Maden işçilerine seslenen GMİS Genel Başkanı Alabaş, çalışma hayatında önemli sorunların yaşandığı bir dönemden geçildiğini söyledi. Alabaş, Ülkemizde terör, komşularda terör ve savaş naraları içinde ölüm korkusuyla, açlığımızı ve yoksulluğumuzu unutturarak elde avuçta kalan bazı kazanımlarımızı da almaya çalışıyorlar dedi.

 

TTK'YA İŞÇİ ALIMI: Uzun zamandır, TTK'ya işçi alımı için çalışma içindeyiz. TTK'ya işçi alımı konusunda belirli bir noktaya geldik. Bakanlık, Hazine ve Genel Müdürlük, düşük ücret konusunda ısrar ediyor. Kurum zararını, kamu ekonomisinin sıkıntılarını ve işsizliği öne çıkartmaya çalışıyorlar.

 

Amasra'da Maden Şehitleri Anıtı açılış töreni öncesinde Türkiye Taş Kömürü Kurumu (TTK) Amasra Müessesi' ne uğrayan Genel Maden İşçileri Sendikası (GMİS) Genel Başkanı Eyüp Alabaş, tertip yerinde işçiye bir konuşma yaparak TTK ve ülke genelindeki çalışma yaşamı üzerinde yaşanan gelişmeler konusunda bilgi verdi. GMİS Genel Başkan Yardımcısı Satılmış Uludağ, GMİS Genel Sekreteri Behzat Cinkılıç, GMİS Genel Teşkilatlandırma ve Eğitim Sekreteri Osman Tutkun, GMİS Şubeler Yöneticilerinin de katıldığı ziyarette Alabaş işçiye yaptığı konuşmada şunları söyledi.

 

GÜNDEMİ BAŞKA KONULAR BELİRLİYOR

Çalışma hayatında, önemli sorunların yaşandığı bir dönemden geçiyoruz. Halkımız, işsizlik ve yoksullukla boğuşuyor.  Çalışanlar, iş güvencesi, ücret, gelecek belirsizliği, çalışma koşulları gibi temel sorunlarla karşı karşıya. Ama çoğunluğu ilgilendiren bu sorunlara rağmen Türkiye gündemini başka konular belirliyor. Ülkemizde terör, komşularda terör ve savaş naraları içinde ölüm korkusuyla, açlığımızı ve yoksulluğumuzu unutturarak elde avuçta kalan bazı kazanımlarımızı da almaya çalışıyorlar. Böyle bir ortamda, Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) ve Maden Tetkik Arama Genel Müdürlüğü işyerlerindeki sorunlarımıza çözüm üretmeye çalışırken diğer yandan da örgütlenme çalışmalarını sürdürüyoruz.

 

TTK'YA İŞÇİ ALIMI

Uzun zamandır, TTK'ya işçi alımı için çalışma içindeyiz. TTK'ya işçi alımı konusunda belirli bir noktaya geldik. İki haftadır Ankara'da görüşmeler yapıyoruz. İlk toplantımızı Türk-İş'te; Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Türk-İş Genel Başkanı Mustafa Kumlu ve Yönetim Kurulu üyeleri, ben ve Genel Sekreter arkadaşım Behzat Cinkılıç, Genel Mali Sekreter arkadaşım Muharrem Sarıçam, Türkiye Maden-İş Genel Başkanı Nurettin Akçul ve iki yönetici arkadaşının katılımıyla yaptık. Daha sonra Türkiye Kömür İşletmeleri Genel Müdürlüğünde görüşmelere devam ettik.   Bakanlık, Hazine ve Genel Müdürlük, düşük ücret konusunda ısrar ediyor. Kurum zararını, kamu ekonomisinin sıkıntılarını ve işsizliği öne çıkartmaya çalışıyorlar. Biz de maden işçiliğinin zorluğunu, insanca bir yaşam düzeyini anlatıyoruz. Zaman zaman ipler kopma noktasına geldi.

