini sağlamak, toplum liderliği aracılığı ile de toplumda afetlere karşı hazırlıklı olmak ve sosyal sorumluluk bilincini oluşturmayı amaçlıyoruz, ayrıca bu proje ile projenin bir afet sonrası Türk Kızılay'ı başta olmak üzere yardım kuruluşlarının düzenlediği müdahale ve yardım operasyonlarının daha etkin ve daha hızlı bir şekilde sürdürülmesini destek olacağını ön görmekteyiz.

SINIFTA KALDIK
Biliyorsunuz 17 Ağustos 1999 Marmara depreminde büyük kayıplar yaşadık ve o depremde ülke olarak yönetim olarak sınıfta kaldık çünkü öylesi bir deprem karşısında afetlere hazırlıklı bir toplum değildik, nasıl davranılmasını bilmiyorduk örgütlü hareket edemedik. İlk yardımları zamanında yapamadık, insanları zamanında göçüklerin altından çıkaramadık. 2 Ay sonra da Düzce'de bir felaket karşımıza çıktı. Biz 3 saatte Sakarya'ya yardım gönderemezken Düzce'ye 45-50 dakikada yardım gönderdik, becerdik. Nispeten bir tecrübe edindik. Türk Kızılay'ı da bu eksikliği gördü. Japonlar bizden daha zeki adamlar değildir ama televizyonlarda izliyorsunuz 9 şiddetinde deprem oluyor bir elin parmakları kadar ölüm olayı yaşanıyor.

TSUNAMİYİ ENGELLİYORLAR
Ölüm olaylarının olmasını tabiî ki istemiyoruz ama benim ülkemde 6 şiddetinde bir depremde 100'lerce insanımızı kaybediyoruz, neden yapısal kültürümüz iyi değil, binaların sadece içerisinde yaşadığımız yer olarak bizi koruyan mekan olarak değil de içine girdiğinde sığınılan mekan olarak görüyoruz. Binalar bizi koruyan binalar olmalıdır, Japonlar böyle yapıyor. Adamlar tsunamiyi engelliyorlar 10 metrelik dalganın kendilerine zarar vermeyecek şekilde tedbirlerini alıyorlar. Böylesi afetlere hazırlıklı toplum oluşturmak için Kızılay bu projeyi yürütüyor. Bu projeyi halkımızın her bireyine kadar indirmeyi hedefliyoruz. Toplum liderliğini teşkilatlandırma projemizin hedefleri öncelikle halkı yaşadıkları bölgedeki afet tehlikeleri ve riskleri hakkında bilinçlendirmek ve bu yolla zarar azaltma ve korunma kültürünü oluşturacağız. Toplum liderleri aracılığı ile afet ve afet sonrasına karşı hazırlıklı olmaya yönelik sosyal sorumluluk bilincini oluşturacağız, oluşturmayı hedefliyoruz.

KAPASİTESİNİ ARTTIRACAĞIZ
Kızılay şubelerinde afete hazırlık ve zarar azaltma konularında toplumu harekete geçirme kapasitesini artıracağız. Kızılay aracılığı ile kurumlar arası işbirliğini sağlamayı hedeflemekteyiz. Projemizin hedef kitlesinde muhtarlar, öğretmenler, din görevlileri, toplum destekli polisler ve diğer liderler yer almaktadır. Toplum liderleri ile çalışmanın önemine gelince büyük toplulukları etkileyen doğal afetlerle mücadele ancak yerel düzeyde yürütülen afet öncesi zarar azaltıcı afet sonrasındaki etkin müdahale çalışmaları sayesinde olumlu sonuçlar alınabilmektedir. Bu yaklaşımdan yola çıkılarak yerel düzeyde afet bilincini yaygınlaştırılmasında toplum liderleri ile ortak faaliyet yürütmek en uygun yöntem olarak belirlenmiştir

EĞİTİMLER SÜRECEK
Bu proje ile Zonguldak merkez ilçede 260 öğretmene, 63'ü kadın din görevlisi olmak üzere 316 din görevlisine, 123 muhtara eğitim verildiğini hatırlatan Uzun şu sözlerle açıklamasını tamamladı:
Alaplı, Ereğli, Gökçebey, Çaycuma, Kilimli ve Kozlu ilçeleri olmak üzere toplam 534 öğretmene, 1046 din görevlisine, 432 muhtara eğitim verilecektir. Bunun dışında merkez ilçe de dahil olmak üzere tüm ilçelerde sivil toplum örgütlerine aynı eğitim düzenlenecektir

KATILIM YÜKSEKTİ
Etkinliğe belediye başkanları, ilçe genelinde okulların müdür ve öğretmenleri, sivil toplum örgütü temsilcileri, muhtarlar, meslek odası yöneticileri, Kızılay şube yöneticileri katıldı.