Batı Karadeniz Deniz Ticaret Odası, Kdz.Ereğli ve Alaplı TSO Başkanları düzenledikleri ortak basın açıklamasında bölgenin son durumu hakkında açıklamalarda bulundular.

 

Tersaneler bölgesinde çalışan yaklaşık 500 kişinin de bu yıl sonunda işsiz kalacağını söyleyen ve 2015 yılından önce sektörün düzelmesinin zor olduğuna dikkati çeken Batı Karadeniz Deniz Ticaret Odası Başkanı Erdem, “Ereğli’de siyasi barış yok. Siyasi barış olmadığı için de ekonomik barış olamaz, problemleri çözemezsiniz, sorunlar giderek büyür.

 

Erdem: Ben Sayın Sanayi ve Ticaret Bakanına bu sorunlarımızı “bakanlar kurulunda anlatın bakanım” dedim. Bizim sana anlatmamız önemli değil. Sen bunları bakanlar kurulunda anlatacaksın ki meselelere çözüm gelecek. Bakanlar Kurulu’nda bize sıra geliyor mu? Gelmiyor. Gündem ağır. Böyle bir ülke olabilir mi?

 

Geçtiğimiz hafta Türkiye Odalar ve Borsalar birliği Başkan Yardımcısı Halim Mete’nin bölgemize gerçekleştirdiği ziyaretin bir değerlendirmesini yapmak amacıyla ortak bir basın toplantısı düzenleyen Kdz.Ereğli Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Mehmet Genç, Batı Karadeniz Deniz Ticaret Odası Başkanı İrfan Erdem ve Alaplı Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Rafet Kılıç, bölge ekonomisinin geldiği son nokta ile ilgili olarak da ayrıntılı bilgiler verdiler. Ağırlıklı olarak Deniz Ticaret Odası Başkanı İrfan Erdem’in Ereğli’deki tersanelerin yaşadığı sıkıntıları ve bu sıkıntılar karşısında ele alınması gerekli olan çözüm önerilerini dile getirdiği toplantısının açılış konuşmasını yapan Kdz.Ereğli Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Mehmet Genç, geçtiğimiz hafta TOBB Başkan Yardımcısı Halim Mete’nin bölgemize gelerek çeşitli ziyaretlerde ve değerlendirmelerde bulunduğunu,  hem kendileriyle hem de Deniz Ticaret Odası ve Alaplı TSO yöneticileri ile istişare yapıldığını hatırlatarak, bu değerlendirmelerde Ereğli ve bölgemizin temel ekonomik sorunlarının ele alındığını, Ereğli için neler yapabiliriz konusunu da masaya yatırmak için bir araya geldiklerini ifade etti.  

 

“RAPORLARI SUNDUK”

“Konularımız belli, Erdemir’den başlayarak genel ticari sorunlarımız var. 2008’den başlayan global kriz ve Erdemir’in OYAK ile başlayan süreciyle birlikte yaşanan sorunların dışında bazı taleplerimiz var. Ereğli’nin geneliyle ilgili olarak da bölgemize gelen sayın bakanlarımıza ve TOBB Başkan Yardımcısı’na raporlarımızı takdim ettik…”, diyen Genç,  TSO olarak en temel amaçlarının OSB’yi rahatlatacak bir limanın bölgeye kazandırılması olduğunu, kısa sürede liman yerinin de tespit edilerek bu konudaki çalışmalara ilerleyen zamanlarda yön vereceklerini kaydetti.

 

ERDEM NET KONUŞTU

Batı Karadeniz Deniz Ticaret Odası Başkanı İrfan Erdem, ilçenin sorunlarının çözümünde siyasi barışın öncülük edeceğini bu barışın sağlanabilmesi için de herkesin üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmesi gerektiğinin altını çizdi. Erdem konuşmasında şu ifadelere yer verdi.

 

10 BİN KİŞİ

EKMEK YİYORDU

Halim Mete’ye sunduğumuz rapordan önümüzdeki on beş gün içinde bir sonuç çıkacağını tahmin ediyorum. 2003 yılında temeli atılan tersaneler 2009 yılından itibaren büyük sıkıntıların içerisine girdi. 2005’te başlayan büyüme 2008’e kadar devam etti. Çalışan sayımız 7 bin 500’ü buldu. Bunun taşeronu, yan sanayicisi de ilave edildiğinde 10 bin kişi ekmek yiyordu. Dünyada zenginlerin fakirleri hiç saymasından kaynaklanan bir global kriz çıktı sonra. Dünya ekonomisinde bu kriz, kapitalizmin çökmesidir aslında. Ayrıca dünyada demokrasi de ne yazık ki yıkılmıştır ve dünya yeni bir sistem arayışı içine girmiştir. Bu da 2030 ya da 2040 doğru olabilecek ancak. Ancak bu sıkıntılar dünya ekonomisini küçülttü ve gemi yapımları durma noktasına geldi.

