* Türkiye Komünist Partisi Zonguldak İl Başkanı Sami Baykut, maden ocaklarında yaşanan sıkıntılara dikkati çekerek TTK yöneticilerini ve AKP'nin konuyla ilgili sorumlularını istifaya davet etti.

17 Mayıs 2010 tarihinde TTK Karadon Müessesesi'nde yaşanan maden kazasında ikisi maden mühendisi 30 emekçi yaşamını yitirirken 2 işçinin cesedine bey ayı aşkın süredir çıkarılamadığını belirterek açıklamasına başlayın Baykut, "TTK yönetimi başta olmak üzere yetkili herkes bu iki işçinin cesetlerine ulaşmada maliyetin kaç para olacağının hesabı peşinde. Şili'deki kaza özel sektörde gerçekleşti, devlet devreye girdi, tüm olanaklar kullanıldı ve mutlu sona ulaşılarak 33 madenci sağ olarak kurtarıldı. Bizde ise, TTK bilgi birikimi ve deneyimiyle yeraltındaki 2 işçiye ulaşma olanak ve yeteneğine sahipken hiçbir şey yapmayarak aylarca bekledi ve nihayet deneyimi/referansı tartışmalı Çinli bir firmaya ihale edildi" dedi.

"ONE MUNİTE"
"Başta Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) ve Genel Maden İşçileri Sendikası (GMİS) olmak üzere (TTK ve AKP yöneticileri hariç) herkesin karşı çıktığı madende taşeronlaştırma özelleştirme zihniyetinin meyvaları bunlar" sözleri ile açıklamasını sürdüren Baykut şu görüşlere yer verdi: "Önemli olan insan yaşamı, insanın insanca yaşaması değilse; emeğe, emekçiye saygı yoksa ve tek amaç para babalarının semirmesine karlarına kar katmasına çanak tutmak/kol-kanat germekse sonuçta bunların olacağının kaçınılmaz olduğunu bin kez söyledik. Davos'ta "One munite!"diye hava atan Başbakan, bu olay sonucu Türkiye'nin ne kadar itibar kaybettiğinin farkında mı acaba? Ya da, insana, sen önce kendi insanına sahip çıkmayı öğren diye sormazlar mı sanıyor? Öyle ya, Karadon'da yaşanan facia öncesi ve sonrasıyla ve de tüm çıplaklığıyla (Çalışma Bakanlığı Müfettişleri'nin-Bilirkişilerin raporlarıyla tespitli) gözler önünde. TTK'ya bağlı Kozlu Müessesesi ile Üzülmez Müessesesi ocaklarında hazırlık, tamir- tarama işlerini yapan taşeron firma Star Madencilik'te çalışan işçilerin maaşlarını alamadıkları için (Artık kaçıncı kez olduğunu bile unuttu insanlar) eylem yaptıklarını da bilmeyen kaldı mı beyler? İşçiler çalışıyor/üretiyor ama maaşının kaç para olduğunu bilmiyor; çünkü ortada dekont yok. Üstelik, bu tutarı belli olmayan ücretlerini de alamıyorlar. O, taşeron firmanın istihkakını ödeyen TTK neden müdahale etmiyor peki? İşçi ücretlerini firmanın hak edişlerinden keserek işçiye ödeme yükümlülüğü yok mu?

"GMİS'İN YANINDA OLURUZ"
GMİS Genel Başkanı '…Maden İşçileri Sendikası her şart altında maden işçilerinin yanında. Hakkınızı sonuna kadar savunacak ve hakkınızın yenmesine izin vermeyeceğiz…' diye hitap etti eylemdeki işçilere. Star Madencilikte çalıştıkları/çalışmak zorunda bırakıldıkları için mağdur olan emekçilere sahip çıktıkları /çıkacaklarına inanmak istediğimiz için GMİS yöneticilerinin sonuna kadar yanlarında oluruz ama; Star işçileriyle aynı, hatta daha kötü kaderi(!) paylaşan diğer özel şirketler maden işçilerini de unutmadan. Emekten yana olanlar, emeğin bir kısmını ve de özellikle bir anlamda militanlaşan/öne çıkanlarını değil, tümünü göz önüne almak, kapsamak zorundadırlar.
Zorluğunu inkar etmiyoruz elbette ama imkansız olmadığını da biliyoruz. Yaşanan tüm olumsuzluklardan sonra, TTK yöneticileri ve AKP'nin konuyla ilgili sorumluları hiç olmazsa onurlarını kurtarmak adına istifa etmeli, savcılar, suçluların peşini bırakmamalıdır. Emekten yana olmaları gerekenler de emekten yana duruşlarını pekiştirmeli, pekiştirmekle yetinmeyip verecekleri mücadelelerle kanıtlamalıdır bunu. Aksi sermayeye hizmetten başka bir anlama gelmez."