Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Zonguldak Milletvekili Ali İhsan Köktürk, İzmir'de karakolda dayak yiyen Fevziye Cengiz hakkında Adalet Bakanı ve İçişleri Bakanına yazılı olarak cevaplaması için soru önergesi verdi.

Cumhuriyet Halk Partisi Zonguldak Milletvekili Ali İhsan Köktürk, İzmir'de karakola götürülerek polisler tarafından dayak yiyen 37 yaşındaki Fevziye Cengiz hakkında Adalet Bakanı Sadullah Ergin ve İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin'e yazılı olarak cevaplaması için soru önergesi sundu. Adalet Bakanı Sadullah Ergin'e yazılı olarak açıklamasını istediği soruları soran Köktürk, şöyle konuştu: "Video kayıtlarındaki görüntülerden açıkça anlaşılacağı üzere; savcılık iddianamesi olayın gerçekliğiyle
örtüşmemektedir. Savcılığın bizzat ciddi bir soruşturma yapmayarak polis tutanak ve beyanlarıyla yetindiği açıkça görülmektedir. Keza bu durum kamuoyunca özel yetkili mahkemelerde yargılanan sanıkların 'İddianamelerin bizzat emniyet tarafından tanzim edildiği, delillerin eksik ve yanlı olarak toplandığı' iddialarını da belleklere taşımaktadır. Sonuç olarak; bu durum, AK Parti döneminde, çoğu zaman, savcılık makamlarının, idarenin, yürütme gücünün talimat ve yönlendirmesiyle hareket ettiğini göstermektedir."
Köktürk, soru önergesinde şu soruları yöneltti: "Gerek bu somut olayla ilgili gerek Silivri yargılamalarındaki aynı yöndeki iddialara yönelik olarak, HSYK'yı göreve davet etmeyi ve savcılarla ilgili kapsamlı bir soruşturma açmayı düşünüyor musunuz? Gözaltına alma işlemi öncesi ve sonrası ile ilgili hekim raporları ne yöndedir? Hekimler kadının şiddete uğradığını görmemişler midir, yoksa görmezden mi gelmişlerdir? Bu durum ülkemizdeki baskı ve korkunun tüm meslek grupları üzerinde ve hatta adli rapor tanzim eden hekimler üzerinde de yaratıldığının kanıtı mıdır? Hipokrat yeminini yok sayan hekimlere yönelik olarak ayrıca soruşturma açtırmayı düşünüyor musunuz?"
İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin'e de, polisleri görevde tutan İzmir Emniyet Müdürü hakkında soruşturma açmayı düşünüp düşünmediklerini soran Köktürk, şu sorulara cevap istedi: "Karakolda elleri bağlı bir kadını döven iki polisi önceki güne kadar görevde tutmaya devam eden İzmir Emniyet Müdürü ve onun hiyerarşisinde bu işe bakmakla sorumlu yardımcıları hakkında da bir soruşturma açtırmayı düşünüyor musunuz? Kamera görüntülerinde dayak olayını sadece seyreden ve herhangi bir müdahalede bulunmayan karakol polisleri hakkında şu ana kadar herhangi bir işlem yapılmış mıdır? Dayak olayı ile ilgili emniyet görevlilerince tutulan raporun gerçeği yansıtmadığı ve bir anlamda sahte resmi evrak tanzim edildiği, yine video kayıtlarından açıkça görülmektedir. Olayı çarpıtarak sahte evrak tanzim eden görevliler hakkında hangi işlem yapılmıştır? Silivri (Ergenekon, Balyoz, Odatv gibi) yargılamalarında emniyetçe delillerin karartıldığı, sahte deliller yaratıldığı iddialarının sıkça dile getirildiği nazara alındığında, bu olayda da, gerçeğe aykırı olarak tutanak tanzim edilmesi, Türk emniyetinin hangi noktaya geldiğini mi göstermektedir? Canımızı ve malımızı teslim ettiğimiz emniyet teşkilatında yaşanan bu süreçler sonucu yurttaşlarımızın emniyet teşkilatına olan güven duygusunun sürdürülebilmesi olanaklı mıdır? Video kamerasındaki görüntüler AK Parti döneminde polis karakollarımızın ulaştığı 'İleri demokrasi' anlayışını mı yansıtmaktadır?"