Türkiye Kamu-Sen'e bağlı Türk Büro-Sen Devrek Şube Başkanı Ramazan Dernek, hükümetin 2011 yılı merkezi bütçesinin tamamıyla seçim yatırımına yönelik olarak hazırlanmış bir bütçe olduğunu belirtti.
2011 bütçesinin, "geçim değil, seçim bütçesi" olduğunu ifade eden Başkan Dernek, yaptığı yazılı açıklamada şunları söyledi;
"VATANDAŞI AĞIR
VERGİLER BEKLİYOR"
"2011 yılı Merkezi Bütçesi, tamamıyla seçim yatırımına yönelik ve ülkemizi ekonomik dar boğazdan kurtaracak somut çareleri içermeyen, adeta yamalı bohça şeklinde hazırlanmıştır. Asgari ücretlinin, işçini, memurun, emeklinin ve işsizlerin sorunlarına çare bulmaktan uzak; esnafın ağır vergilerle daha çok belini bükecek olan 2011 bütçesi; sadece emek örgütlerinden değil ekonomistler tarafından da kötü not almıştır. Yeni bütçe tasarısı, hükümet yetkilileri tarafından; 'seçim değil, büyüme bütçesi' olarak tarif edilse de; dışarıdan mal ve hizmet alımları artırılarak seçim ekonomisi uygulanacağı, taşeronlaşmanın tüm hızıyla süreceğine dair alınan kararlar gerçeği ortaya koymaktadır. Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, 2011 yılı Merkezi Bütçesi'ni açıkladığı 15 Ekim 2010 günü gerçekleştirilen toplantıda, 60-70 bin civarında yeni memur alınacağını ilan etmiştir. Bu yeni alınacak memurların kadrolu mu, yoksa sözleşmeli mi olacağı netleştirilmemiştir. Genel anlamda 2011 bütçesine bakıldığında, bütçenin tam anlamıyla bir faiz ve vergi bütçesi olduğu görülmektedir. Dar ve sabit gelirli vatandaşlarımızın omuzlarına karabasan gibi çöken dolaylı vergilerin toplam vergiler içindeki payı yüzde 70 iken; bu durumun düzeltilmesi için hiçbir girişimde bulunulmaması, Hükümet'in adaletinin sorgulanmasına neden olmaktadır. Hükümet, mali hedeflerini tutturabilmek için 40 milyar liralık vergi tahsilatını dört gözle beklemektedir. 2010 yılı sonunda, vergi gelirlerinde yüzde10,5 artış gözlenmiştir. Hükümet, vergi kaçakçılarına af çıkartırken, dar ve sabit gelir grubunun neredeyse tüm harcama kalemlerinde ağır vergi uygulamalarından kaçınmamaktadır. Mali strateji geliştiremeyen hükümet; 2011 yılı bütçesinde vergilerde yüzde 18'lik bir artışa gitmeyi ön görmekte ve Deli Dumrul politikası izlemeye devam etmektedir. Seçim sürecine odaklanmış olan hükümet, kendi önünü göremediği gibi ekonominin de önünü görememiş ve büyüme hedefi son derece düşük, cari açıkla mücadeleden uzak, işsizlik ile ilgili bir projesi bulunmayan bir bütçe hazırlamıştır. Kendi ilkesinin Eşit İşe Eşit ilkesinden bu haliyle uzaklaşan, Ücret ve personel politikası, AKP iktidarı ile birlikte zenginlere kaynak aktarma aracı haline gelmiştir. 1990 yılında yüzde 42 olan bütçedeki personel payı, 2011 yılında yüzde 23 olarak planlanmıştır. Buna bağlı olarak, çalışanların milli gelirden aldıkları pay da aynı dönemde yüzde10'dan yüzde 6'ya kadar düşmüş olacaktır. Çalışanın maaşını azaltarak, koca bir ülke ekonomisi tasarruf edemez. Böyle bir uygulama, kamu hizmetinin kalitesini azaltacaktır."
"KREDİ KARTI BORCUNA
YAPILANDIRMA YOK"
"Ülkeyi sosyal patlamanın eşiğine getiren, icraları ve iflasları artıran ve hatta intihar vakalarına sebep olan, kredi kartı borçları ile ilgili hiçbir yapılandırma yeni bütçede yer almamıştır. Ülke ekonomisinin ilacı; vergi, faiz ve Arap sermayesi olmamalı. 2011 yılı bütçesi, üç saç ayağına dayandırılmıştır. Mali hedeflerin tutması için, hükümetin sadece 3 tane reçetesi vardır. İlki milletimizden alınan ağır vergiler, diğeri faizler, en sonuncusu da bu yıl ilk defa bütçeye giren büyüklüğü 1,5 trilyon dolara ulaşan Arap sermayesidir. Yani hükümet zalim bir padişah gibi halkı vergilerle ezecek, tefeci zihniyetiyle faizle ayakta durmaya çalışacak, bakanlık binaları, KİT arsaları, otoyollar, limanlar, büyük barajlar, hastaneler, lojmanlar, kamu malları üzerindeki imtiyazlar ve işletme haklarını bir miras yedi gibi Arap sermayesine kiraya verecektir. Seçime yönelik alımlar devam edecek, fakat bunlar kalıcı olmayan taşeronlaşmayı arttırıcı nitelikte olacaktır. 2011 bütçesinde yine memur, işçi, emekli düşünülmemiştir. Daha dün açıklanan enflasyondaki artış hiç te düşünülmeden Maalesef öncelik olarak, Hükümet'in seçimleri kazanması ve ülke kaynakları yine çar çur edilerek memur, işçi, emekli enflasyona ezdirilerek birilerine kaynak akışının devamı sağlanacağı tarafımızca kabul edilebilir bir durum kesinlikle değildir. Bizler istiyoruz ki; önce emeğe saygı her geçen gün Memurların ve Çalışanların Milli gelirden aldıkları pay her geçen azalmaktadır.
Bu durumun bir an evvel bütçe hazırlanırken yeniden gözden geçirilmesini ve 2011 yılı bütçesini ise kesinlikle ve kesinlikle kabul etmiyoruz. Buradan bir kere daha bizler Kamu çalışanları olarak sesleniyoruz Meclise sunmuş olduğunuz 2011 yılı bütçesinin yeniden gözden geçirilmesini aksi takdirde Sendikalar olarak gerekli girişimlerde bulunacağımızı kamuoyuna duyuruyoruz."