Zülfikar, Türk-İş Genel Başkanı Kumlu'nun görevi yürütemediğini açıkladı.

Türk-İş'e bağlı Belediye-İş Sendikası Zonguldak Şube Başkanı Cavit Zülfikar, Belediye-İş Sendikası Genel Başkanı Nihat Yurdakul'un Türk-İş'ten istifa etmesiyle ilgili açıklamalarda bulundu. Cavit Zülfikar, Genel Başkanları Nihat Yurdakul'un aynı zamanda Türk-İş Genel Eğitim Sekreterliği görevini yürüttüğünü ve istifa ettiğini açıkladı.
Zülfikar, Türk-İş'in Genel Başkan Mustafa Kumlu ile gitmeyeceğini ifade ederek şöyle konuştu;
"BU İSTİFANIN GELECEĞİ BELLİYDİ"
"Özellikle son zamanlarda Türk-İş'in içinde uyuşmazlık hat safhaya çıkmıştı. Türk-İş, en son 2007 yılının sonunda yapılan Genel Kurul'dan sonra bir nebze olsun olumlu çalışmalar içine giren sendikada ayrışmalar su yüzüne çıkmaya başladı. Birçok konuda Türk-İş'in içerisinde bazı yöneticilerimiz, Genel Başkan Mustafa Kumlu ile fikir ayrılığına düşmeye başladılar. Bunların belirtileri komisyonda yapılan toplantılarda su yüzüne çıkmaya başladı. İkincisi de Genel Sağlık Sigortası'nda izlenen tavırdı. Üçüncüsü de geçen senenin 1 Mayıs konuluydu. Geçen sene sonunda da Tekel eylemindeki davranışlar, ilgisizliği hat safhaya çıkardı. Genel Sekreter Mustafa Türker'in istifasından sonra ben Belediye-İş Zonguldak Şube Başkanı olarak beklenti içerisindeydim. Bu istifanın geleceğini tahmin ederek bekliyordum. Ben Genel Başkanımı çok iyi tanıyorum. Türk-İş'in içindeki olumsuz yapıyı da bildiğim için istifanın geleceği belliydi. Özellikle Tekel eyleminden sonra bir nebze ivme kazanan işçi sınıfının, bu ivmeliği devam eder diye görevlere de devam edildi. Ama görünen köy kılavuz istemiyor. Mustafa Kumlu ile Türk-İş Genel Başkanlığı'nın gitmeyeceğini artık hepimiz biliyoruz. Belki Türk-İş'e bağlı diğer sendikalar buna katılmayacaklar, ama ben Kumlu göreve başladığından itibaren biliyordum. Görevi aldıktan üçüncü aydan sonra kendini belli etti."
Cavit Zülfikar, Tekel eyleminde de Türk-İş olarak sınıfta kaldıklarını belirterek şöyle devam etti;
"ANKARA HALKI TÜRK-İŞ'TEN
DAHA ÇOK DESTEK ÇIKTI"
"Tekel eyleminde destek çıkıldı, çıkılmadı desek yanlış olur. Tekel işçilerine destek çıkıldı, ama benim gözlemim Tekel işçisine Ankara halkı daha çok destek çıktı. Biz sendikacılar, Türk İş'e bağlı sendikalar olarak sınıfta kaldık. Tekel eylemini işçiye ivme kazandıracak kadar yukarılara çıkaramadık. Bu sendikacıların başarısızlığı, bunda benim de başarısızlığım varsa ben kabullenirim. Belediye-İş'in yapısına gelince, Biz Başkanlar Kurulu'nda Genel Başkanımızla birlikte olduğumuzda işçiye yüzünü dönen bir sendikacılık düşündük. Türkiye'deki işçi sınıfı ve işçi arkadaşlarımız fazla bir şey beklemiyorlar. Yeter ki yüzlerini birazcık olsun işçiye dönsünler. Bu beklenti içerisindeler. Mustafa Kumlu'yla bugüne kadar gitmedi, bundan sonra da gideceği inancında değilim. Genel Başkanımız da dayanabildiği yere kadar dayandı. Dayanacak gücü de kalmadığı için istifasını verdi. Genel Başkanımızın tavrını destekliyorum. Çünkü sıkıntı yaşayan sendikalardan biri de Belediye-İş Sendikası. Zaten Türk-İş'e bağlı sendikaların çoğu sıkıntı içerisinde olduğunu biliyorum. Türk-İş Başkanı hiçbir zaman bu sıkıntılara hiç tavır koymadı. Hep sessiz kaldı, sessiz kalmasının beraberinde sendikalar da sıkıntı yaşamaya başladı. Genel Kurul'un sonunda Genel Başkanımıza götürebiliyorsanız götürün, götüremiyorsanız ayrılın dedim. Ancak 1 yıl dayanabildi. Onun adına seviniyorum. Bundan sonra ki genel kurullarda Türk-İş'e yakışan bir başkanın geleceğini umut ediyorum. Türk-İş'e bağlı 35 sendikanın genel başkanları bir araya gelip bunu çözmeleri gerekiyor. Mustafa Kumlu şimdiye kadar gördüğüm en başarısız başkan, bu görevi yürütemiyor. Genel Başkanlığı kaldıramıyor.
Kumlu' nun yapacağı tek şey var, istifa etmezse bir daha ki dönem aday olmasın. Türk-İş'in önünü açsın, hem kendisine hem de işçi sınıfına yararı olur."