CHP Zonguldak Milletvekili Ali İhsan Köktürk, Büyük Yürüyüşün 22. Yıldönümü nedeniyle yazılı bir açıklama yaptı.
Tüm maden şehitlerini saygı ile andığını belirten Köktürk, 4 – 8 OCAK 1991'de yüz binlerce emekçinin Ankara'ya doğru yola çıktığı kararlı yürüyüş ve hak arama mücadelesi, Türk ve dünya emek mücadelesinin eşsiz sayfasında yerini almış, Zonguldaklının madencisiyle, esnafıyla, köylüsüyle, kadınıyla, erkeğiyle onurlu mücadelesini tarihe yazdırmıştı dedi.
Köktürk açıklamasında şu görüşlere yer verdi:
Zonguldak Büyük Madenci Yürüyüşünün 22. yıldönümünde, bugün hayatta olan madencilerimizi ve yerin yüzlerce metre altında iş kazalarında, grizularda yaşamını yitiren tüm maden şehitlerimizi büyük bir şükran ve saygı ile anıyorum.
Ayrıca bu onurlu yürüyüşün lideri Rahmetli Şemsi Denizer olmak üzere, yürüyüşü gerçekleştiren, katkı sağlayan, emek veren tüm madencileri ve madencilere sahip çıkan tüm Zonguldaklıları yürekten sevgi, saygı ve şükranla selamlıyorum.  Bilindiği üzere; 12 Eylül 1980 darbesiyle uygulanmaya başlayan Neo liberal politikalar sonucu, emekçiyi yoksulluğa, açlığa mahkûm eden sömürü düzeni kısa zamanda etkilerini göstermeye başlamıştı.  Emek düşmanı bu küresel politikalar; Türkiye Taşkömürü Kurumunda da (TTK) tüm ağırlığıyla hissedilmiş, siyasal iktidar, maden emekçilerimizin haklı taleplerine kulaklarını tıkamıştı.  Bu emeği ve üretimi dışlayan söylem ve eylemler, madencileri ve onlarla bütünleşen Zonguldak'ı haklı ve zorlu bir direnişe yöneltmişti. 4 – 8 OCAK 1991'de yüz binlerce emekçinin Ankara'ya doğru yola çıktığı kararlı yürüyüş ve hak arama mücadelesi, Türk ve dünya emek mücadelesinin eşsiz sayfasında yerini almış, Zonguldaklının madencisiyle, esnafıyla, köylüsüyle, kadınıyla, erkeğiyle onurlu mücadelesini tarihe yazdırmıştı. Bugün baktığımızda da,AKP'nin 10 yıllık iktidarı döneminde Zonguldaklının emeği dışlanmaktadır. Ülkemizin stratejik en önemli varlıklarından birisi olan taşkömürü üretimi engellenmektedir.
Ulusal bağımsızlığın teminatı olan madenlerimizi göz ardı eden politikalar doludizgin yaşama geçirilmektedir.    Türkiye Taş Kömürü Kurumunun küçültülmesi, özellikle taşkömürünün teşvik dışında bırakılması TTK'nın üretim işçisi açığının giderilmemesi bu politikaların somut örneklerini oluşturmaktadır.  
Ancak şunu açıkça belirtmeliyiz ki, emeği ve ulusal kaynaklarımızı yadsıyan bugünkü siyasal politikalar ve uygulayıcıları dün olduğu gibi eninde sonunda tarih olacaktır. Zonguldaklının, emeğin, madencinin haklı mücadelesi ise, tarihin onurlu sayfalarında her zaman var olacaktır. Bu duygu ve düşüncelerimle, iş kazalarında, grizularda yaşamını kaybeden tüm maden şehitlerimizi bir kez daha saygı ve şükranla anıyor, ağır iş şartlarında ayakta kalmaya çalışan tüm maden emekçilerimizi saygıyla selamlıyorum.