Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkan Yardımcısı Remzi Çakır, beraberinde BBP Teşkilatlandırma Başkanı Ali Keser ile birlikte önceki gün, BBP Zonguldak İl Başkanlığı'nın yeni hizmet binasının açılışı için Zonguldak'a geldi.  Genel Başkan Yardımcısı Çakır, açılışın ardından, BBP Teşkilatlandırma Başkanı Ali Keser ve BBP İl Başkanı Varol Demirköse ile birlikte basın toplantısı düzenledi. Hükümet ve Azerbaycan'ın bayrak kriziyle ilgili yanlış tutum içerisinde olduğunu belirten Genel Başkan Yardımcısı Çakır, "Üç-dört milyon Ermeni için milyonlarca Türk feda edilemez" dedi.
Teşkilatlarla bir araya gelip aktif hale getirmek için Türkiye genelindeki il ve ilçe teşkilatları dolaştıklarını belirten Çakır, şunları kaydetti:

"10 TANE TÜRKİYE'Yİ YÖNETEBİLECEK GÜÇTEYİZ"
"BBP olarak, erken seçim veya 2011 genel seçimleri de dahil olmak üzere hatırı sayılır bir oy alarak iktidar olmaya çalışıyoruz. İktidar olamıyorsak dahi iktidar ortağı olabilmek için, hiç bir baraj kaygısı taşımaksızın siyasi arenada var olma gücümüzü kullanacağız. Bunun için arkadaşlarımız ve teşkilatları-mız yoğun olarak çalışıyor. Ülkemizin bizim anladığımız ve ön gördüğümüz yere gelebilmesi, Türkiye'nin önder ülke ve mazlumların adalet kapısı olabilme si, geçmişi, geleceği, kültürü ve coğrafyasıyla barışabilmesi için BBP'nin iktidarına ihtiyacı vardır. Bizim kadrolarımızı belki insanlarımız bilmeyebilir, fakat 10 tane Türkiye yönetecek güçteyiz."

"KİLİMİN DESENLERİYİZ"
"94 yıllık Ermeni husumetini ortadan kaldıralım derken Azerbaycan'ı kaybetme lüksümüz yok. Mevcut hükümet, Filistin'e gösterdiği ilgi ve alakayı, Azerbaycan, Türkmenistan ve Kerkük'ten sakınmamalı. Mevcut hükümet, Suriye ve Ermenilerle barışırken, Türk dünyasını ne yazık ki unuttu. Sadece bu hükümet mi unuttu? MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin Başbakan Yardımcısı olduğu hükümet de unuttu. Ne yazık ki, MHP'nin de içinde olduğu bundan önceki hükümet, her şeyi eline yüzüne bulaştırmış, bağımsızlığına kavuşan Türkmenleri, Kırgızları, Kazakları ve diğer unsurları, yeniden Rusya'nın kucağına itti" dedi. Bu ülkede yaşayan, ister esmer tenli, ister beyaz tenli olsun, ister uzun boylu, ister kısa boylu olsun, ister Kürtçe, ister Türkçe konuşsun. Kendisini nasıl ifade etmek istiyorsa o şekilde ifade edebilir. Ama bölünmeye, şu ya da bu şekilde yol açacak hiçbir davranışa partimiz izin veremez. Bireysel özgürlüklerin önü sonuna kadar açılmalı. İnsanlar inançlarından dolayı kınanmamalı. Hıristiyan da, Müslüman da ibadetini rahatça yapabilmeli. Biz yıllarca rahmetli Genel Başkanımız Muhsin Yazıcıoğlu'nun ifadesiyle 'Bizler, bir kilimin desenleriyiz' demedik mi?"
"Artık Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tahammülsüz biri oldu. Son zamanlarda kendisi gibi düşünmeyenlere baskı kuruyor ve bu tutumuyla, kendisinin ve partisinin de sonunu getirecek. Çeşitli operasyonlarla ve caydırma yöntemleriyle muhalif medya patronları Aydın Doğan ile Tuncay Özkan'ı sindirmeye çalışıyor. Ülkemizin 90-100 yıllık geçmişine baktığımızda böyle verilmiş bir ceza yoktur, adına ne derseniz deyin. Ben hükümetin, hele Başbakanımızın daha kralcı ve baskıcı davrandığını, farklılığa tahammül edemediğini düşünüyorum."