 

ANLAŞMA NOKTASI BULUNACAK

Şimdi bölge siyasetçileri, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı, Hazine ve Maliye ile görüşmeler yapacaklar. İnşallah bir anlaşma noktası bulunur. Çünkü TTK'daki sıkıntıyı en iyi siz biliyorsunuz. Biz her yıl 4 milyar doların taşkömürü ithalatı için dışarıya gitmesini istemiyoruz. TTK'nın işçi açıkları giderildiğinde kısa sürede üretimi artırabileceğimizi siz de çevrenize anlatmaya devam ediniz. Ankara'da işçi alımı konusunu görüşürken TTK'ya 2009 da işbaşı yapan arkadaşlarımız için kafa karıştıran emeklilik konusunda da görüşmelerimiz oldu. Kardeş sendikamız Türkiye Maden-İş ile birlikte uzun zamandır yaptığımız girişimler sonuç verdi. Türk-İş'i de devreye soktuk. Sosyal Güvenlik Kurumunda Danışma Kurulu konuyu görüştü. Yönetmelik ve yasa değişikliği yapacaklar. Hiçbir yanlış yoruma meydan verilmeyecek hale getirecekler. Katkı veren herkese teşekkür ediyoruz.

 

BULANIK SUDA BALIK AVLAMAK İSTERCESİNE

Son günlerde adeta bulanık suda balık avlamak istercesine ortalığı karıştırıyorlar. 30 milyon kişiyi ilgilendiren Kıdem Tazminatı konusunda basına sızdırılan bir sözde taslak var. Sizin moral ve motivasyonunuzu, çalışma barışını bozan bu sözde tasarının, kıdem tazminatını yok etmeye dönük ve tamamıyla işverenlerin görüşünü yansıttığı açıkça görülüyor. Biz sendikalar ve çalışanlar olarak gelişmeleri büyük bir hassasiyetle takip ediyoruz. Ortada, Hükümet ya da ilgili bakanlık adına hazırlanmış ve konunun sosyal tarafları olan işveren ve sendikalara sunulmuş resmi bir kanun tasarısı yok. Biz kıdem tazminatının tartışılmasını doğru bulmuyoruz ve bu sızdırma tasarıyı şiddetle reddediyoruz. İşverenlerin kafa karıştırmaya dönük bu basın ve yayın faaliyetleri karşısında sessiz kalan Hükümeti ve ilgili bakanlığı da duyarlı olmaya davet ediyoruz. Çalışma barışını, moral motivasyonu, üretimi ve verimliliği olumsuz etkileyecek olan bu sözde tasarıya karşı Hükümet açıkça tavır almalıdır.

 

KIDEM TAZMİNATI

12 Eylül Askeri darbesinden sadece bir ay sonra geriye çekilen kıdem tazminatı tavanının, 1982 yılında tekrar geriye çekildiğini biz unutmadık. Şimdi yeni bir geriye çekme operasyonunun da bu hükümet döneminde gündeme getirilmesi dikkat çekiyor. Demokrasi söylemleri ve yeni Anayasa tartışmaları arasında işçilerin, emekçilerin kazanılmış haklarına göz koymak büyük bir çelişkidir. Biz, üst örgütümüz Türk-İş'in ifade ettiği gibi Kıdem Tazminatımıza yapılacak bir saldırıyı asla kabul etmiyoruz ve buna karşı her şart altında mücadele edeceğiz. Kimse telaş yapmasın, bulanık suda balık avlamaya çalışanların oyununa gelmeyelim. Önemli bir konu da Toplu İş İlişkileri Yasa tasarısı. Çalışma Yasa tasarısı komisyondan geçti ama henüz daha mecliste görüşmeye açılmadı. Şuan mecliste tatile girmiş durumda. 1 Ekim'de açılacak. Hükümet çalışanlara karşı büyük bir duyarsızlık içinde. Bugün 900 iş yeri toplu sözleşme yapmak için yetki bekliyor. Bizde örgütlendiğimiz özel sektörde toplu sözleşme yapmak için yetki bekliyoruz. Çoğunluğu Türk-İş'e bağlı 250 bin çalışan için sözleşme yapılmasına izin verilmiyor. Yazılı ve görsel basından izlemişsinizdir. Kardeş sendika Hava-İş sendikamıza üye 300 hava yolu çalışanının işine son verildi. Buradan hepimize göz dağı verilmeye çalışılıyor. Bizler hükümeti çalışma barışını bozmaları konusunda uyarıyoruz ve bu 300 arkadaşımızın de işe geri iadelerini bekliyoruz dedi.