"Hiçbir dönem işçi sınıfına "Alın şu ekmeği yiyin" diyen olmadı. Bütün haklarımıza mücadele ederek, kavgasını vererek ulaştık. Sendikamızın tarihi bunun örnekleriyle dolu" sözleriyle madenciye seslenen GMİS Genel Başkanı Muslu, "Madenciliği bizden iyi kimse yapamaz" dedi.

Genel Maden İşçileri Sendikası (GMİS) Genel Başkanı Ramis Muslu, Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) Karadon Müessesesi Kilimli İşletmesi'nde çalışan maden işçilerini ziyaret ederek çeşitli konular hakkında bilgi verdi ve madencilerin Kurban Bayramını kutladı. Ziyarete Muslu'nun yanısıra GMİS Genel Sekreteri Taci Alkaya, Genel Mali Sekreteri Muharrem Sarıçam, Genel Eğitim Sekreteri Eyüp Alabaş ile GMİS Karadon Şube Başkan ve Yöneticileri katıldı. Karadon eski kuyu başında madencilere hitap eden Muslu; "Taşeron firmanın iş güvenliğinden yoksun çalışmasının faturasını hep birlikte ödüyoruz" dedi.
Muslu şöyle konuştu; "Kurum içinde en üst yönetimden işçi arkadaşlarımıza kadar herkesin sorunları sıkıntıları var. Bu sorunları birlik içinde, beraberlik içinde mücadele ederek çözeceğiz. Omuz omuza verirsek üstesinden gelemeyeceğimiz hiç bir sorun olmaz. İşimize, işyerimize, ekmeğimize, aşımıza sahip çıkacağız. Çünkü; başka Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) yok, başka Zonguldak yok.
BİRİLERİ TARAFINDAN KOLLANIYOR
TTK'da, 17 Mayıs 2010 tarihinde taşeron firmada bir grizu faciası yaşadık. Yaklaşık 6 aydır; işçilerin sorunları, işletmelerin sorunları, işyerlerinin sorunları, kurumun sorunları bir kenara bırakıldı. Kazada çıkarılamayan 2 arkadaşımızın cenazesinin çıkarılması ve ailelerine teslim edilmesiyle ilgili çalışmalar yürütüldü ve tartışmalar  yaşandı. Karadon Yeni Servis Kuyusu'nun açılmasını ve montajını Çinli firma yapmıştı. Kuyuda çalışmalar sürerken yine grizu patlamış 5 Çinli işçi arkadaşımız hayatını kaybetmişti. Şili'de 33 madenci 69 gün sonra ocaktan sağ olarak kurtarılınca, Karadon'da kuyuda kalan 2 arkadaşımızın cenazesinin çıkarılmayışı yeniden gündeme geldi. Ama fatura TTK'ya kesildi. Taşeron firma ise ortalıklarda yok. Birileri tarafından kollanıyor. Bugüne kadar hazırlıkları, lağımları, tabanları taşeron firmalar sürmedi. Babalarımız, amcalarımız, dedelerimiz, bizler sürdük.
MÜCADELE EDİYORUZ
Ama taşerona verilmek için ne gerekçe gösterildi; Maliyetler. Karadon'da, Üzülmez'de, Kozlu'da taşeron şirketler hakedişlerini TTK'dan alıyorlar ama asgari ücretle çalıştırdıkları işçilerin ücretlerini dahi ödemiyorlar. Sendika olarak bu sorunlarla da mücadele ediyoruz.
Taşeron şirketlerin TTK'ya verdiği zarar ortada. İmkan tanınsın, yeraltındaki hazırlıkları, tabanları geçmişte olduğu mühendisimizle, şefimizle, nezaretçimizle, işçimizle yine biz süreriz. TTK'ya ait yerin yüzlerce metre altına inen 12 kuyu var. Bunların periyodik bakım ve onarımlarını bizim mühendisimiz, şefimiz, nezaretçimiz, yetişmiş işçilerimiz yapıyor. Eğer Çinli firma TTK'yı oyalamasıydı, bizim mühendisimizle işçimizle o iki arkadaşımızın cenazesine çoktan ulaşılabilirdi. Artık bir başka Çinli firma ihaleyi aldı. Bugün yarın kuyudaki çalışmalara başlaması bekleniyor. Umarız kısa sürede iki arkadaşımızın cenazesine ulaşılır ve TTK bu sıkıntıyı üzerinden atmış olur. TTK, 180 gündür herşeyi, çalışanların, müesseselerin, işyerlerinin sorunlarını bir kenara bıraktı. Taşeron firmanın iş güvenliğinden yoksun çalışmasının faturasını hep birlikte ödüyoruz.
SENDİKAMIZ 64 YAŞINDA
Sendikamız 17 Kasım'da 64. yaşını kutlayacak. Türk işçi sınıfı mücadelesinin önder ve lokomotif sendikalarından biri olduk. 1946 yılında kurulan sendikamız dünya sendikacılık tarihine adını; 1970, 1980'lerdeki eylemlerle, 1990 grevi ve 1991 Ankara Yürüyüşü'yle 1994-1995 eylemleriyle yazdırmıştır. Sendikamız, maden işçileri, bölgemiz ve ülkemiz adına hak ve demokrasi mücadelesini sürdürecektir". Muslu, konuşmasının ardından işyerlerini gezerek sorunlar hakkında bilgi aldı.