Eğitim-İş Sendikası Zonguldak Şube Başkanı Metin Kahveci, çıkarılan ve kamuoyunda da sıklıkla gündeme getirilen milli eğitimdeki son kanun hükmünde kararname hakkında değerlendirmede bulundu.

Kanun hükmünde kararname çıkarak Anayasası hükümlerini yok sayan Milli Eğitim Bakanlığı'nın bakanlık önünde protesto ettiklerini, Milli Eğitim Amaçlarından Atatürk ilkelerini çıkartan, bir nevi Atatürkçülüğün tasfiyesi anlamına gelen ve aynı zamanda Milli Eğitim Bakanlığından milli kelimesini atan bu anlayışı kabul etmelerinin mümkün olmadığını belirten Kahveci yazılı açıklamasında şu görüşlere yer verdi:

Kanun hükmünde kararname çıkararak, TC Anayasası hükümlerini yok sayan Milli Eğitim Bakanlığını,  bakanlık önünde protesto ettik. Milli Eğitim Amaçlarından Atatürk ilkelerini çıkartan, bir nevi Atatürkçülüğün tasfiyesi anlamına gelen ve aynı zamanda da Milli Eğitim Bakanlığından Milli kelimesini atan bu anlayışı kabul etmemiz mümkün değildir. Bakanlık önündeki basın açıklamasından sonra saygı ve bağlılığımızı bildirmek için Ata'nın huzuruna çıktık.  Kurtuluş Savaşı'nın bizlere bıraktığı tarihsel mirası ve Türk toplumunun çağdaş uygarlık düzeyine ulaşmasına öncülük eden ilkeler i korumaya, ülkenin altını oyanlarla ve kirli oyunlarla karşı mücadele edeceğimizi anıt defterine yazarak ant içtik. Bu ülkede Atatürk ilkeleri benimseyen ve onun yolundan giden parti, kuruluş, dernek, halk, sendika, öğrenci ve öğretmenler birlikte mücadele ederek, gerici yapılara ve emperyalist saldırılara karşı koyacaktır.  Bu ülkenin kuruluş felsefesini yok etmek isteyenlere karşı genetiği bozulmamış, her yöne doğru doğrulmayan, bana ne bizi çok ta ilgilendirmez demeyen sağlam karakterli Atatürkçüler ve insanlar olduğu müddetçe Atamızın ilkeleri yaşatmaya devam edecektir. Bir zamanlar öğretmen düşmanı Hüseyin Çelik'le sendikalar ve öğretmenler nasıl uğraşmışsa yeni bakanınla da uğraşacaktır. Zaten yeni bakanın Atatürk ve cumhuriyetle kavgalı olduğu bilinmesine rağmen MB'ğına oturtulması büyük bir talihsizliktir. Gelir gelmez bakanlığı yaz-boz tahtasına çeviren, eğitim çalışanlarının, öğrencilerin, velilerin ve öğretmenlerin sorunlarını çözmesi gerekirken öğretmenleri üç yılda bir sınava tabi tutma isteyen, ardından da öğretmenlerin tatillerine göz diken yeni bakanın öğretmenlere karşı iyi niyetli olmadığı görülmektedir. Yeni bakanın öğretmenlerin ne kadar tatil yaptıklarından da haberi olmadığı gibi çalışma saatlerinden de haberi yoktur. Ülkemizde öğretmenin yıllık çalışma süresi 1832 saat iken, bakanın örnek aldığı OECD ülkelerinde, bu süre 1652 saattir. Sayın bakanımız, açıklamalarıyla kamuoyunu yanıltmaktadır. Öğretmenler bakanın dediği gibi 3 ay tatil yapmıyor. Lise ve branş öğretmenlerin tatil süreleri lise sınavları görevlerini çıkarsak yaklaşık 35 gün ile 40 gün arasındadır. Sınıf öğretmenleri tatilleri 2 aydır. Bu arada öğretmenlerin evlerinde okudukları yazılılar, soruları hazırlamalar, ödevler, not fişlerini geçmeler, hikaye kitaplarını yazmalar, ruhsal dosyaları işlemeler ve öğrenciler üzerinde çeşitli etkinlik hazırlamalarını dikkate alırsak öğretmenin tatilleri 1 ay bile değildir.  Bakan, işin içine girdiğinde ne kadar yanıldığını anlayacaktır.  Bakan, öğretmenleri çalışmıyor göstererek, öğretmenlerin üzerinde kamuoyunda negatif enerji yaratmaktadır. 2011-2012 Öğretim yılı bir çok sorunlarla başladı. Yaklaşık 650 bin öğretmen ve 17 milyon öğrenci 19 Eylülde ders başı yaptı. Bütün bu olumsuzluklara rağmen eğitim öğretim yılının ülkemize ve halkımıza iyilik ve güzellikler getirmesini diliyoruz