Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu'na bağlı Eğitim-İş Sendikası Zonguldak Şube Başkanı Metin Kahveci, Öğretmen Okulları'nın kuruluşunun 162'nci yıldönümünü yazılı bir açıklama ile kutladı. Metin Kahveci, Öğretmen Okullarının Türkiye'de nitelikli öğretmen yetiştirme alanında Köy Enstitüleri'nden sonra çok önemli bir boşluğu doldurduğunu ifade etti.
Kahveci, açıklamasına şöyle devam etti;
"ÖĞRETMENLİK ÖZEL BİR EĞİTİMİ ZORUNLU KILACAK KADAR ÖNEMLİ"
"İlk kez bugünkü anlamda çağdaş öğretmen yetiştirmek için 16 Mart 1848'de 'Darülmuallimin' adında bir öğretmen okulu açılmıştır. Medreselere alternatif olarak kurulan Rüştiye mekteplerine Batılı anlamda öğretmen yetiştirmek için açılan Darülmuallimin'in kuruluşunun ardından, 162 yıl geçmiş olmasına karşın, bugün eğitimin en önemli sorunlarından biri öğretmen yetiştirmedir. 162 yıllık tarihi gelişim sürecinde öğretmenlik mesleği olumlu yönde ilerlemeler kaydetse de, günümüzde öğretmen gereksiniminin yeterli sayıda ve nitelikte karşılanamadığı ortadadır. Gün geçtikçe de öğretmenin ve eğitimin önemi artıyor. AKP iktidarı döneminde cemaat ve tarikatların etkisinde kalan eğitim ve okulları adeta medreseleştirilmeye çalışılıyor.  Öğretmenlik özel bir eğitimden geçilmesini zorunlu kılacak kadar önemlidir ve uzmanlık gerektiren onurlu bir meslektir. Öğretmen yetiştirme politikası eğitim sisteminin en ciddi konusu olmasına rağmen ülkemizde bu iş adeta bir deneme tahtası haline getirildi."
"EĞİTİM FAKÜLTELERİ GEREKEN DEĞERİ VE İLGİYİ GÖRMÜYOR"
"Bilindiği gibi ülkemizdeki "Öğretmen yetiştirme" süreci, Köy Enstitüleriyle dünyada önemli  bir model oluşturmuştur. Türkiye'nin ve toplum koşullarını esas alan bu öğretmen yetiştirme anlayışı çağdaş Türkiye Cumhuriyeti'nin oluşturulmasında çok önemli bir atılım yarattı. Bugün öğretmen yetiştirme, pek çok eksikliğine karşın, esas olarak eğitim fakülteleri aracılığıyla gerçekleştiriliyor. Ancak, üniversiteler bünyesinde yer alan eğitim fakülteleri gereken değeri ve ilgiyi görmüyor. Verilen eğitim ülke koşullarına uygun değildir. Yeni mezun öğretmenler uyum sağlamada ve verimli olmada sorunlar, sıkıntılar yaşıyorlar. Bir diğer önemli sorun ise öğretmenlik eğitimi almayan, eğitim fakültelerinden mezun olmayanların öğretmen olarak görevlendirilmesidir. Öğretmen olarak yetişmeyen üniversite mezunları ücretli, sözleşmeli, vekil öğretmen olarak görevlendirilmekte, ülkemizin geleceği olan çocuklarımız ehil olmayan ellere bırakılıyor. Böylece eğitimin kalitesi her geçen gün yok ediliyor. Öğretmen görevlendirmelerinde görevlendirmelerin mutlaka kadrolu olması ve branşında eğitim görmüş öğretmenlerin atanması eğitimin kalitesinin sağlanması açısından bir zorunluluktur."
"ÜLKENİN GELECEĞİ, İYİ YETİŞMİŞ VE MESLEĞİNDE SÖZ SAHİBİ ÖĞRETMENLERE BAĞLI"
"Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk 'Öğretmenler, sizin başarınız Cumhuriyetin başarısı olacaktır', 'Ulusları kurtaranlar yalnız ve ancak öğretmenlerdir' sözleri ile öğretmenlik mesleğinin önemini vurgulamış, öğretmenlerin ağır bir sorumluluğu olduğunu ifade ediyor. Nitelikli eğitim ancak nitelikli öğretmenler yetiştirmekle mümkündür. Ülkenin geleceği, iyi yetişmiş ve mesleğinde söz sahibi öğretmenlere bağlıdır. Ancak o zaman 'fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür' kuşaklar yetiştirilebilir. Özellikle son yıllarda yürütülen politika ve uygulamalarla Türkiye'de öğretmenlik mesleğinin saygınlığı her geçen gün biraz daha azalıyor. Öğretmenlik mesleğinin sorunları, toplumun ve bireylerin tümünü, kısacası herkesi ilgilendirir. Çünkü toplumların kalkınmasında ilerlemesinde eğitim ve öğretmen çok önemli bir yer tutuyor.
"Çağdaş uygarlık düzeyinin üzerine çıkma" hedefine ulaşmanın yolu eğitimden geçmektedir.
Öğretmenin saygınlığı ve eğitimin kalitesi, ülkemizin kalkınması, ulusumu-zun yücelmesi için çok önemlidir. Öğretmenlik mesleği, hak ettiği saygınlığa bir an önce kavuşturulmalıdır."