Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) Zonguldak Şube Başkanı Şükran Karahasan, yazılı bir açıklama yaparak, Milli Eğitim'deki çağdışı uygulamalara karşı tüm çağdaş ve yurtsever güçleri uyanık olmaya çağırdıklarını söyledi.

CUMHURİYETLE SORUNU OLAN MİLLİ EĞİTİM BAKANI SORUNLARI ÇÖZEMEZ!
2011-2012 eğitim-öğretim yılı da önceki öğretim yıllan gibi sorunlu açıldı. Öğretmenlerin çoğunluğu mutsuz, atanamayan öğretmenler daha da mutsuz. Veliler şaşkın, masrafları nasıl karşılayacakları telaşında. Bütün bunlarla doğrudan ilgili olan Milli Eğitim Bakanlığı ise, anayasasında, 'laik, demokratik, çağdaş, hukuk devleti' diye belirlenen, Türkiye Cumhuriyeti'nin istediği ve temel öğretim yasası ile belirlediği çağdaş, verimli, üretken, laik, hukuk devletine bağlı vatandaşlar yetiştirmeyi amaç edinmeyi bırakarak Osmanlının çağdışı, skolastik eğitimini yaşama geçirmek için uğraş veriyor. Atatürkçü düşüncenin ışığında, Atatürkçü eğitim sistemi, bilindiği gibi okuyan, araştıran, ulusunu tanıyan onu yüceltmeyi ülkü edinen özgür düşünceli bireyler yetiştirmesini sağlayan eğitim sistemi yerine, biat kültürü ile yetişen, köle ruhlu, ümmet ideolojisini benimsemiş insanlarla çağı yakalamak, çağın koşullarını aşmak nasıl mümkün olabilir. Milli Eğitim Bakanlığı'nın eski teşkilat kanununda belirlenen görevleri sıralanırken, 'Atatürk inkılap ve ilkelerine ve anayasadaki, Atatürk milliyetçiliğine bağlı Türk milletinin milli, ahlaki, manevi, tarihi ve kültürel değerlerini benimseyen, koruyan ve geliştiren, ailesini, vatanını, milletini seven ve daima yüceltmeye çalışan' hükmü kaldırılarak, yeni kanun hükmündeki kararname ile 'okul öncesi ilk ve orta öğretim çağındaki öğrencileri bedeni, zihni, ahlaki, manevi, sosyal ve kültürel nitelikler yönünden geliştiren ve insan haklarına dayalı toplum yapısının ve küresel düzeyde rekabet gücüne sahip ekonomik sistemin gerektirdiği bilgi ve becerilerle donatarak' ulusal amaçlarından habersiz küresel amaçlara hizmet etmeyi amaçlayan insan tipini yetiştirmeyi hedefliyor. Milli Eğitim Bakanlığı'nın isminde bulunan 'milli' sözcüğüne yakışır bir eğitim sistemini yeniden uygulamaya koyması Türkiye'nin geleceği açısından son derece önemlidir. Talim Terbiye Kurulunun yapısının ve atama yönetmeliğinin değişmesi de işin nereye varacağının göstergesidir. Sonuç olarak Milli Eğitim'deki yanlışlıkların, çarpıklıkların düzeltilmemesi ülkemizin, laik, çağdaş Cumhuriyetimizin geleceğimizin, yurttaşlarımızın mutluluğu açısından giderilmesi olumsuz sonuçlar doğuracaktır. Geçmişinde 'Cumhuriyetin temel ilkeleri değişmeli' diyerek Atatürk'ün kurduğu çağdaş cumhuriyetle sorunu olduğunu gösteren Milli Eğitim Bakanı ile ne Milli Eğitim'in, ne öğretmenlerin, ne velilerin ne de öğrencilerin sorunlarının çözülemeyeceği açıktır.
Bu nedenle ülkemizin geleceği açısından Milli Eğitim'deki çağdışı uygulamalara karşı tüm çağdaş ve yurtsever güçleri uyanık olmaya çağırıyoruz.