"DÜNYANIN HİÇBİR YERİNDE, HİÇBİR MİLLETİNDE, ANADOLU KÖYLÜ KADININDAN DAHA FAZLA ÇALIŞAN BİR KADINDAN BAHSETMENİN İMKÂNI YOKTUR VE DÜNYADA HİÇBİR MİLLETİN KADINI "BEN ANADOLU KADININDAN DAHA FAZLA ÇALIŞTIM, MİLLETİMİ KURTULUŞA VE ZAFERE GÖTÜRMEKTE ANADOLU KADINI KADAR GAYRET GÖSTERDİM" DİYEMEZ."    MUSTAFA KEMAL

Türk Kadınına seçme ve seçilme hakkı verilmesinin 75. yıldönümü nedeniyle yazılı bir açıklama yapan Zonguldak Milletvekili, CHP Parti Meclisi Üyesi  Ali İhsan Köktürk "Türk Kadını Kurtuluş Savaşı'nda eşinin, oğlunun, kardeşinin yanında vatanı düşmana karşı savunmuş gerektiğinde bu uğurda şehit düşmüştür. "Türk'ün ateşle imtihan edildiği" Ulusal Bağımsızlık Savaşımızda Türk kadının gösterdiği bu üstün başarı ve fedakârlık sonucunda herkesin hayranlığını kazanmıştır" dedi.
Köktürk yazılı açıklamasına şu sözlerle devam etti: 
MECLİSTE KADIN
ORANI YÜZDE DOKUZ
"Türk kadını için Kurtuluş Savaşı bir dönüm noktası olmuştur. Büyük Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk, ulusal bağımsızlık kazanıldıktan sonra ulusumuzu karanlığa mahkûm eden anlayışa karşı da büyük bir savaşım başlatmıştır. Bu savaşım sonucunda çağın hak ve hukukunun uygulandığı, özgür, demokratik, laik bir Türkiye yaratılmıştır.
Laik ve demokratik bir Türkiye olma yolunda gerçekleştirilen devrimler kadınlarımızı karanlıktan aydınlığa çıkarma yolunda atılan en büyük adımlar olmuştur.
Bu devrimlerin en büyüğü 3 Mart 1924 tarihinde kabul edilen Öğretim Birliği Kanunudur. Bu kanunla eğitim-öğretim birleştirilerek, dinsel eğitimden çağdaş eğitime geçilmesidir.  Türk Tarihinde kadın hakları konusundaki en önemli adımda 17 Şubat 1926 tarihinde "Medeni Kanun"un kabul edilmesidir. Bu kanunla Şer'i hukuktan çağdaş hukuka geçilmiş ve Türk kadını yasalar önünde erkekle eşit hale getirilmiştir. Bu tarihten sonra kadınlara siyasal haklarını kazandırmak için çalışmalar başlatılmıştır. 3 Nisan 1930 gün ve 1580 sayılı kanun ile Türk kadınına belediye seçimlerinde seçme ve seçilme hakkı tanınmış, 1933 yılında köy Kanunda yapılan değişiklikle Köy Muhtarı ve İhtiyar Heyeti Üyesi olmasının önü açılmış, 5 Aralık 1934'te de Anayasasının 10. ve 11. maddeleri değiştirilerek Türk kadınına erkeklerle eşit olarak 22 yaşında seçme, 30 yaşında seçilme hakkı verilmiştir.
1 Mart 1935'te ilk toplantısını yapan 5. Dönem TBMM'de toplam 441 Milletvekilinin 18'i (17+1 ara seçimde) kadındır.
 Ülkemizin; Kadınlara siyasal haklarını veren devletlerarasında ilk sıralarda olmasına karşın, bugün, kadın haklarının somutlaşması açısından, arzu edilen durumda olduğunu söylemek mümkün değildir.
"Ülkemizdeki kadınların siyasal konumlarıyla ilgili istatistiklere diğer ülkelerle karşılaştırılmalı bakıldığında, örneğin; Türkiye'de Meclis'te bulunan kadın milletvekili oranı yüzde 9 civarındadır. Oysaki Kuzey Avrupa Ülkelerinde bu oran % 40'lara ulaşmıştır. 
Ayrıca ülkemizin içinden geçtiği süreç ve mevcut iktidarın uygulamalarına bakıldığında Türk Kadınımızın Cumhuriyet Devrimiyle elde ettiği pek çok kazanımı kaybetme noktasına geldiğini görüyoruz."