Zonguldak Elektrik Mühendisleri Odası, elektrik dağıtım şirketlerinin teklifi üzerine, Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu'nun onayı ile yürürlüğe giren yeni elektrik tarifesiyle kamu yararına uygulanan tüm sübvansiyonlara son verildiği belirterek, Buna karşın özelleştirilen dağıtım şirketlerine yeni kaynaklar yaratılırken, henüz devredilmemiş dağıtım kuruluşlarının ihalesine girip ihale bedelini ödemekte zorlanan şirketlere vatandaşlardan tahsil edilecek tarife garantisiyle kredi bulma olanağı sağlanmaya çalışılıyor denildi.

Zonguldak Elektrik Mühendisleri Odası yaptığı yazılı açıklamasında, açıklanan tarife üzerinden yaptığı inceleme sonucunda, resmi okullar, resmi yurtlar, resmi kurslar, resmi üniversite, resmi yüksekokul, resmi sağlık kuruluşları, spor tesisleri, müzeler, vakıflar, dernekler, hayır kurumları kültür balıkçılığı ve kümes hayvanları çiftlikleri için uygulanan tarifede; kalkınmada öncelikli illerde meskenler için uygulanan tarifede; içme ve kullanma suyu ile tarımsal amaçlı soğuk hava depoları tarifesindeki kamu yararına sübvansiyonlar ortadan kaldırıldığını vurguladı.

2 KATI ZAM

Elektrik tarifesinde diğer 1 grubunda yer alan resmi okul, hastane, sosyal ve kültürel alanlar, dernek ve vakıflar için uygulanan tarifeye yapılan yüzde 18.92 oranındaki zam ile konutlara yapılan yüzde 9.58'lik zammın neredeyse 2 katı zam yapıldı denilen yazılı açıklama şu şekilde: Kalkınmada öncelikliler kapsamında yer alan geri kalmış illerdeki konutlara uygulanan sübvansiyon da yüzde 18.21 zam yapılarak, tamamen kaldırıldı. Böylece kalkınmada öncelikli illerdeki meskenler de diğer meskenlerle aynı tarifeden elektrik kullanmak zorunda kalacaklar. Elektrik tarifesinde Diğer 2 grubundaki tarifeden yararlanan içme ve kullanma suyu ile tarımsal amaçlı soğuk hava depoları da yüzde 18.71 zamlı yeni fiyatlar üzerinden elektrik kullanabilecek. Bu durum özellikle içme ve kullanma suyu için belediyelerin elektrik faturasının yükselmesine ve vatandaşın ödediği su bedelinin de doğrudan zamlanmasına yol açacak. Çiftçilerin yaz ayları boyunca küçük yerel gazetelere yansıyabilen elektrik faturası ödeme güçlükleri ise yeni tarife ile daha da katmerlenecek. Tarımsal sulamaya yüzde 10.98'lik zam kış ayları nedeniyle çiftçilere bugünden yansımayacak olsa da yaz aylarında bu yükü çiftçiler üstlenmek zorunda kalacak.

YÜK HAZİNEYE YIKILMIŞTI

Yeni tarifenin diğer görünmeyen yüzünü ise sokak aydınlatmasına yapılan zamlar oluşturuyor. Vatandaşların, elektrik faturası aracılığıyla ödediği yüzde 5'lik Belediye Tüketim Vergisi'ne rağmen, dağıtım özelleştirmeleri için aydınlatma bedelinin yükü Hazine'ye yıkılmıştı. Böylece dağıtım şirketlerinin belediyelerden tahsilatla uğraşmamaları, Hazine üzerinden garantili tahsilat yapmaları sağlanırken, vatandaş ise Elektrik Tüketim Vergisi yanında ödediği genel vergiler aracılığıyla Hazine üzerinden mükerrer ödeme yapmaya mahkum kılınmıştı. Hazine'nin aydınlatma bedellerini üstlenmesiyle birlikte Hazine'den şirketlere yapılan aktarımlar da giderek arttı. Bu artışın da yeterli görülmediği son tarifeye yapılan zamdan anlaşılıyor. AKP Hükümetleri döneminde elektriğe yapılan zamlar incelendiğinde meskenlerle ya eşit ya da meskenlerin altında tutulmuş olan aydınlatma zam oranları, bugünden itibaren geçerli olacak tarifede ise oldukça yüksek tutuldu. Konutlara yüzde 9.58 zam yapılırken, aydınlatma yüzde 13.84 zam gördü.

