Bursa'da meydana gelen grizu faciası ile ilgili olarak grizu patlaması, göçük ve kömür patlaması gibi maden kazalarını anlatan TTK İş Güvenliği ve Eğitim Daire Başkanlığı Maden Yüksek Mühendisi ve Eğitmen Sefa Elibol, grizu patlaması öncesinde alınabilecek önlemlere dikkat çekti.

Kısa adı TTK olan Türkiye Taşkömürleri Kurumu İş Güvenliği ve Eğitim Daire Başkanlığı Maden Yüksek Mühendisi ve Eğitmen Sefa Elibol, grizu patlaması, göçük ve kömür patlaması gibi maden kazalarını anlattı. Grizu patlaması öncesinde alınabilecek önlemlere dikkat çeken Sefa Elibol, kazalar sonrası yürütülecek kurtarma çalışmaları hakkında da bilgi verdi.
Grizu patlaması anında yapılabilecek bir şey olmadığını belirten Eğitmen Sefa Elibol, öncesinde alınabilecek tedbirlerle grizunun engellenebileceğini ifade etti. Yaklaşık 125 yıllık maden ocağı olan ve TTK eğitim ocağını gezdiren Elibol, kurum da iş güvenliği konusunda alınan tedbirler ve maden işçilere verilen eğitimler hakkında da bilgi verdi.
Yerin altında çalışan maden işçilerinin ihtiyacı olan temiz havanın giriş noktası ile çıkış noktası arasında kot(yükseklik) farkı olması gerektiğini anlatan Elibol, "Yeraltında işçilerin temiz hava alabilmeleri ve boğulmamaları için gönderdiğimiz havanın sirkle edilmesi gerekir. Derin kodlarda bulunan metan gazları, kömürün gözeneklerinde birikir. Ne zaman kazmayı vururuz, kömürün kırılma noktalarından metan boşalmaya başlar. İşçilerin çalışanların temiz hava olması için oksijenle karışınca grizu dediğimiz gazı meydana getirir. İşçiler havanın sirkle edilmediği kısımlara girmesi halinde boğulurlar yâda zehirlenirler. Bu temiz hava ile kömürün içerisinde bulunan metan gazı, birleşmesi halinde ise yanıcı hal alır. En ufak bir kıvılcımda da patlamaya yol açar" dedi.

PATLAMALAR
Grizu patlaması anında sıcaklığın 3 bin ila 3 bin 500 dereceye ulaştığını hatırlatan Elibol, grizu ve kömür patlamalarını takip edilmesi ve önlenmesi yöntemlerini de şöyle anlattı:
"Patlama anındaki şok dalgaları, genleşerek, ocak içerisinde gezmeye başlar. Her yeri kırar döker parçalar. Kömür tozlarını da havaya kaldırır. Bu tozlarda havada askıdayken, arkadan gelen patlamanın alevi ile karşılaştığında bir patlama daha olur. Buna da kömür tozu patlamaları diyoruz. Grizuyu takiben çok sayıda patlamalar meydana gelebilir. Alınan önlemlerle kömür tozu patlamalarını engelleyebiliriz. Ocakların galerilerinde yüzlerce su teknesi var. Su tekneleri devrilince, havalanan tozun havayla ilişkisi kesiliyor. Özel ölçme aletleri ile metan gazı oranlarını kontrol altında tutabiliyoruz. Yine dijital aletlerle, metan miktarını ölçebiliyoruz. Sensorlarla, metan ihtiva eden havanın akışı sırasında içerisindeki gaz oranları belirleniyor. Madencilerin korkulu rüyası olan gazları bilgisayar kabloları vasıtasıyla yeryüzündeki monitörlerden okuyabiliyoruz. Hangi noktada metanın yükseldiğini görürsek tedbirini alırız. Özel pervaneleri çalıştırırız. Havanın sirkülâsyonuna başlarız, ocağın havasının çıkış istikametine göre sirkülasyon sağlanır.  Tekneler şok dalgasında devrilme gerçekleşecek şekilde durur. Devrilince, yerdeki kömür tozları ıslanır. Havalanamaz, askıda bulunmayınca patlamaya yol açmaz. Kömür tozu patlamaları da önlenir."
 
