Türkiye Kamu-Sen Genel Sekreteri ve Türk Sağlık-Sen Genel Başkanı Önder Kahveci, Zonguldak’a gelerek merkez ve ilçelerde bir dizi ziyaret geçekleştirdi. Kahveci ve beraberindekiler, Zonguldak Valisi Erdal Ata’yı da ziyaret etti. Ziyarette Kahveci’ye, Türk Sağlık-Sen Genel Başkan Yardımcısı Abdurrahman Uysal, Türkiye Kamu-Sen İl Temsilcisi Kadir Bacıoğlu, Türk Sağlık-Sen Şube Başkanı Ali Rıza Kılıç ve Yönetim Kurulu üyeleri de eşlik etti. Kahveci, ziyarette yaptığı konuşmada, sendikal sorunlarından bahsederek, toplu görüşme düzeninin kendilerine kafi gelmediğini söyledi. Vali Ata, ziyaretten memnuniyet duyduğunu belirterek, Kahveci’den çalışmaları hakkında bilgi aldı. Kahveci, Türkiye Kamu-Sen olarak bugüne kadar çalışmayan ve üretmeyen hiçbir kamu görevlisinin arkasında durmadıklarını belirterek şunları söyledi; “Türkiye için sendikal çalışmalar memurlar açısından baktığınızda çok geçmişi olan bir süreç değil, sendikamızı kurarken zor bir süreç geçirdik.

“KAZANDIRDIĞI 2 ŞEY VAR”

Çünkü ortada bir kanun, bir mevzuat yoktu. Sadece uluslararası sözleşmelere dayandırılacak mücadeleler vardı. Daha sonra 1995 yılında anayasada yapılan bir maddenin değişikliği çerçevesinde artık ‘kamu görevlilerine sendika kurabilir’ ifadesi alınca, biraz daha rahatladık. Ama 1995 yılındaki o madde, yasalarla bütünleşmedi. Kanunun bize kazandırdığı en önemli iki şey var; bütün dünyada sendikacılık toplu sözleşme grevle anlam kazandı. Bizim grev hakkımız ol-mamasına rağmen biz o toplu görüşme sürecini de önemsedik. Cumhuriyet tarihinin biriken çok önemli sorunları var, ama elimizde sihirli değnek yok ki, bir anda hepsini birden çözüverelim. Geldiğimiz süreçte bu toplu görüşme düzeni bize kafi gelmiyor. Çünkü artık kamu çalışanlarının sorunlarının konuşulması, çözüm üretilmesi noktasında yeterli değil. Biz Türkiye Kamu-Sen olarak taleplerimizi kanunda yapılması gereken değişiklikleri ilettik. Almış olduğumuz standart Avrupa Birliğinde yok. Taleplerimizi Bakanlığa verdik, artık yeni parlamentoya kaldı. O da ancak sanırım Ekim ayına kaldı. Arzu ediyoruz, grevli toplu sözleşme, yönetime katılma hakkı, daha ötesi siyasete katılımın oluşabileceği uluslararası normlarda bir sendika yasası istiyoruz. Türkiye’deki kamu görevlileri bunu hak ediyor. Eğer üretken bir yapıyı kuracaksak bu işi bir tarafı kamu çalışanlarından oluşturulmalıdır. Bizim için kamu hizmetleri çok önemli, 19 yıllık sendikal mücadelemiz içinde Türkiye kamuoyuna ve yöneticilerine bunu gösterdik. Asla kamu düzenini bozmadan sendikal mücadelemizi, sendikal örgütlülüğün getirmiş olduğu hem kamu hizmet kalitesini yükseltmek, hem de kamu çalışanlarının haklarının korunup geliştirilmesidir. İşte iki kutbu iyi ayarladığımız zaman zannediyorum çok daha verimli bir ortam oluşturacağız. Türkiye Kamu-Sen bugüne kadar çalışmayan ve üretmeyen hiçbir kamu çalışanının arkasında durmamıştır. Onun bilincindeyiz. Biz bu ülke için çalışacağız, bu millet için üreteceğiz, yol göstereceğiz ama hak ettiğimizi de alacağız. Bizlere zaman ayırdığınız için teşekkür ediyorum.”