2009 yerel genel seçimlerinde AKP'nin Kdz. Ereğli Belediye Başkan adayı olan Yüksel Balcı'dan açıklama:

KAVGA-KAOS-KORKU:   Ne yazık ki kavga, kaos ve korku politikaları nedeniyle bu kenti yaşanılacak kent olmaktan çıkartmaya başladılar. İnsanların morali bozuldu. Morali bozuk olan bir kentte ne huzur kalır ne ekonomi, ne de sevgi barış dostluk. Üstelik son dönemlerde, yerel yönetime hiç de yakışmayan şekilde iş dünyasına yönelik ithamlar, yalan ve yanlış ifadelerle eleştirilerinin dozajını artırmasını üzüntü ile takip ediyoruz. Hatta kendisini 'KABADAYI' ilan ederek, siyasi,  ekonomik sosyal kurum ve kuruluşlar ile halk üzerinde yaratılan korku imparatorluğuna şahit oluyoruz.

Balcı Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Yüksel Balcı 2011 yılının ülke açısından iyi, ancak Kdz. Ereğli açısından oldukça kötü geçtiğini öne sürdü.
Şirketleri adına ilçe halkının ve müşterilerinin yeni yılını da kutlayan Yüksel Balcı 'Komşu İlçe ve Beldelerimiz her gün ekonomik ve sosyal anlamda ileri giderken Kdz. Ereğli olarak biz geri gittik. Bunun nedeni ise Kdz. Ereğli'nin kasaba politikası anlayışı ile yönetilmesinden kaynaklanmaktadır dedi.
Balcı yazılı açıklamasının girişindeki bu sözlerini; Ereğli adına 2012 yılından çok umutlu ve beklenti içerisinde olduğunu vurgularken, son yıllardaki yönetim anlayışının 2012 yılında da devam etmesi halinde bu beklenti ve umutlarının boşa çıkabileceği ifadeleriyle destekledi.


KAVGA-KAOS-KORKU
Yüksel Balcı, Kdz. Ereğli'nin her geçen gün huzurunun bozulduğunu hatırlatarak, Ne yazık ki kavga, kaos ve korku politikaları nedeniyle  bu kenti yaşanılacak kent olmaktan çıkartmaya başladılar. İnsanların morali bozuldu. Morali bozuk olan bir kentte ne huzur kalır ne ekonomi, ne de sevgi barış dostluk. Üstelik son dönemlerde, yerel yönetime hiç de yakışmayan şekilde iş dünyasına yönelik ithamlar, yalan ve yanlış ifadelerle eleştirilerinin dozajını artırmasını üzüntü ile takip ediyoruz. Hatta kendisini 'Kabadayı' ilan ederek, siyasi,  ekonomik sosyal kurum ve kuruluşlar ile halk üzerinde yaratılan korku imparatorluğuna şahit oluyoruz dedi ve açıklamasına şöyle devam etti:


TELAŞ VE HAZIMSIZLIK
2009 yılında Belediye Başkan adayı olmam nedeniyle Belediye yönetimine eleştiri yapmadığım muhalefet etmediğim konusunda zaman zaman dostlarımdan eleştiri alıyorum.
Eleştiri, yapılan eleştiriden pay çıkartıp doğruyu bulma çabası içerisinde olabilecek anlayıştaki insanlara yapılmalı.
Ben bu kentte gerginlik ortamı yaratılmaması adına kamuoyu önünde eleştiri yapmaktan hep kaçındım. Eleştirilerimi resmi yollarla, Kaymakamlık makamı aracılığı ile yapmayı tercih ettim. Bu anlamda bugüne kadar belediyeye onlarca dilekçe vererek projeler önerdim, eksiklikleri hatırlattım.
Verdiğim dilekçeler yüzünden  defalarca Savcı karşısına çıktım. Önerilerim nedeniyle Belediye başkanı  hakkımda suç duyurularında bulundu. İşte bu öneri ve yapıcı eleştiriyi algılamayan zihniyet değil de nedir?
Her açıklamasında, yaptığı açıklama ile alakası olmamasına rağmen benden ve ailemden bahsediyor. Bu korku, bu telaş ve bu hazımsızlık neyin nesi anlamış değilim. Korkmasına gerek yok. Biz her şartta Kdz. Ereğli için elimizi taşın altına koymaya hazırız. İşte bu düşüncelerle, bu kente faydalı olabilme amacıyla kamuoyu önünde tartışmayıp öneri ve eleştirilerimizi dilekçelerle yapıyoruz. Ancak dilekçelerimiz belediye tarafından kabul edilmiyor bile. Bu nedenle de dilekçelerimizi  Kaymakamlık Makamına veriyor, resmi yollarla çözüm önerilerimizi sunuyor, projeler üretiyor, polemiklerden uzak durmaya gayret ediyoruz…