PARALAR GELİYOR…

Elektrik Mühendisleri Odası, elektrik alanında yapılacak özelleştirmelerin "kaliteli, ucuz ve güvenli elektrik sağlayacağı" iddialarının "ideolojik" olduğunu ve kamu yararı gereği temel bir hizmet olan elektrik üretim, iletim ve dağıtımının kamu eliyle sunulması gerektiğini bugüne kadar defalarca dile getirmiş ve uyarılarda bulunmuştur. Ancak siyasal iktidarlar elektrik alanını piyasalaştırma girişiminden vazgeçmemiş, elektrik üretimine yatırım yapmaktan kamunun alıkonulmasının ardından AKP hükümetleri döneminde de hızla elektrik dağıtım bölgeleri özelleştirilmiş ve bu sürecin devamı sağlanmak üzere elektrik tarifelerine sürekli zam yapılmaya başlanmıştır. Ne yazık ki özelleştirme ihalelerinde "paralar geliyor" diye kimilerinin yüzlerini güldüren rakamlar, bugün elektrik tarifelerine acı bir şekilde yansımaktadır. Üstelik bu zamlarda kamu santrallarının payı da bulunmamaktadır. Nitekim Elektrik Üretim A.Ş zam yapmadığını açıklamıştır. Tüketimin yarısını karşılayan TETAŞ fiyatlarına ise Ekim 2011'den itibaren yüzde 19.40 zam yapılmıştır. Bu zamma da doğalgaz fiyat artışlarının neden olduğu iddia edilmektedir. Zammın tamamı doğalgaz fiyat artışlarından kaynaklanıyorsa bu durumda kamunun santralları üzerinden zammın düşük tutulduğu ortaya çıkmaktadır. Elektrikte üretim özelleştirilmelerinin de yapılmaya çalışıldığı düşünüldüğünde, kamunun elindeki santrallar da devredildiğinde zamları bir nebze olsun kontrol altında tutacak bir aracın da kalmayacağı anlaşılmaktadır.

YANLIŞ POLİTİKADA ISRAR

Hükümet elektrik alanındaki piyasalaştırmanın yarattığı yatırım açmazı ve arz sıkıntısı nedeniyle sıkışmış durumda olup, Afşin Elbistan linyit rezervlerinin kamu-özel ortaklığıyla enerjiye dönüştü rülmesine yönelik çalışmalar yürütüldüğü açıklanmaktadır. Ne yazık ki böylesi bir tercih de baştan yanlış politikalarda ısrarın devam ettiğini göstermektedir. Yurttaşlar için gereksiz görülen destek ve sübvansiyonlar, sermaye söz konusu olduğunda "Enerjiye ihtiyaç var, ancak bu yatırım için kamunun parası yok" söylemiyle, son kertede ise kamunun parası kullanılarak devreye alınmaktadır. Yıllardır özel sektörün yatırım yapmaktan kaçındığı bilinirken, kamunun payanda yapı-lacağı kamu-özel ortaklığı gibi sözde yöntemlerle sorunların çözülemeyeceği, kamu zararının daha da artacağı konusunda uyarıda bulunmayı EMO olarak görev sayıyoruz. Elektrik alanında krizlerle karşılaşmamak için kamunun acilen inisiyatifi yeniden ele alması gerekmektedir.