Eğitim-İş Sendikası Şube Başkanı Metin Kahveci, kadrolaşmaya tepki gösterdi

Birleşik Kamu-İş'e bağlı Eğitim-İş Sendikası Zonguldak Şube Başkanı Metin Kahveci, ülkemizde yapılan atamaların tamamıyla bilimin dışında yapıldığını belirterek, bilimi kullanmayan toplumların yıkılmaya ve geriye gitmeye mahkum olduğunu ifade etti.
Başkan Kahveci, yazılı açıklamasında, şunları söyledi:
"MESLEĞİYLE ÖRTÜŞMEYENLERİN BİR YERLERE GETİRİLMESİ; KURUMA DA, HALKA DA FAYDA GETİRMEZ"
"AKP iktidarı iş başına gelir gelmez, ilk icraatların biri olan kendine ideolojik yakın kişileri devlet kademelerine oturtmaktı. Ülkemizin her yerinde ve bakanlıklarda bu kadrolaşma tarikatlar, cemaatler, kendine yakın (yandaş) sendikacıları tarafından yürütüldüğünü herkes biliyor. Bu kadrolaşma liyakat, kıdem vb gibi kriterler göz önüne alınmazken, birilerinin referansı öz geçmişi yeterli oluyor. Bakanlıklar arası geçiş, kendi branş alanların dışında da sayısız atamalar görülmektedir. Yine buna benzer ilimizde Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürlüğü'ne bağlı Gençlik Merkezi Müdürlüğü'ne beden eğitimi öğretmeni olmayan Haydar Üzülmez'in getirilmesi, Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü'ne sosyal hizmetler biriminden olmayan Kemal Gümrükçü'nün atanması tamamıyla usullere aykırıdır. Bu atamalar adına ne derseniz deyin (yandaşlık, partizanlık) mesleği ile örtüşmeyenlerin bir yerlere getirilmesi kuruma da, halka da fayda getirmez. Aksine diğer atamalarda yaşananlar gibi geriye getirir. Bu tip atamaları Milli Eğitim Bakanlığı ve diğer bakanlıklarda görmekle beraber ne tür zararlar verdiklerini, kurumları nasıl batırdıklarını, iş üretemez hale getirdiklerini az çok kamuoyu tarafından biliniyor. Zihniyet kurumları bir adım ileriye getirmek olsaydı, siyasi iradenin yapacağı davranış dışarıdan atamalarla değil, kurumların kendi içinden ve bu mesleği inşa etmiş (başarılı) insanları iş başına getirmesi olacaktı. Ama ne yazık ki, AKP'de böyle bir mantık yok."
"ÜLKEMİZ BU KAFA YAPISIYLA KURUMLARDAN BAŞARI BEKLEYENLER AVUÇLARINI YALAMAYA DEVAM EDECEKLER"
"Cumhuriyet tarihinden bu yana ülkemizin her yerinde böyle saçma saban ideolojik kadrolaşma yapılmamıştır. Bu kadrolaşma gelecek nesiller acısından da çok kötü örnek teşkil etmektedir. Birilerinin ülkemizi bir adım daha ileriye getirmek düşüncesi olsaydı bu tür atamalarda sağcısına ve solcusuna bakmadan kriterleri yerine getirilenleri atamış olurlardı.  AKP öncesi hükümetlerin bürokrasideki değişimleri sadece genel müdürlükler, müsteşarlar, valiler nezdinde yaparken AKP döneminde müstahdemlere varıncaya kadar inmesi olaylara ne kadar ideolojik baktıklarını göstermektedir. AKP öncesi devlet memurları, çalışanların hemen hemen hepsi bizler hükümetlerin memuru değil, devletin memuruyuz inancı hakimdi. Ama ne yazık ki, bugün aynı inancı memurlar söyleyememenin endişesini yaşamaktadırlar. AKP iktidarının iş başına getirdiği kişilerden istekleri kurumları başarılı hale getirmek değil, sadece kendilerine oy getirsinler diyedir. Bu bakımından yaşananlar da gösteriyor ki, göreve getirilen kişilerden kamuoyu adına başarı değil, sadece kendi camialarına başarıdan (hizmet) ibaret olduğudur. Ülkemiz bu kafa yapısından kurtulmadığı müddetçe kurumlardan başarı bekleyenler avuçlarını yalamaya devam etmek zorundadır. Çünkü ülkemizdeki yapılan atamalar tamamıyla bilimin dışında (istisnalar hariç) yapılmaktadır. Bilimi kullanmayan toplumlar yıkılmaya ve geriye gitmeye mahkumdur."