EREĞLİ'YE YAPILAN ZULÜMLER
1994 yılında şuanki belediye başkanı yüzde %27 oy ile Belediye Başkanı olmuştu. Biz 2009 yılında yüzde 32 oy aldık ama seçilemedik.
İkinci dönem sayın başkan oy oranını yüzde 54'e çıkardı. Üçüncü dönem ise yüzde 65'e…
Ancak son dönem partimizin yaşadığı bazı olumsuzluklar ve diğer partilerin hemen hemen hiç oy alamamalarına rağmen oy oranı yüzde 51'e düşmüştür.
Son yerel seçimlerde halka ve Ereğli'ye yaptığı zulümler nedeniyle de, 12 Haziran Genel Seçimlerinde tüm gücünü ortaya koymasına rağmen büyük bir hezimete uğramıştır. Özellikle şehir merkezinde çok büyük bir oy kaybına uğramış ve halktan ciddi bir uyarı almıştır. Partimizin oyları ise artmıştır. Görünen şu ki; Ereğli'yi kaos ortamına sürükleyen belediye başkanının oy oranı her geçen gün düşmektedir.
Görünüyor ki bu düşüş başkanı paniğe sürüklüyor ve bu nedenle her açıklamasında dilinden benim ve ailemin adını düşürmüyor…
Korkunun ecele faydası olmadığını da bilmesi gerekir…

MESAJI ALGILAYAMIYOR
Belediye başkanı her geçen gün oy oranının düşmesi, halkın kendisine 'çalış, proje üret, kavga etme, mazeret üretme' dediği anlamına gelmez mi?
Ereğli halkı O'na demek istiyor ki; Şirketlerin iç işlerine karışma. İnsanların ekmeği ile oynama, başka partilerin iç işlerine müdahale etme, hizmet etmek için mazeret üretme, proje üret, çalış, kavgadan uzak dur. Ama bu mesajı algılayamıyor…
Başkan kavga ve polemiklerle kasaba politikası yaparak halkın dikkatlerini başka yöne çekme gayretinde ama nafile. Artık Ereğli halkı gerçeği biliyor, görüyor ve günü geldiğinde de hesabını soracaktır.

PSİKOLOJİK TEDAVİ GÖRMÜŞ
Lütfen sıkı durun, şaka değil; Sadece bir televizyon programına çıkıp kendisini eleştirdiğim için psikolojisi bozulmuş ve bu gerekçe ile hakkımda dava açtı. Çok etkilenmiş! O günden beri psikolojik tedavi görüyormuş.  Doktor raporlarını sundu.
İnanabiliyor musunuz buna,  seçimlerden bu yana nelerle uğraşıyoruz.
Sevgili hemşerilerim; Polemik olmaması, şehrimi ve siz değerli vatandaşlarımı meşgul etmemek amacıyla bu saçmalıkları  kamuoyuna açıklamıyorum.
Sadece şehrimiz için yapılması gerekenleri anlattığım için Psikolojisinin i bozulduğunu itiraf eden, tedavi gördüğünü söyleyen bir insan ile Ereğli nereye gider,  yorumu kamuoyuna bırakıyorum…

HERŞEYE RAĞMEN UMUTLUYUZ
Kdz. Ereğli yatırımcı ve sanayici açısından her şeye rağmen ülkemizin gözde kentlerinden biridir. Metropol kentlerin tam ortasındayız. Limanlarımızla, Karayolumuzla, verimli topraklarımızla, Demir çeliğimiz ile; dost canlısı, çalışkan, çağdaş, eğitimli ve modern insan yapımızla, umut vaat eden gençlerimizle ülkemizin ve Avrupa'nın gözde kentlerinden biriyiz. Önemli olan bu fırsatları ve değerleri harekete geçirmektir ve geçeceğinden hiçbir kuşkum bulunmamaktadır.