Türkiye’nin ihtiyacını uzun yıllar karşılayabilecek kömür rezervlerin Zonguldak’ta bulunduğunu belirten GMİS Genel Başkanı Muslu, “Özellikle 1990 sonrası izlenen yanlış ekonomik ve siyasi politikalar sonucu kurum üretim yapamaz duruma gelmiştir. Biz, havzada taşkömürü üreterek ülkemiz ekonomisine kazandırma mücadelesinde 5 bin şehit veren, yerin yüzlerce metre altında canı pahasına emek harcayan madenciler olarak bu tablodan şikayetçiyiz” dedi.

 

 

GMİS Genel Başkanı Ramis Muslu, Yönetim Kurulu adına basın açıklaması yaparak 4 Aralık Dünya Madenciler Gününü kutladı. Muslu’nun açıklaması şöyle, “4 Aralık tarihi tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de “dünya madenciler günü” olarak kutlanmaktadır. 4 Aralık tarihi, Roma İmparatorluğu zamanında babasının gazabından kaçarak madencilerin çalışmakta olduğu bir mağaraya sığınan ve madenciliğin piri olarak kabul edilen Santa Barbara’ya adanmıştır. Madenciler tarafından azize kabul edilen Santa Barbara’nın aynı zamanda İzmit’te yaşamış olması ve efsanenin geçtiği mekanların Anadolu olmasının da ayrı bir öneri vardır. 4 Aralık tarihi önce Anadolu’da daha sonra Avrupa ve tüm dünyada “dünya madenciler günü” olarak kutlanmaya başlanmıştır. Bugün uygulanan yanlış politikalar nedeniyle kendi öz kaynaklarımızı yeterince değerlendiremiyoruz. Türkiye; doğalgaz ihtiyacının yüzde 97’sini, petrol ihtiyacının yüzde 87’sini, ithalat yoluyla karşılamaktadır. Türkiye’de zengin taşkömürü rezervi bulunmasına rağmen ülkemizin ihtiyacının yaklaşık yüzde 85’i dışarıdan alınıyor. 2007 yılında kömür ithalatına 2 milyar dolar ödendi. 2010 yılında ülkemizin taşkömürü tüketiminin 23 milyon tona ulaşacağı hesaplanmıştır. Bu ihtiyaç önümüzdeki yıllarda daha da artacaktır. Taşkömürü Havzamız bu tüketimin ancak yaklaşık 3 milyon tonluk bölümünü karşılamakta, geriye kalan 20 milyon ton taşkömürü ihtiyacının karşılanması için ithalat yoluna gidilmektedir. Taşkömürü ithalatına harcanan para 3 milyar dolara yaklaşmıştır. Havzamızda bilinen taşkömürü rezerv miktarı 1 milyar 300 milyon tondur. Bu rezerv yaklaşık olarak 180 yıllık bir üretim anlamına gelmektedir.

 

ÜRETİM YAPAMAZ DURUMDA

Zonguldak taşkömürünün en önemli özelliği “koklaşabilir” olmasıdır. Zonguldak taşkömürü, yüksek kalorisi nedeniyle çimento fabrikaları, şeker fabrikaları, çay fabrikaları, ateş tuğla ve diğer sanayi alanlarında kullanılırken koklaşabilir özelliği nedeniyle de demir-çelik sektöründe kullanılır. Önce Kardemir’in sonra Erdemir’in Zonguldak bölgemize kurulmasının en önemli nedeni koklaşabilir özellikteki taşkömürünün bu bölgede bulunmasıdır. Taşkömürü ülkemizin demir-çelik sektörü açısından tek güvencesidir. Türkiye’nin ihtiyacını uzun yıllar karşılayabilecek rezerv ise Zonguldak’ta mevcuttur. Özellikle 1990 sonrası izlenen yanlış ekonomik ve siyasi politikalar sonucu kurum üretim yapamaz duruma gelmiştir. Ülke ihtiyacı artarken, kömür üretimi azalmış ve ithalat artmıştır. Demir-çelik sanayisi enerji hammaddesi olarak dışa bağımlı hale gelmiştir. Biz, havzada taşkömürü üreterek ülkemiz ekonomisine kazandırma mücadelesinde 5 bin şehit veren, yerin yüzlerce metre altında canı pahasına emek harcayan madenciler olarak bu tablodan şikayetçiyiz. Biz, ülkemizin yeniden üretim ekonomisine dönmesini istiyoruz. Biz, TTK'nın 5 milyon ton üretmesi için nelerin yapılması gerektiğini her fırsatta anlatıyoruz. Biz, daha sağlıklı, daha güvenli ve daha verimli üretim yapmak için çalışıyoruz.”