UNUTKANLIK OLAMAZ….   Gençlerimizin sınava hazırlık sürecinde ortaya koydukları mücadele ve emekleri karşılığında birkaç saatlik sınavların sonuçları veri olarak kabul edilmektedir. Böylesi bir süreçte cevapları kaydırma, kitapçık türünü işaretlemeyi unutma ya da bir soruyu yanlış cevaplama gibi çok basit hatalar veya küçük unutkanlıklar gençlerimizin emeklerini boşa çıkarabilmekte, onların gelecekleri açısından engel teşkil edebilmektedir. Gençlerimiz açısından bu kadar ciddi bir konu haline getirilen sınav hizmetinin örgütlenmesi de küçük hatalara ya da unutkanlıklara teslim edilebilecek kadar basite indirgenmemelidir.



ÖSYM Başkanı Prof. Dr. Ünal Yarımağan’ın, kontenjan kılavuzundaki 49 programda hata olduğunu açıklamasını ÖSYM’nin geldiği son durumu özetlediğini kaydeden Eğitim-Sen Zonguldak Şube Başkanı Orhan Yılmaz “Özrün kabahatinden büyük olan kısmı ise  hatanın nedeni için “Küçük bir unutkanlık” diyerek, sorumluluğun basitleştirilmeye çalışılmasıdır. Aylarca hatta yıllarca  yükseköğretime girebilme mücadelesi veren yüz binlerce üniversite adayı, yaşadıklarından olumsuz olarak etkilenmişlerdir” dedi.

 

Orhan Yılmaz  yazılı açıklamasına şöyle devam etti:

 

BASİT HATALAR


Yükseköğretime geçişin ve “iyi bir geleceğin” anahtarı haline getirilen sınavlar, sahip olduğu önemden dolayı, gençlerimizin ve ailelerinin hayatlarını, yıllarca süren sınav maratonunda tamamen kontrol altına almaktadır. Ailelerle birlikte milyonlarca kişi, gündelik hayatlarını bu sınavlara hazırlık sürecine göre yeniden düzenlemek zorunda kalmaktadır. Bu kadar çok kişinin hayatını tamamen kontrol altına alan bu süreç karşısında, merkezi sınav hizmetini örgütlemesi gereken kurumun da gereken duyarlılık  ve ciddiyeti göstermesinin beklenmesi çok doğaldır. Ancak bu ciddiyet ve duyarlılık  ne yazık ki bu kurumun yöneticilerinde bulunmamaktadır. Öyle ki hazırlanan yanlış sorular, cevap anahtarlarının yanlış okunması gibi her sene karşılaşılan sorunların yanı sıra, yaklaşık bir yıllık sınava hazırlık sürecinde daha bir çok sorunla karşılaşılmıştır.
•    LYS’den bir gün önce, sınav giriş belgesini alabilmek için gençlerimizin ÖSYM önünde uzun kuyruklar oluşturmak zorunda kalması,
•    Sınav başvuruları döneminde ÖSYM’nin sisteminde yaşanılan sorunlar sebebiyle bankalara para yatırılamaması,
•    YGS’de 160 olan sınav giriş merkezleri sayısının LYS’de 82’ye düşürülmesi,
•    Birçok gencimizin kendi istekleri dışında, hiçbir ekonomik destek de almadan yaşadıkları illerin dışında sınava girmek zorunda bırakılması,
•    Yaşanılan tüm sorunların yanına bir de kontenjan kılavuzundaki 49 programda hata olması gibi sorunlar ÖSYM’nin bu süreci ne kadar ciddiye aldığını göstermektedir.

 

Gençlerimizin sınava hazırlık sürecinde ortaya koydukları mücadele ve emekleri karşılığında birkaç saatlik sınavların sonuçları veri olarak kabul edilmektedir. Böylesi bir süreçte cevapları kaydırma, kitapçık türünü işaretlemeyi unutma ya da bir soruyu yanlış cevaplama gibi çok basit hatalar veya küçük unutkanlıklar gençlerimizin emeklerini boşa çıkarabilmekte, onların gelecekleri açısından engel teşkil edebilmektedir. Gençlerimiz açısından bu kadar ciddi bir konu haline getirilen sınav hizmetinin örgütlenmesi de küçük hatalara ya da unutkanlıklara teslim edilebilecek kadar basite indirgenmemelidir.
Kamu hizmetinin iyi işlemesi gerekliliği yöneticilere de sorumluluklar yüklemektedir. Gelişmiş demokrasilerde böylesi küçük unutkanlıkların gereği olarak yöneticiler görevlerinden alınmayı beklemeden  istifa etmektedirler. Belirttiğimiz şekilde geçen bir dönemin sonu, bu “küçük unutkanlıkla” taçlandırılmıştır. Eğitim Sen olarak ÖSYM Başkanı Yarımağan’ı bu hataları basitleştirmeden, hatalarının ve kurumun aldığı yeni halin gereğini yapmaya davet ediyoruz.