4 Ocak 1991 tarihinde Zonguldak Madenci Anıtı önünden Ankara'ya yaya olarak başlatılan ve Mengen'de önleri kesilen maden işçileri 21. yıldönümünü kutluyorlar. GMİS Genel Başkanı Alabaş yaptığı açıklamada Maden işçilerine ve Zonguldak halkına, böylesine örnek ve büyük bir eylemi gerçekleştirme başarısını sağlayan, onların 1,5 asırlık madencilik kültüründen aldıkları güçtür dedi.

Büyük Madenci Yürüyüşü 'nün 21. Yıldönümünde Genel Maden İşçileri Sendikası (GMİS) Genel Başkan Eyüp Alabaş, maden işçileri ile Zonguldak halkının grev ve yürüyüşünün, ülkemiz işçi ve emekçileriyle tüm demokrasi güçlerine ışık tuttuğunu söyledi.
30 Kasım 1990 tarihinde Türkiye Taşkömürleri Kurumu (TTK) ocaklarında başlayan grevin, görüşmelerin uzlaşmazlıkla sonuçlanması ve dönemin siyasi iktidarının da madencileri tahrik etmesi sonucu 4 Ocak 1991 tarihinde Zonguldak Madenci Anıtı önünde başlayan Ankara yürüyüşünün yıldönümünde görüşlerini basın açıklaması ile duyuran Alabaş,   Zonguldak Havzası'nda taşkömürü madenciliğinde ilk kazmanın vurulduğu 1848 yılı, bir mücadele tarihinin de başlangıcıdır. 160 yılı aşan üretim kültürü; ulusal bilinç ve demokrasi mücadelesiyle harmanlanmıştır dedi ve sözlerine şöyle devam etti:

ARTIK YETER YÜRÜYÜŞÜ
4-8 Ocak 1991 tarihi, bu mücadele tarihinin en önemli simgelerinden biridir. 4 Ocak tarihi, maden ocaklarımızı, demir-çelik sektörümüzü, enerji sektörümüzü ve ülkemiz sanayisini, yani üretim kültürünü hedef alanlara karşı, maden işçilerinin, Zonguldak ve bölge halkının verdiği büyük mücadele günüdür.30 Kasım 1990 tarihinde başlayan grevle, 35 gün Zonguldak caddelerinde Yanlış yapıyorsunuz diye haykıran ve siyasi iktidarı uyaran maden işçisi ve Zonguldak halkı, bu uyarıları dikkate alınmayınca Artık yeter demiş ve Ankara yoluna çıkmıştır.
4 Ocak 1991 tarihi, haykırışları duymayanlara karşı, yüzbini aşan insanla Ankara'ya yürüdüğümüz ve sesimizi dünyaya duyurduğumuz tarihtir. 4-8 Ocak 1991 Ankara Yürüyüşümüz ile Madenci Feneri, Türkiye'yi aydınlatmıştır.
Birilerinin Girdiğiniz karanlık ve uzun bir tüneldir. Bunun çıkışı yoktur dediği saatlerde, karanlık ve uzun tünellere alışık olan maden işçileri, tünelden çıktıklarında kayıtsız kalınamayacak bir güç olduklarını tüm dünyaya bir kez daha göstermişlerdir.

DAĞDA BAYIRDA DİSİPLİN
Madenciler, hükümeti ve ülkeyi yönetenleri uyarmak için her yolu denemişler ama seslerini duyuramayınca, dünyaya parmak ısırtan ve böylesine büyük mücadele azmi ve fedakarlık isteyen bir eylemi hayata geçirmişlerdir.Kar-kış demeden yollara çıkan yüzbinin üzerinde insan, 5 gün boyunca yollarda, dağda-bayırda büyük bir kararlılık ve disiplin ile sloganlarını haykırmış ve Mengen'de kurulan barikat önünde tüm dünyaya sesini duyurmuştur.
Maden işçileri, haklı ve meşru bir mücadele içinde olmaktan aldıkları güç ile ülkemiz demokrasi mücadelesine altın bir sayfa eklemiştir.
Maden işçilerine ve Zonguldak halkına, böylesine örnek ve büyük bir eylemi gerçekleştirme başarısını sağlayan, onların 1,5 asırlık madencilik kültüründen aldıkları güçtür.1994 yılında bazı maden ocaklarının kapatılması istenen 5 Nisan Kararları'na karşı da aynı mücadele ruhu canlandırılmış ve yine Zonguldak'a ve bölgeye yönelen saldırılar püskürtülmüştür.

DENİZER'E ANMA
Bugüne gelinceye kadar geçen süreç, Zonguldak ve bölge halkının mücadelesinin ne kadar haklı olduğunu gösteren örneklerle doludur.Ve haklılığını tarihi sürecin de kanıtladığı mücadelenin ışığıyla mücadelemiz sürüyor, kararlılıkla sürdürmeye devam edeceğiz.1990 yılında yaşadığımız örnek grevin ve 4-8 Ocak 1991 tarihinde sesimizi dünyaya duyurduğumuz Büyük Yürüyüşün öncüsü Rahmetli Genel Başkanımız Şemsi Denizer'i şükranla anıyor, güçlerini bir araya getirerek başarıya nasıl ulaşılacağını gösteren maden işçilerimizi, Zonguldak ve bölge halkını, tüm demokrasi güçlerini saygıyla selamlıyoruz.