Kuruluşunun 5. yılını kutlayan Eğitim-İş Sendikası'nın Kdz.Ereğli İlçe Temsilciliği çok sayıda üyenin katıldığı etkinlikte bir araya geldi.

AKP'ye sert eleştirilen gönderen İlçe Temsilcisi Cengiz Başaran, "AİHM ve Anayasa Mahkemesinin kararlarına rağmen türban seçimler yaklaşırken istismar aracı olarak kullanılarak hukuk yok sayılmaktadır.
İlköğretim, ortaöğretim ve kamuda olmak üzere devlete türban giydirmek amaçlanmaktadır. Cumhuriyet ilkelerini yok saymayı özgürlük olarak topluma pazarlayan AKP, mezhepçi, cinsiyet ayrımcılık içeren zorunlu din derslerinin kaldırılmasına duyarsız kalmaktadır" dedi.

Eğitim-İş Sendikası'nın Atatürk'e ve devrimlerine yürekten bağlı, adalet, eşitlik-özgürlük gibi evrensel değerleri kendisine ilke edinmiş bir emek örgütü olduğunu belirten Eğitim-İş Sendikası Kdz.Ereğli Temsilcisi Cengiz Başaran, eğitim ve bilim emekçilerini mutsuz eden prangaları kırmak, halka hak ettiği geleceği kurgulayan eğitimci ordusunu yaratmak için mücadele ettiklerini vurgulayarak, "Bizi biz yapan değerlerimizle, kararlılığımızla bunu başaracağız, başarmak zorundayız" dedi.

"HUKUK YOK SAYILMAKTA"
Kuruluşunun 5. yılını kutlayan Eğitim-İş Sendikası'nın Kdz.Ereğli Temsilciliği de önceki akşam üyeleri ile Mühendisler Derneği'nde akşam yemeğinde bir araya geldi. Oldukça ilgi gören akşam yemeğinde Başkan Başaran net mesajlar verdiği konuşmasında şu ifadelere yer verdi: "Düşünsel referansı "sol"un özgürlükçü ve dayanışmacı ilkeleri olan Eğitim-İş'in politikalarının merkezinde; işkolunun ekonomik, sosyal, siyasal, demokratik, hak ve özgürlüklerinin iyileştirilmesi hedefi vardır. Cumhuriyetimizin aydınlanma devrimleriyle evrensel sol değerleri sentezleyen, örgütlü öğretmen hareketinin liderliğini geri almaya talip olan, sendikamız Eğitim-İş'in kuruluşunun 5. yıl dönümünü kutluyoruz. Büyük özverilerle başladığımız yolculuğumuz boyunca, işkolumuzun ekonomik, özlük, demokratik hak ve çıkarları mücadelesini gerektiği gibi yerine getirmeye çalıştık. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ve Anayasa Mahkemesinin kararlarına rağmen türban seçimler yaklaşırken istismar aracı olarak kullanılarak hukuk yok sayılmaktadır. İlköğretim, ortaöğretim ve kamuda olmak üzere devlete türban giydirmek amaçlanmaktadır.
AKP DUYARSIZ KALMAKTA
Bu durumu laiklik ilkesinin aşınması olarak gören Eğitim-İş, 21 Ekim 2010 tarihinde Danıştay'a açtığı dava ile bu hukuksuzluğa izin vermeyeceğini göstermiştir. Cumhuriyet ilkelerini yok saymayı özgürlük olarak topluma pazarlayan AKP, mezhepçi, cinsiyet ayrımcılık içeren zorunlu din derslerinin kaldırılmasına duyarsız kalmaktadır. Laik ve bilimsel eğitimin egemen olmasını isteyen Eğitim İş zorunlu din derslerinin kaldırılması için mücadelesini sürdürecektir. Devletin kendisinden çağdaş ve yurtsever bir kuşak beklentisi olmadığını, özel dershane ve özel eğitimi teşvik etmeye çalıştığını görmek, öğretmenin inancını büsbütün yitirmesine neden oluyor. Çünkü sistem, üreten değil, biat eden, kişiliksiz eğitimci yaratmanın peşinde. Öğretmenin duyarlı, ülke sorunlarını kavramış, bilinçli ve üretken yurttaş yerine, ezik yurttaş yetiştirmesinin teşvik edildiği bir tarihsel dönemden geçiyoruz. Bu tabloya son verilmemesi halinde karanlığın içinde yapayalnız kalacağız. 1980 Anayasasının yasakçı zihniyetine karşı, dimdik duran Eğitim-İş sivil diktaya karşı da aynı kararlılıkla durmaya devam edecektir. Eğitim-İş olduğu sürece laik demokratik cumhuriyet sahipsiz kalmayacaktır. Yaşasın Eğitim-İş yaşasın Birleşik Kamu-İş!"