Erdemir Genel Müdürü Oğuz Özgen, “2011 yılında dünya ekonomisinin gidişatını önemli ölçüde etkileyeceği yönünde tahminler bulunmakta, gerek dünya gerekse birçok ülkede ekonomik büyümenin gerileyeceği, krizle birlikte istihdamda yaşanan kaybın telafisi için uzun bir süreye ihtiyaç olduğuna işaret edilmektedir”

 

2010 Yılınının, krizin etkisiyle son kullanıcı taleplerinde dolayısıyla üretimde ve fiyatlarda keskin düşüşlerin ve istihdamda gerilemelerin yaşandığı, uluslararası ticaretin güçleştiği ve olağanüstü önlemlerin hayata geçirildiği önceki 2 yıla göre daha olumlu bir yıl olarak geride bıraktıklarını belirten Erdemir Genel Müdürü Oğuz Özgen, piyasaların normal seyrettiği dönemlerde dahi çetin rekabet koşullarının hızlı fiyat iniş çıkışlarının yaşandığı çelik sektörü için de 2010 yılının olumlu geçtiğine dikkati çekti.

 

“ALT YAPI ODAKLI

DESTEK PAKETLERİ”

Erdemir Genel Müdürü Oğuz Özgen, Erdemir Grubu’nun 2010 faaliyet raporunun yeraldığı kitapçıkta yeralan açıklamasına göre, çelik fiyatlarının, bu dönemde dalgalı seyrini sürdürerek artmasına rağmen kriz öncesi seviyelerine ulaşamadığını da söyleyerek şu görüşlere yer verdi: Fiyat artışlarında ekonomideki iyileşme, bunun bağlı olarak endüstriyel üretimin artması ve hammadde fiyatlarındaki yükseliş etkili olmuştur. Bu gelişmenin yanı sıra genel olarak kırılganlığını koruyan çelik sektöründe alt yapı odaklı destek paketleri ve güçlü iç talepler sayesinde Çin ve Hindistan’ın krizin etkilerinden daha süratli çıkış eğilimi gösterdiğini, ancak krizin Avrupa ve NAFTA ekonomileri üzerinde daha derin izler bıraktığını görüyoruz. Pek çok gelişmiş ülkede, çelik talebinin halen kriz öncesi seviyelerin altında seyrettiğine ve kısa vadede genel ekonomik aktivite ve çelik talebine beklentilerinin belirsizliğini koruduğuna tanık oluyoruz.

 

1.41 MİLYAR TON

ÇELİK ÜRETİMİ

2010 Yılında dünya ham çelik üretimi %15’lik artışla 1.41 milyar ton olarak gerçekleşmiştir. Türkiye ham çelik üretimi ise bir önceki yıla kıyasla dünya üretimiyle aynı oranda artarak 29.1 milyon ton olmuştur. Ülkemiz dünya sıralamasında 10. sıradaki yerini korumuş, Avrupa’da 4 ve AB-27’de Almanya’nın ardından 2. sırada yer almıştır. Grubumuzun ham çelik üretimi ise geçen yıla oranla %10 artışla, 7.1 milyon ton olarak gerçekleşmiştir.

Kriz henüz başlarındayken, bu zorlu dönemi değişik ve yenilenme yönünde bir adım olarak değerlendirme kararlığımızı ortaya koymuş, kısa vadede ayakta kalmayı, uzun vadede ise daha güçlü olacağımız koşulları oluşturmayı amaçlamış, süratle pozisyon alarak, geleneksel yöntemlerin dışında daha fazla değer yaratacak yeni iş yapma biçimlerini ve uygulamaları, ihtiyaçlarımıza yönelik yeni çözümler hayata geçirmiştik. İş yapma kültürümüzü yüksek standartlara taşımak, süreçlerimizde maliyetlerimizi düşürecek önlemler almak ve verimliliğimizi artırmak, yönetim, üretim ve pazarlama fonksiyonlarında ortak hedefe yönelmek ve tüm bu çabalarımızda çalışanlarımızın kararlı ve özverili desteği bugünlerimizin mimarı olmuştur.

 

2011 YILI DÜŞÜNCESİ

Ülkemiz sanayisinin en önemli yatırım projelerini gerçekleştirerek öncü konumunu perçinleyen grubumuzda, rekabet üstünlüğümüzü ve gücümüzü artırarak sürdürmek amacıyla dünyada ve ülkemizdeki kapasite artışı, yeni ürün geliştirme ve teknoloji alanlarındaki gelişmeler yakından izlenip, piyasalardaki riskler ve fırsatlar değerlendirilip, geleceğin ihtiyaçlarına en iyi cevap verecek şekilde planlanan yatırımlarımız 2010 yılında da programımıza uygun olarak yürütülmüştür. 2011 yılında dünya ekonomisinin gidişatını önemli ölçüde etkileyeceği yönünde tahminler bulunmakta, gerek dünya gerekse birçok ülkede ekonomik büyümenin gerileyeceği, krizle birlikte istihdamda yaşanan kaybın telafisi için uzun bir süreye ihtiyaç olduğuna işaret edilmektedir. 2010 yılında yaşanan ekonomik toparlanmanın devamı ve küresel ekonominin krizin etkilerinden sıyrılabilmesinin, önümüzdeki dönemde ülkelerin birlikte çözüm geliştirme ve uygulama konusundaki performanslarına bağlı olacağı vurgulanmaktadır.

 

“TEŞEKKÜRÜMÜZÜ SUNUYORUZ”

Erdemir Grubu olarak küresel ekonomiyi, ülkemizi ve sektörümüzü etkilemesi olası tüm olumsuzluklara karşı ihtiyatı elden bırakmadan riskleri ve fırsatları en iyi şekilde yöneterek ve hiçbir hiçbir zaman elde edilen başarılarla yetinmeyip, kurumsal yönetim anlayışımızı oluşturan şeffaflık, adalet, sorumluluk ve hesap verebilirliğe dayalı ilkelerimiz çerçevesinde siz hissedarlarımıza, müşterilerimize, çalışanlarımıza ve tüm paydaşlarımıza değer yaratmaya devam edeceğiz. Daime desteklerini hissettiğimiz, başarımızda büyük paya sahip olan değerli hissedarlarımıza, çalışanlarımıza, müşterilerimize ve tedarikçilerimize teşekkürlerimizi sunuyorum” dedi.