"GAZ, PATLAMADAN TEHLİKELİ"
Madencinin grizudan kurtulsa bile ortaya çıkan zehirli gazlar nedeniyle yaşam şansı bulunmadığını vurgulayan Elibol, böyle durumlara karşı işçilerin yanında maske de bulundurmasının zorunlu olduğunu anlattı. Elibol, "Metan gazının arttığı zamanlarda, her işçinin üzerinde taşıması lazım olan karbon monoksit gazı maskesi vardır. Taşımak şarttır. Cezai müeyyidesi vardır. Büyük ve ağır bir maske değildir. Böyle bir yangın durumu söz konusu olmuşsa, işçiler kendilerine anlattığımız şekilde maskesini takar.
Maskenin içerisindeki kimyasalla, en kötü ortamda bile bir saat süreyle temiz hava alır, bu sürede temiz ortama kaçarak, hayatını kurtarabilir. Yangından bir şekilde kurtulsan bile masken yoksa zehirlenmekten veya boğulmaktan kurtulma şansın yok" diye konuştu. 
Madencilikte kullanılan cihaz ve aletlerin grizuya karşı korunmalı yani anti grizulu olması gerekliliğine de değinen Elibol, işçilerin eğitiminin de önemini anlattı.

YAPILACAK ÇALIŞMALAR
Eğitim ocağında işçilere teorik ve uygulamalı olarak maden kazalarının anlatıldığını belirten Elibol, Eğitim Ocağı'nın göçük olmuş kısmında göçük anında yapılması gereken çalışmaları da şöyle anlattı:
"Burada eğitim ocağında maden işçileri eğitilirler. Yeni işe girenler, burada 30 gün süre ile eğitim verilir. Her türlü yeraltı tehlikesi, grizu yangın göçük gibi benzeri durumlarda teorik anlamında ve uygulamalı olarak anlatılır. Göçük olan kısmın arkasında işçi varsa, önümüz dolmuşsa, oradaki arkadaşların sağ olup olmadığı öğrenilir. Bu içeriye uzanan demir boru varsa tıklatılarak, göçükteki kişinin de ses vermesi ile sağ olduklarını öğreniriz. Sağsalar, onları motive etmeye çalışıyoruz. Posta yâda pasa dediğimiz bu toprağı boşaltarak, işçileri kurtarırız. Her zaman rahat hareket tarzı olmayabiliri. Başka yollar denenebilir. Nasıl olacağımıza karar veririz, en kısa sürede arkadaşları kurtarırız. Bu dar alanda fazla insanla çalışmak mümkün değil. Sık sık değiştirerek, daha fazla performans elde ederiz."

KAÇMA YÖNLERİ
Elibol, grizunun patladığı noktada yapılabilecek hiçbir şeyin olmadığını, patlama noktasından uzakta olan ve sağ kurtulan kişilerin de kaçma noktalarını iyi bilmesi gerektiğini ifade etti. Ocak içerisinde işçilerin kaçabilecekleri yönleri gösteren işaretlerinde bulunmasının önemini anlatan Elibol, "Yüksek ısının olduğu patlama noktasında kimse kurtulamaz. Uzaklaştıkça, kurtulma şansı artar. Daha fazla zayiatı önlemek amacıyla tehlike anında insanların kaçma yolları daha önceden belirlenir. Belli noktalarına bu yönde kaçılacak yollar, işaretlenir. Eğitimler esnasında bu bilgi verilir. Grizuya karşı yapılacak ilk önlem, çalışan insanların bilinçlendirilmesidir.
İşçilerin kaçma yollarının yanı sıra, 'metan, grizu nedir, nasıl patlar, önlemler nelerdir' konuları, yeraltında çalışacak herkese öğretilmelidir. Bunlar eğitimle olur. Kullanılacak donanımları, her işçinin bilmesi şart değildir" diye konuştu.