Alperen Ocakları Zonguldak İl Başkanı Murat Karadeniz, son dönemlerde televizyon kanallarında yayınlanan dizilerin geleneksel aile yapısını hiçe sayan tavırları nedeniyle gençlere kötü örnek teşkil ettiğini söyledi.
İl Başkanı Karadeniz, şunları söyledi;
"AHLAKSIZLIK SANAT GÖRÜLÜYOR"
"Son dönemlerde televizyon kanallarında boy gösteren 'Fatmagül'ün Suçu Ne?', 'Kılıç Günü', 'Aşk-ı Memnu' gibi dizilerin, geleneksel aile yapımızı hiçe sayan tavırları, kadını yalnızca cinsel bir madde olarak algılaması ve cinselliğin bu derece ön planda tutulması oldukça rahatsız edicidir. Çocukların henüz uyumadıkları saatlerde yayınlanan bu dizilerde toplumca onaylanmayan davranışların normal karşılanması aile yapımıza bir tehdit, bir saldırıdır. Bir kadının başına gelebilecek en trajik olay olan tecavüzün magazin malzemesi yapılması, bizi sadece üzmemiş olayın bu kadar rezil bir şekle bürünmesi dehşete düşürmüştür. Bu tür yayınları ahlaksızlığı sanat görenlerin toplumu kendi yaşam biçimlerine göre yeniden dizayn etme projesinin bir parçası olarak görüyoruz. Bu dizilerle ideolojik bir aygıt olduğunu bir kez daha gösteren medya ahlaksızlığı özendirmekte ve aynı medya akşam haberlerinde ahlaksızlık haberlerini rahatsızmış gibi dakikalarca önümüze sermektedir. Bunun adı ikiyüzlülük, bunun adı basın ahlaksızlığıdır ve bu tutum açıkça Türk Milleti'ne Türk gençliğine hakarettir. Bir toplumu yok etmenin en kolay yolu topla tüfekle savaş meydanlarında mücadele etmek değildir. Bir toplumu ancak ve ancak dil, din, ahlak, kültür gibi temel değerlerine koyacağınız dinamitlerle ortadan kaldırabilirsiniz. O nedenle her yıl farklı isimler altında topluma sunulan ve alkışlanarak büyük reklamlarla gösterime çıkan bu dizilerin senaristlerini, yayıncılarını, oyuncularını Türk Milleti'nin temel değerlerine dinamit koyan bütün emektarlarını hangi sıfatla değerlendireceğimizi kamuoyunun vicdanına bırakıyorum."
"ÇOCUKLARIMIZI OKULLAR DEĞİL, İNTERNET VE TV EĞİTİYOR"
"Milletimizi özellikle çocuklarımızın ekranlardan uzaklaştırılması konusunda bir kez daha uyarmak istiyoruz. Çünkü Türkiye'nin günlük 4-5 saat televizyon izleme oranı ile dünyada ABD'den sonra ikinci ülke olduğunu göz önünde tutarsak bu kadar televizyon yayınına muhatap olup da bundan etkilenmemenin mümkün olmadığını söylemek güç olacaktır. Yapılan bir araştırmaya göre Türkiye'de ortaöğretim çağında bir çocuk yılda 1000 saatini okulda 1500 saatini ise televizyon ve internet karşısında geçiriyor. Buna karşılık Fransa'da 3 yaşın altındaki çocukların televizyon izlemesi yasaklandı. Belli yaşa kadar da ebeveynlerinin rızasıyla izleyebiliyorlar. Türkiye İstatistik Kurumu'nca bir süre önce yapılan araştırma çocukların yüzde 82'sinin istediği programı istediği zaman seyredebildiğini ortaya koyuyor. Bunun bir diğer anlamı yarının teminatı çocuklarımızın okullar yerine internet ve televizyonlardan eğitilmesidir. Bu ise geleceğimiz adına çok vahim bir durumdur. Ailelerimize sesleniyorum; çocuklarınızın ne olacağına karar verecek olan sizlersiniz? İster Bihter olsun dersiniz, isterseniz Fatmagül! Veyahut ister Fatih, isterseniz Nene Hatun! Tercih tamamen sizin! Ama bu tercihinizin Türk tarihi için bir dönüm noktası olacağının bilincinde olmanızı istirham ediyor, ahlaksızlığı sanat kabul edenlerin geleceğimizi şekillendirmesine müsaade etmeyeceğinize inanıyorum.
Türk milletini oyun hamuru olarak görüp istedikleri şekli verebileceklerine kanaat getiren ve yaşadıkları gayri ahlaki hayatlarından hiçbir şey kaybetmemek adına her yolu mubah gören ahlaksız sanatçı bozuntularının da şunu çok iyi bilmeleri gerekmektedir: Tarih hiçbir şeyimi kaybetmeyeyim derken her şeyini kaybedenleri çok görmüştür."