Eğitim-İş Kdz.Ereğli Şubesi, KESK üyeliğinden istifa eden Atatürkçü Düşünce Derneği Yöneticisini ziyaret ederek destek verdiler. Eğitim-İş Sendikası Ereğli Şube Başkanı Cengiz Başaran, KESK Genel Başkanının Habur'a gelen terör örgütü üyelerini karşıladığını gerekçe göstererek istifa etmesinin doğru bir davranış olduğunu belirten Başaran şöyle dedi:

"Başkanın istifa gerekçesinin Eğitim-İş sendikasının kurulma sebebiyetini işlemek, haklı ve doğru seslenişinden dolayı da  kendisini taktir ettik. Ama ne yazık ki doğru sesleniş birilerinin işine gelmediği gibi hemen karşı atağa geçerek haklı olacağını, suçun yada suçlunun örtbas edileceğini yapsalar da bu saatten sonra kimse kimseyi kandıramaz. Evi soyan hırsızın suçsuz, ev sahibinin suçlu olduğu dönemlerin kapan dığı gibi bu tür çalışmalarında ayyuka çıkan gerçeklerin örtülmesine kâfi gelmeyecektir. Ortada gerçeğin KESK Başkanının Habur'a giderek teröristleri karşımasıdır. KESK Başkanı Habur'a giderek etnik bir politik anlayışa hizmet ettiği artık bir realitedir. Emek mücadelesini Habur'dan başlatmadığına göre bu davranışı içine sindiremeyen ADD Başkanın istifa etmesi kadar doğal bir durum olmadığına göre eski örgütüne de bir uyarı vermekle birlikte Kesk'inde bu olayı sorgulaması doğru yola  gelmesi herkesin menfaatinedir. Yıllardır bu uyarıları yapanlara karşı kulak tıkayanlar yine aynı istikamette gitmeleri sendikacılık değildir. Kaldı ki ADD Başkanının istifa gerekçesine çok kızan Kesk'in hızlı başkanı Orhan Yılmaz ADD başkanını ve Atatürkçüleri vampirlikle suçlayacak kadar iğrenç (bir sendika başkanına hiç yakışmayan) bir tavır sergileyerek çok ileri gitmesi, onun bu tavrına bir ADD üyesi olan demokrasi platformu başkanı Erdoğan Kaymakçı'nın da katılarak çifte standartlık yaratması ve ardından da bazı köşe yazarlarının  ADD Başkanını Kızılelma ve brutus yakıştırmaları yapmaları  ciddiyetten uzak mesnetsiz ifadelerdir. Bu yakıştırmaları yapan kişilerin insaf sınırlarını yok ettiği gibi gizil güçlerini de ortaya koyarak sözde emperyalizme karşı özde olmayan Sorosun ve emperyalizmin çanağından su içmekten zevk alanlardır. Bu ülkede Atatürkçüyüm ve ben Türküm diyemez oluyorsak, diyenlere de ırkçı ve faşist deniliyorsa, etnik politikayı her yerde istediğimiz gibi yapıyorsak alt kimlik üst kimlik anadilde eğitim vb talepler gündemde yer ediniyorsa emperyalizmin oyununa geliyoruz demektir."