"Zonguldak Karaelmas Üniversitesi" adının, "Bülent Ecevit Üniversitesi" olarak değiştirilmesiyle, üniversitenin 20 yıllık geçmişinin etkilendiğini ifade eden Rektör Prof. Dr. Mahmut Özer, "Olumlu ya da olumsuz etkileri ilerleyen günlerde göreceğiz" diye konuştu. Özer, "Rahşan Hanım'a gideceğim. Güzel Sanatlar, Konservatuar ve İletişim Fakültesi'yle ilgili bir şeyler yapılmasıyla ilgili kendilerinden destek isteyeceğim" dedi.

Bülent Ecevit Üniversitesi (BEÜ) Rektörü Prof. Dr. Mahmut Özer, Karaelmas Gazeteciler Derneği'nin Bayram Gazetesi'ne verdiği röportajda, Zonguldak Karaelmas Üniversitesi isminin, Bülent Ecevit Üniversitesi olarak değiştirilmesinin çok doğru bir davranış olmadığını söyledi.
Bu durumun Bülent Ecevit isminden dolayı değil, 20 yıllık geçmişi bulunan bir üniversitenin gelenekleriyle ilgili olduğunu ifade eden Özer, önümüzdeki günlerde, Rahşan Ecevit'e ziyarette bulunacaklarını söyledi. Rahşan Ecevit'e yapacakları ziyaretin hem isim değişikliğinin adından hayırlı olsun demek, hem de üniversite adına destek ziyareti olacağını ifade etti.
BEÜ Rektörü Prof. Dr. Mahmut Özer, hem üniversitenin isim değişikliği, hem de yapılan çalışmalarla ilgili şu bilgileri verdi:

BİN 502'DEN 2 BİN 383'E DÜŞTÜK
Siyasi bir süreç olduğu için yorum yapmak çok anlamlı değil. Sonuçta isim değişti, ama iyi bir şey olmadı. Bu 'Bülent Ecevit' isminden dolayı değil. Önemli olan üniversitelerde geleneğin oluşmasıdır. Kalite-gelecek ilişkileri… Gıda sektörüne bakın, 200 yıllık bir restoran ve aynı aile tarafından işletiliyor. Otomatik olarak kafanızda bir kalite çağrıştırıyor. Resmi olarak 20 yıllık bir üniversite, ama 92 yılından öncesi de var. İsimle ilgili uluslararası bir algılaması var. Biranda kesinti olduğu zaman bu sağlıklı bir süreç olmuyor. Biz 'dünyada üniversitemizin sıralamasını yukarılara çıkartalım' diye çaba sarf ediyorduk. 3 bin 383'deydik, bin 502'ye çıkarttık. Yeni açıklandı ve 2 bin 383'e düşmüşüz. Bu isim değişikliğinin de bunda mutlaka payı vardır. Ama yapacak bir şey yok. Bazı üniversitelerden arkadaşlar, 'Senin ismin söylendiği için açıyoruz. Bülent Ecevit Üniversitesi ne zaman kuruldu?' diyorlar. Yani bir üniversitenin rektörünü arıyorsun, telefonla bağlatıyorsun, diyor ki, 'o kimmiş' ve isimden tanıyor. Düşündüğünde bu çok basit bir telefon görüşmesi... Niyetimiz dertleri anlatmak değil, buna rağmen 'ne yapabiliriz?', ona bakmak lazım. Yolumuza devam edeceğiz. Yapılmasa çok daha iyi olurdu, ama bu saatten sonra yapılacak bir şey yok.

İSMİN HAYIRLI OLMASINI DİLEYECEĞİZ
Şu anda 4-5 milyon TL civarında üniversitemize bir yatırım yapılıyor ve isteyince bu zaten oluyor. Mesela güzel gelişmelerde var. İlahiyat Fakültesi'nin yapımıyla ilgili birkaç hayırsever bir araya geldiler. SOMA Grubu'nun Mühendislik Fakültesi yapılmasıyla ilgili talebi oldu. Rahşan Hanım'a gideceğim. Güzel Sanatlar, Konservatuar ve İletişim Fakültesi'yle ilgili bir şeyler yapılmasıyla ilgili kendilerinden destek isteyeceğim. Hem ismin hayırlı olmasını dileyeceğiz, hem de üniversitemize katkıda bulunmasını isteyeceğiz. Şimdiye kadar kendisiyle hiç görüşmedim ve o nedenle ziyarete gideceğim. Önümüzdeki 1-2 sene içerisinde üniversitemize sıcak para sokmamız lazım. Eksiklerimizi hızlı bir şekilde gidermemiz lazım. Bu üniversite çok iyi noktada olabilirdi. Merkezde 5 ayrı kampüsteyiz ve böyle bir şey olamaz.