Çaycuma Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından Çaycuma'daki bütün resmi okul ve kurum müdürlerine gönderilen yazıyla, Çaycuma'da 21 Aralık grevine katılanlar hakkında gerekli işlemlerin başlatılması ve 16 Ocak 2012'ye kadar da sonuçlandırılması istendi.
İşlem yapılmasının istenmesine tepki gösteren KESK'e bağlı Eğitim-Sen Çaycuma İsmet Akyol, Çaycuma Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından gönderilen yazıda belirtilen gerekli işlemlerin başlatılması ve sonuçlandırılması ifadesi ucu açık bir ifade olduğu ve ne anlama geldiğinin Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından izah edilmesi gerektiğini söyleyerek, Çünkü iş bırakmanın sendikal faaliyet kapsamına girdiği ve ceza verilemeyeceği AHİM, Danıştay ve İdare Mahkemeleri tarafından verilen çok sayıda kararda belirtilmiştir. Konfederasyonumuz KESK ile Sendikamız Eğitim-Sen'in Yürütme Kurulları tarafından alınan karar gereği 21 Aralık 2011'de yaşama geçirilen iş bırakma eylemiyle ilgili olarak, iş bırakmaya katılanların tespitiyle yetinilmeyip, okul müdürlerinden 'gerekli işlemlerin başlatılması ve sonuçlandırılması'nı istenmesini anlamakta güçlük çekiyor ve yetkilileri bu durumu izah etmeye davet ediyoruz dedi.  
Milli Eğitim Müdürlüğü ve okul müdürleri tarafından yapılacak işlemlerin tüm aşamalarının Eğitim-Sen tarafından takip edileceğini belirten Akyol, açıklamasında şöyle devam etti;
İÇTİHAT HALİNE GELMİŞ MAHKEME KARARLARI DİKKATE ALINACAĞINI UMUYORUZ
Konfederasyonumuz KESK ve sağlık örgütleri tarafından grevli toplu sözleşme, güvenceli istihdam, insanca yaşayacak temel ücret, ek ödemelerin emekli aylıklarına dahil edilmesi, baskı, ceza ve sürgünlerin durdurulması talepleriyle gerçekleştirilen 21 Aralık grevi ülke genelinde olduğu gibi Çaycuma'da da başarılı, coşkulu ve yüksek bir katılımla gerçekleştirildi. Çaycuma Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından 23 Aralık 2011 tarih ve 9036 sayılı yazıyla Çaycuma'daki bütün resmi okul ve kurumlara gönderilen yazıda şöyle denilmektedir. 'İlgi: Zonguldak Valiliği İl Milli Eğitim Müdürlüğü'nün 22/12/2011 tarih ve 34349 sayılı yazısı. Okulunuzda/Kurumunuzda 21/12/2011 tarihinde mazeretsiz olarak göreve gelmeyen personellerin isimlerinin 26/12/2011 tarihine kadar Müdürlüğümüze bildirilmesini ayrıca bu personellerle ilgili gerekli işlemlerin başlatılmasını ve sonucunda 16.01.2012 tarihine kadar Müdürlüğümüze bilgi verilmesini rica ederim.' Çaycuma Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından gönderilen yazıda belirtilen 'gerekli işlemlerin başlatılması ve sonuçlandırılması' ifadesi ucu açık bir ifadedir ve ne anlama geldiği Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından açıklanmalıdır. Çünkü iş bırakmanın sendikal faaliyet kapsamına girdiği ve ceza verilemeyeceği AHİM, Danıştay ve İdare Mahkemeleri tarafından verilen çok sayıda kararda belirtilmiştir. Konfederasyonumuz KESK ile Sendikamız Eğitim-Sen'in Yürütme Kurulları tarafından alınan karar gereği 21 Aralık 2011'de yaşama geçirilen iş bırakma eylemiyle ilgili olarak, iş bırakmaya katılanların tespitiyle yetinilmeyip, okul müdürlerinden 'gerekli işlemlerin başlatılması ve sonuçlandırılması'nı istenmesini anlamakta güçlük çekiyor ve yetkilileri bu durumu izah etmeye davet ediyoruz. Daha önceden de açıkladığımız gibi bir kez daha belirtiyoruz. İş bırakan kamu emekçilerine hiçbir ceza verilemeyeceğine dair çok sayıda AHİM, Danıştay ve İdare Mahkeme kararları vardır. Zonguldak İdare Mahkemesi'nin, iş bırakma eylemini sendikal faaliyet olarak kabul ederek verilen cezaları iptal eden kararları vardır. En son olarak da 25 Kasım 2009 ve 26 Mayıs 2010 tarihinde yapılan iş bırakma eylemlerini sendikal faaliyet olarak kabul ederek verilen cezaları iptal eden çok sayıda mahkeme kararları vardır.
Diğer taraftan 25 Kasım 2009 tarihinde yapılan iş bırakma eyleminin ardından, Çaycuma'da okul müdürlerine işlem yapılması talimatı verilmiş, verilen ifadelerin ardından savunmalarımız yeterli görülerek, 'Bir gün göreve gelmemek eyleminin sendikal bir faaliyet olduğu, sendikal faaliyetlerin de mazeret kabulü gerektiğinden özürsüz olarak bir gün göreve gelmemek fiilinin sübuta ermediği' bu nedenle de 'tecziye edilmediğimiz' belirtilmiştir.
21 Aralık iş bırakma eylemi yasaldır ve hiçbir şekilde ceza verilemez. Mahkeme kararlarına rağmen ceza verenler TCK'nın 118 ve 119 uncu maddelerine göre suç işlemiş olacaktır. Ceza verilmesi durumunda mahkemelere başvurulup, davalar kazanıldığında devletin maddi anlamda çok ciddi kayıpları olacaktır. Böyle bir durumda devlet, ceza verenler tarafından zarara uğratılmış olacaktır. İçtihat haline gelmiş mahkeme kararlarının dikkate alınacağını umuyor, Milli Eğitim Müdürlüğü ve okul müdürleri tarafından yapılacak 'işlemlerin' tüm aşamalarının sendikamız tarafından takip edileceğini belirtiyoruz.