Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Zonguldak Milletvekili Ali İhsan Köktürk, AİHM'in verdiği rapora göre, "Adil Yargılanma Hakkı"nın ihlali konusunda Türkiye'nin birinci sırada yer aldığını belirterek konuyla ilgili Adalet Bakanı Sadulah Ergin'e soru önergesinde bulundu.
Köktürk, soru önergesinde AİHM'in verdiği raporda 12 bin 198 hak ihlali kararının 2 bin 295'i Türkiye'ye ait olduğunu ifade ederek şöyle konuştu;
"Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin faaliyet raporuna göre 2010 Ocak ayı itibari ile mahkemenin önünde bulunan 119 bin 300 dosyanın 13 bin 100 adedini Türkiye aleyhine yapılan başvurular oluşturuyor. Buna göre mahkemenin baktığı her 9 davadan biri Türkiye ile ilgili. AİHM'in verdiği toplam 12 bin 198 ihlal kararının ise 2 bin 295'i Türkiye'ye ait. Bu kararların büyük kısmını da "adil yargılanma hakkı" ihlali oluşturuyor. AİHM'in verilerine göre mahkemenin önünde karar aşamasında şu ana kadar toplam 119 bin 300 dosya bekliyor. Bu dosyaların 33 bin 550'si ile Rusya birinci sırada. Türkiye ise 13 bin 100 dosya ile ikinci sırada bulunuyor. Ukrayna'dan yapılan başvuru sayısı ise 10 bin olurken, Romanya 9 bin 800 dosya ile dördüncü sırada bulunuyor."
 "MONAKO'NUN SADECE
1 İHLAL BAŞVURUSU VAR"
"Başvuruların yüzde 26,37'si ülkelerdeki 'yargılamanın uzunluğu' nedeniyle birinci sırada. Vatandaşların ülkelerinde 'adil yargılanma hakları'nın gasp edildiği iddiası ile yaptığı başvurular ise yüzde 21,10. AİHM'in, ülkelere göre ihlal istatistiklerine göre AİHM'e yapılan 12 bin 198 ihlal başvurusunun 2 bin 295'i Türkiye'den yapılan başvurular oluşturuyor. İkinci sırada ise 2 bin 23 dosya ile İtalya geliyor. Dünyanın en küçük ülkelerinden olan Monako'dan ise sadece 1 ihlal başvurusu dikkat çekiyor. 'Yargılanmanın uzunluğu' ve 'Adil yargılanma hakkı' konusunda yaşanan haksızlıklarla ilgili ülkemizde birçok hukuk insanı, akademisyen ve siyaset adamı açıklamalarda bulunuyor. Yukarıdaki AHİM raporunda da bu açık ve net olarak görülüyor."
"DEĞERLENDİRMELERİNİZ
NEDİR?"
"Ceza ve tevkif evlerinin açıklamasına göre şu an ceza evlerinde kalanların yüzde 65'i tutuklu, yüzde 35'i ise hükümlüdür. Buna göre; 'Yargı konusunda reform hazırlıklarının yapıldığı bu dönemde, Silivri'de süren davayla ilgili onlarca insan yaklaşık 3 yıldan bu yana tutuklu bulunmaktadır. Silivri yargılamaları diğer somut yargılamalar nazara alındığında, Bir Adalet Bakanı olarak AHİM raporu karşısında değerlendirmeleriniz nedir?
İnsanların, uygulamada görüldüğü üzere; basmakalıp, içeriği açıklanmayan gerekçelerle ve gizli tanıkların ifadelerine dayandırılarak tutukluluğuna karar verilmesi ve bu tutuklamaların 'tedbir mahiyeti'nden çıkarak, adeta bir 'cezaya dönüşmesi', AHİM sözleşmesi 6. maddesinde yer alan "Adil Yargılanma Hakkı"nın ağır ihlali mahiyetinde değil midir?"