Kdz. Ereğli Muhtarlar Derneği Başkanı Şakir Başol, gazeteciliğin saygın bir meslek olduğunu, iftira ve hakarete araç olmaması gerektiğine dikkat çekti.

Yalana, iftiraya ve hakarete sessiz kalamam dedi Kdz. Ereğli Muhtarlar Derneği Başkanı ve 30 yıllık muhtar Şakir Başol. Gazeteciliğin saygın bir meslek olduğuna vurgulayan Başol kendisi hakkında yazılan bir köşe yazısına yanıt verirken, yasal haklarını sonuna kadar kullanacağını ifade etti.


Başol, Muhtarlar Derneği'nin Kdz. Ereğli Şubesi'nde bazı muhtarların da katılımıyla yaptığı basın toplantısında bir villa ile ilgili ortaya atılan iddiaları yalan ve iftira olarak niteleyip, kullanılan ifadeleri de iftira olarak değerlendirdi.
Böyle bir yazıyı ne kendisinin ne de muhtarların kabul etmesinin mümkün olmadığını ifade eden Şakir Başol konuşmasında şunları söyledi:


Şunu çok iyi belirteyim ki, bu hakaretlere ben aynı üslupla  cevap vermeyeceğim. Verenlerin seviyesine inmeyeceğim. Ancak tabi ki bu hakaretlere karşı tepkisiz de kalmayacağım. Kulaktan dolma yalan yanlış dedikodularla, yalanlarla köşe yazısı yazmanın adı gazetecilik değildir. Bunun adı ancak dedikoduculuktur. Gazete-cilik saygın bir meslektir.  Bu tür yazılar ne yazık ki gazetecilik mesleğinin saygınlığına gölge düşürmektedir. Saygın gazeteciler dedikoduyla değil, var ise belgeyle hareket eder, yazı yazarken dedikodularla zincir oluşturmazlar. Ve ortaya attığı iddiaları belgeyle ispat ederler.


Topçalı Köyü Karadeniz Ereğli hudutları arasına tüm köy halkının yazılı talepleri bulunması ve referandumda halkın hür iradesiyle katılmıştır. Bu konuyla ilgili Zonguldak İdare Mahkemesi ve Danıştay'dan gelen kararlar mevcuttur. Büyük Ereğli olsun, Ereğli il olsun demeleriyle halkımızın referandumda verdiği kararlar neticesinde alınmıştır.


Kdz. Ereğli Belediye Başkanıyla bu villa konusunda benim zerre kadar ilgim yoktur. Ne onun benimle ne de onun benimle zerre kadar bir araya gelmişliğimiz mevcut değildir olamaz da! Varsa, buradan Ereğli Belediye Başkanına sesleniyorum; sayın başkanım bu villa konusunda seninle ufak bir konuşmam var ise, basına çık ve bunu açıkla. Eğer doğru ise yarından itibaren bu muhtarlar derneğinden istifa ediyorum. Bunu da bütün Ereğli halkının bilmesini istiyorum.


Ben hiçbir zaman köyümü ve başkanı olduğum derneği satacak bir faaliyet içerisinde bulunmadım. Ayrıca mühürleme olayı şahsımla alakalı değil, üyesi olduğum kooperatifle alakalıdır. Kooperatifimizin sorunu sadece çatı yüksekliği ile alakalı olup binaların imarıyla ilgili bir problem yoktur. Kooperatifimizin sorunu benim tarafımdan değil, belediyenin kooperatif yönetimine vermiş olduğu kanuni süre içerisinde tüm eksiklikleri tamamlanması suretiyle giderilmiştir. Bu durumda; belgelerde sabittir. Bu problemin giderilmesi süresinde Kdz. Ereğli Belediye Başkanıyla bu süreyle ilgili de hiçbir görüşmem olmamıştır, dile getirilen şeyler iftiradır, insanlara çamur atmak bu kadar kolay olmamalıdır.  Böyle bir gazetecilik anlayışına sizler tarafından da, halkımız tarafından da prim verilmemelidir.


Bizler şerefiyle yaşayan ve şerefini her şeyin üstünde tutan, bu kelimenin değerine vakıf olan ve 30 yıldır muhtarlık görevi yapmaktayım. Muhtarlar Derneği'ne 1986 yılından bu yana hizmet etmekteyim. Ereğli halkına hizmet etmekteyim. Muhtarlarıma hizmet etmekteyim. Atılan bu çamur bize yapışmaz, bu çamur atanların üzerinde kalır. Onları pisletir. Bizi bilen bilir.

Ve bu insanların bize duydukları sevgi, saygı ve güven bize yetmektedir. Bize duyulan bu güven bizim en büyük destekçimiz olmuştur. Bundan sonra da olmaya devam edecektir. Bu yazıda sadece şahsıma hakaretlerle bulunulmamıştır. Aynı zamanda tüm Topçalı Köyü halkına, Muhtarlar Derneği'ne ve onun bütün üyelerine hakarette bulunulmuştur.


Gazeteciliğin etik değerlerinin hiçe sayılarak  yapılan bu hakareti tabi ki cevapsız ve yasal işlemden bırakılması mümkün değildir. Kişilik haklarıma, muhtarlarıma ve Topçalı Köyü halkına saldıran bu şahısı  ilk önce yüce Allah'a, ondan sonra da Türkiye Cumhuriyeti'nin yasalarına havale ediyorum.