Türkiye Kamu-Sen İl Temsilcisi Salih Alemdar, düzenlediği basın toplantısında, Türkiye Cumhuriyeti'nin 16'ncı anayasası olan 1982 Anayasası'nın, kabul edildiği günden bugüne 85 kez değişikliğe uğratıldığını belirterek, dayatma anayasalarına karşı olduklarını söyledi.
1982 Anayasası'nı "Darbe Anayasası" olarak niteleyen Salih Alemdar, Anayasa'nın devletin kuruluş felsefesini ve devlet yapısını kesin ifadelerle özetleyen bir toplumsal mutabakat metni olduğunu belirterek şunları söyledi:
"ANAYASANIN PAKET HALİNDE
MECLİSE SUNULMASI YANLIŞ"
"7 Kasım 1982 tarihinde yüzde 92'lik halkoylamasıyla kabul edilen darbe anayasası o günden günümüze kadar tam on altı kez değişikliğe uğramıştır. 177 maddeye sahip 1982 anayasasının 66 maddesi en az bir ve birden fazla toplam 85 değişiklik uğramıştır. Bugün 29 Mart 2010 tarihi itibarıyla siyasi iktidar 23 maddelik bir anayasa değişikliği paketi ile Anayasada on yedinci değişikliği yapmaya çalışıyor. 23 maddelik Anayasa değişikliği gerçekleşirse; 1982 tarihli 'Darbe Anayasası' 18 yıl içinde tam 79 maddesinde 95 kez değişiklik yapılmış olacaktır. Anayasa, devletin kuruluş felsefesini ve devlet yapısını kesin ifadelerle özetleyen bir toplumsal mutabakat metnidir. Kısa bir süreç içerisinde 1982 Anayasasında yapılan bu kadar değişiklik nedeniyle, bu Anayasa toplumsal mutabakat metni olmaktan çıkmıştır. 1982 Anayasası toplumsal mutabakatla değil, askeri baskılarla kabul ettirildiği için 18 yıl içinde bu kadar çok maddesi değişikliğe uğramıştır. AKP'nin TBMM'ye sunacağı 23 maddelik Anayasa değişikliği içerisinde hem TBMM'de, hem de toplumun tüm kesiminde değiştirilmesine itiraz edilmeyecek çok sayıda madde olmasına rağmen; bu Anayasa değişikliğinin bir paket halinde meclise sunulması yanlıştır. Önümüzdeki süreç içerisinde yapılacak Anayasa değişikliğine muhalefetteki siyasi partilerin ve toplumun diğer kesimindeki itirazları sadece ve sadece sürecin işleyişine ve bazı maddelerin taraflı ve kasıtlı olarak değiştirilmesinedir. TBMM'de Anayasa değişikliği madde, madde halinde görüşülüp oylanırsa;10. madde: Kanun önünde eşitlik ilkesi, 20. madde: Özel hayatın gizliliği, 23. madde: Yerleşme ve seyahat hürriyeti, 41. madde: Ailenin korunması, 53 ve 128. maddeler: Memurlar ve diğer kamu görevlilerinin toplu sözleşme ve grev hakkı, 74.Madde: Dilekçe hakkı, 125. madde: Yargı yolunun açık olması içerikli oldukları için hepsi 367 oyun üstünde bir destekle TBMM'den geçer ve halkoylamasına gitmeden Cumhurbaşkanının onayı ile yürürlüğe girer."
"ÜLKEMİZİN TOPLUMSAL
MUTABAKATA İHTİYACI VARDIR"
"Türkiye Kamu-Sen başta TBMM'yi olmak üzere yüksek oranda 'toplumsal mutabakat' sağlanırsa ve 'kuvvetler ayrılığı' prensibi, 'yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığını' daha da güçlendirecek bir Anayasa değişikliğine destek verecektir. Bu ifadelerin dışındaki her dayatmaya karşı duracaktır. Anayasa değişikliklerinde TBMM'de bulunan partiler grup kararı alamayacağı ve milletvekillerinin özgür iradesine göre gerçekleşecektir. O zaman bu değişiklik TBMM'de madde, madde görüşülüp oylanması ve 367 evet oyu alamayan maddelerin halkoylamasına sunulması en demokratik yoldur. TBMM'de bunun dışındaki bir uygulamanın olması; Toplumsal gerginliği artıracağı, Kuvvetler ayrılığı prensibine darbe vuracağı, Bağımsız ve Tarafsız yargı anlayışına gölge düşüreceği, Katılımcı ve çoğulcu demokrasiyi sözde kılacağı, Hukuk devletini hiçe sayacağı bir uygulama olacaktır. Kısaca iktidar partisince dayatılan bir paket şeklindeki Anayasa değişikliği diğer siyasi partileri, sivil toplum örgütlerini, meslek odalarını, sendikaları ve toplumun diğer kesimlerini hiçe sayarak yapmaya devam ederse; iktidar tamamen antidemokratik bir işleyişi hayata geçirmiş olur. 1982 Anayasası da tamamen antidemokratik ve dayatma bir Anayasa olduğu için akıbeti yamalı bir bohça olmuştur."