Pazar sabahında kuş cıvıltıları ile baharın koynunda olmanın doyumsuz keyfini yaşarken, TRT Müzik’teki yayınları izliyoruz.

Haber kanalları sıkıntı.

Gıcık.

Saygısız.

İnsanları aptal yerine koyan ekran papağanlarından bıkmayan da yok ki!

Hangi görüşten olur ise olsun diğerini mat etmek için ağız ishaliyle saçıyor tükürüklerini.

Uf!

Bu nedenle TRT müzik.

Bir anda aklıma “Ya artık Dönülmez Akşamın Ufkundayız şarkısını uzun zamandır duyamıyoruz” dedim.

Günlerden Pazar ve 9 Nisan.

Eşim dedi ki, “tam da bu güne uygun.”

Bugün?

Ha, milletvekili aday listelerine atama var ya.

Güldüm, gülüştük.

Türkiye Demokrasi (!) ile yönetiliyor değil mi?

Atatürk’ümüz saltanatı yıkıp “Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir” demişti.

O eskiden kaldı.

Değişti çünkü.

Yenisi:

EGEMENLİK KAYITSIZ ŞARTSIZ GENEL BAŞKANLARINDIR!

**

Pat ilk haber geliverdi CHP’den. Ereğli’yi ikinci sıraya Eylem Ertuğ Ertuğrul’ın adını yazarak koymuşlar.

İyi.

Tam haberi önce doğrulatmak ve yazmak için bilgisayarımı açtım ki, Eylem bey aramama döndü ve “Evet abi liste doğru” dedi.

Hayırlısı olsun.

Başarı diledim.

Saat 12.00’e geliyor ki, diğerlerinden ses seda yok.

Yarın pazartesi ve ben yazımı bitirmeliyim.

Diğer listeleri de Salı günü sallarız.

Listelere giren girmeyen herkese hayırlısı olsun.

Tünelin bu yanının haklarını koruyabilsinler de!

Gerisi olu molu!

**

“Karşımda salınıp durma” diyen Özlem Özdil sazın tellerine öyle bir vuruyor ki.

Türküye verdim kulağımı:

“Bir yar sevdim gücüm yetmez
Bu gönül seni terk etmez
Havalanmış elim yetmez
Göğe çıkmış dalın dilber
Karacaoğlan derdim çoktur
Kaşlar kara bakış yoktur
Bir misline mendil yoktur
Nice senin halın dilber.”

**

Ne demiş Orhan Veli:

“Bir elinde cımbız, bir elinde ayna… Umurunda mı dünya!”

Böyle olmak iyi de, kimi zaman olamıyor ki!

**

Aradım buldum o şarkıyı.
 

“Ah, dönülmez akşamın ufkundayız, vakit çok geç
Bu son fasıldır, ey ömrüm, nasıl geçersen geç
Bu son fasıldır, ey ömrüm, nasıl geçersen geç

Cihana bir daha gelmek hayal edilse bile
Avunmak istemeyiz böyle bir teselli ile

Ah, geniş kanatları boşlukta simsiyah açılan
Ve arkasında güneş doğmayan büyük kapıdan
Geçince başlayacak bitmeyen sükunlu gece
Guruba karşı bu son bahçelerde keyfince

Ah, ya aşk içinde harap ol ya şevk içinde, gönül
Ya lale açmalıdır göğsümüzde yahut gül
Ya lale açmalıdır göğsümüzde yahut gül

Ah, dönülmez akşamın ufkundayız, vakit çok geç.”

 

Son söz: Telaşe yok!