25 Kasım tarihinde uyarı grevi yaparak grevli toplu sözleşme hakkı istediklerini bir kez daha ifade eden kamu emekçileri hakkında işlem yapılması üzerine yazılı bir açıklama yapan Eğitim-Sen Çaycuma Temsilcisi İsmet Akyol şöyle dedi:
"Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın 25 Kasım iş bırakma eylemi için 'Yaptırım olacak' açıklamasının ardından harekete geçen Çaycuma İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü Çaycuma'da 25 Kasım iş bırakma eylemine katılanlar hakkında gerekli işlemlerin yapılması için okul ve kurum müdürlerine yazı gönderdi.
Çaycuma İlçe Milli Eğitim Müdürü Dursun Şen tarafından okul ve kurum müdürlerine gönderilen yazıda, 25 Kasım iş bırakma eylemine katılanlar hakkında gerekli işlemlerin yapılması istenmiştir. 2 Aralık 2009 tarihinde gönderilen yazıda şöyle denilmektedir. "25 Kasım 2009 Çarşamba günü ilçemiz genelinde Milli Eğitim Müdürlüğüne bağlı olarak çalışan, ülke genelinde kurulmuş birden çok sendikaya üye olan memurlarca yapılan "1 Günlük İş Bırakma Eylemi"ne okulunuz/kurumunuz personelinden katılanlar hakkında gerekli işlemlerin müdürlüğünüzce yapılması hususunda bilgilerinizi ve gereğini rica ederim."
AKP iktidarı, grevli ve tolu sözleşmeli sendika yasası başta olmak üzere hakları için iş bırakan kamu emekçilerinin sesine kulak vermek yerine, baskı, soruşturma ve yıldırma yöntemlerine başvuruyor. Hükümet, bu baskı ve soruşturmalardan derhal vazgeçmeli ve Uluslararası Çalışma Örgütü (İLO) tarafından, çalışma hayatına ilişkin uluslararası sözleşmelere uymaması ve memurlara grevli ve tolu sözleşmeli sendika yasası çıkarılmaması nedeniyle kara listeye alınan Türkiye'yi kara listeden kurtarmak için çaba göstermelidir. İş bırakan kamu emekçilerine hiçbir ceza verilemeyeceğine dair AHİM kararları, çok sayıda Danıştay kararları vardır. Yine iş bırakma eylemini sendikal faaliyet olarak kabul eden Zonguldak İdare Mahkeme-si'nin çok önemli bir kararı vardır. Bu nedenle 25 Kasım iş bırakma eylemi yasaldır ve hiçbir şekilde ceza verilemez. Mahkeme kararlarına rağmen ceza verenler TCK'nın 118 ve 119 uncu maddelerine göre suç işlemiş olacaktır. Ceza verilmesi durumunda mahkemelere başvurulup, davalar kazanıldığında devletin maddi anlamda çok ciddi kayıpları olacaktır. Böyle bir durumda devlet, ceza verenler tarafından zarara uğratılmış olacaktır. Bu tür baskı ve soruşturmalar bizleri asla yıldıramayacaktır."