KESK'e bağlı Eğitim-Sen Zonguldak Şube Başkanı Orhan Yılmaz, dün yaptığı basın açıklamasında, Milli Eğitim Bakanlığı'nın "Kariyer Basamakları Yükselme Sınavı" ile toplumun kafasını karıştırdığını öne sürdü.
Başkan Yılmaz, yazılı açıklamasında şu görüşlere yer verdi.
"EŞİTSİZLİK YARATILACAK"
"Son günlerde hükümet yandaşı umut tacirlerinin yeniden gündeme getirdiği ve bazı internet sitelerinde yer alan 'kariyer basamakları' ile ilgili gelen şikâyetlerle ortaya çıkan kafa karışıklıkları konusunda sendikamızca açıklama yapılması gereği doğmuştur. Kamuoyu bilir ki sendikamız Eğitim Sen gündeme geldiğinden bu yana kariyer basamakları sınavının bir aldatmaca olduğunu ve 1739 Sayılı Temel Eğitim Kanununun Öğretmenlik Mesleği adı altında 43'üncü maddesinde yazıldığı gibi 'Öğretmenlik, Devletin eğitim, öğretim ve bununla ilgili yönetim görevlerini üzerine alan özel bir ihtisas mesleğidir. Öğretmenler bu görevlerini Türk Milli Eğitiminin amaçlarına ve temel ilkelerine uygun olarak ifa etmekle yükümlüdürler. Öğretmenlik mesleğine hazırlık genel kültür, özel alan eğitimi ve pedagojik formasyon ile sağlanır' denildiğini söylemekte bunun dışında kariyer basamakları adı altında yapılacak düzenlemeler ile aynı işi yapanlar arasında farklı statü ve farklı ücretlendirme yöntemi ile eşitsizlik yaratacağını savunmaktadır."
"SÜRECİN SONUNU BEKLİYORUZ"
"Milli Eğitim Bakanlığı, Kariyer Basamaklarında Yükselme Sınavına ilişkin olarak bir düzenleme yaparak sınav açmış ve sınav sonucunda 60 ve üzeri puan alan öğretmenlerin Hizmet İçi Eğitim Belgelerine de puan vererek puan üstünlüğüne göre belirlediği kontenjan kadar kadro ataması yapmıştır. Açılan dava sonucu yasanın tümü iptal edilmeyip,  Anayasa Mahkemesince Hizmet içi Eğitim nedeni ile verilen puanlarla, Bakanlığın uzmanlıkta yüzde 20 olarak belirlediği kontenjan iptal edilmiştir. Ayrıca mahkeme verilen iptal kararının 1 yıl sonra yürürlüğe girmesine karar vermiştir. Bu durum Milli Eğitim Bakanlığının yeni bir düzenleme yapmasını gerektirirken, düzenleme yapılmamıştır. Çünkü sınavı kazanan herkesi bu kadrolara atamak zorunda kalacağından bu durum Bakanlığa yeni bir külfet getirecektir. Eğitim Sen olarak bu uygulamaya başından beri çıktık ve Anayasa Mahkemesinin vermiş olduğu kararla iç hukuk yolları tükendiğinden durumu AİHM'e taşıdık. Bu sürecin sonucunu bekliyoruz."
"DAVA AÇILMALI"
"Başından da söylediğimiz gibi 1739 Sayılı Temel Eğitim Kanunu gereğince tüm öğretmenlerin zaten uzman olduğunu belirttik. Ancak Hükümet eğitime hiç bir katkısı olmayan bu uygulamada ısrar ederek ve özellikle bizim aylar öncesinden duyurduğumuz ve hazırlıklarını yaptığımız 'büyük eğitimci yürüyüşüne' denk gelen tarihe sınav koydu. Bu da yetmedi sınava girmeyerek Türkiye'nin dört bir yanından büyük eğitimci yürüyüşüne katılanları Ankara dışında gaz bombaları ve coplarla karşılayarak demokrasiden ne anladığını bir kez daha gösterdi. Şimdi ise yaptığı hatanın telafisini nasıl gidereceğini bilememektedir. Anayasa Mahkemesi kararı sonrasında Eğitim Sen olarak talep ettiğimiz gibi Milli Eğitim Bakanlığının şimdi yapması gereken uzman/başöğretmenlere verdiği ücret farkını tüm öğretmenlere yansıtarak aradaki ücret farkını kaldırmak ve Kariyer Basamakları uygulamasını tarihin çöplüğüne atmaktır. Zaten bu uygulamanın ücret farkı dışında bir esprisi olmadığı gibi Anayasa Mahkemesi Kararı sonrası sınavı kazanıp kontenjan ya da hizmet içi eğitim puanları nedeni ile kadro alamayanların ise Eğitim Sen'in AİHM'e taşıdığı dava sonucunu beklemekten başka çaresi yoktur. Öncelikle bilinmesi gereken Anayasa Mahkemesi Kararları geriye doğru işlemez. Dolayısıyla bu karardan dolayı geriye dönük taleplerin kabul görmesinin mümkün olmadığını düşünüyoruz. Burada görev bakanlığa düşmektedir. Ancak Anayasa Mahkemesi Kararına dayanarak sınavı kazanıp kadro alamamış ve talepte bulunmak isteyenler dilekçe ile idareye talepte bulunabilir. Olumsuz yanıt geldikten sonraki 60 gün içinde ya da dilekçeyi verdikten 60 gün içinde yanıt gelmemesi durumunda bu zımni ret sayılarak dava açılabilir. Fakat dava açacaklar Anayasa Mahkemesi kararının geriye işlemediğini bilerek, mahkemeden olumsuz karar çıkabileceğini göz ardı etmeksizin dava açmalıdırlar."