 

TERSANELERDE

İŞTEN ÇIKARTILMALAR

2008 yılında biz Türkiye olarak gemi yapımı sektöründe 4. sıradaydık. Bugünlerde ise yüzde 9’a indik. Dünyada bir marka yakalamıştık; ama yavaş yavaş bu marka değerini kaybetmeye başladık. Ereğli’de ise bugün tersanelerde 400 ila 500 kişi arasında bir çalışan sayısı var. Bunlar tahmin ediyorum yılbaşına kadar hepsi işten çıkartılır. Gemi inşaat sanayi 2015 yılına kadar düzelmez; çünkü İspanya ve İtalya’da ekonomik kriz bekleniyor. Bu kriz de çıkarsa hem dünyanın hem de bizim toparlanmamız zor olur. İşçilerimiz işsiz kaldı.

 

“ONLARI KAYBETTİK”

TSO, Halk Eğitim ve Deniz Ticaret Odası birleştik, eleman yetiştirdik; ancak bu elemanların hepsi Ereğli’yi terk etti. Çünkü iş yok. Açtığımız okullarda yetişen çocuklarımıza staj yaptırıyorduk, onları da kaybettik. Zira Ereğli ekonomisi çeliğe dayalı bir ekonomi ve birçok sektör de çelikle alakalı. Ereğli’nin çelik sektörü çöktü, her şeyi çöktü. Biz farklıyız; bu sektörün dışında bir gelirimiz yok; ama bunu anlatamıyoruz. Bu işin ekonomik boyutu olduğu kadar bir de siyasi boyutu var.

 

“SİYASİ BARIŞ YOK”

Ereğli’de siyasi barış yok. Siyasi barış olmadığı için de ekonomik barış olamaz. Mümkün değil; problemleri çözemezsiniz. Problemleri çözemezseniz de büyür. Tersanelerimizde beş tane gemi kaldı sipariş olarak. Bunlar da indikten sonra yeni sipariş yok. Türkiye’de yeni sipariş yok. Yalnız 2010 yılının başında Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti 17 tane Silahlı Kuvvetlere ve Ulaştırma Bakanlığına gemi sipariş etti, askeri gemiler bunlar. Her tersane de askeri gemi yapamaz. Tersanelerimizi bu durumdan çıkarmamız lazım. Bir de tersanecilerimizin en büyük hatası da şu oldu: Kazandıkları bütün paraları tersaneye yatırdılar. Tersanecilikte teknolojiyi takip etmek zorundasınız. Bir de tersanecilik, uzun vadede geri dönen bir yatırımdır. Tersanecilikte yatırdıklarınızı kısa vadede geri alamazsınız. Bu tersanecilerimiz de kriz aniden çıkınca çıplak yakalandılar.

 

TERSANECİLERİN HATASI

Tersanecilerimizin de bir hatası oldu: “2015’e kadar doluyuz; altın çağımızı yaşıyoruz. Sipariş kabul etmiyoruz… “, dediler. Ekonomi büyük konuşmaya gelmez. Çünkü paradan güçlü bir şey yok. Para kimin cebindeyse onundur. Yeni dört tane tersane kuruluyordu; hepsi atıl kaldı. Geç kurulmalarına karar verildi. Bunların geç kurulmasına da politika sebebiyet verdi. Onların zaten yapılması mümkün değil. Bu benim şahsi görüşüm. Mevcut tersanelerin de kurtulması için yeni iş kollarıyla iştigal etmemiz lazım. Almanya’da yıllar önce çıkan bir krizde Alman hükümeti tersanelerini çeşitli yöntemleri hayata geçirerek yaşattı. Bizim hükümetimiz de bunu başarabilir. Yaşlı koster filoları bu tersanelerimizde iki sene daha iş imkanı sağlayabilir. Ama hükümet bize uzak duruyor. Sayın Babacan bize, milli ekonomideki payımızın sadece yüzde beş olduğunu, bunun çok düşük olduğunu; daha büyük payları olan sektörlere öncelikle yardım etmeleri gerektiğini söyledi. Tekrar söylüyorum; 2010 yılına kadar tersanecilik sektöründen hiçbir şey olmaz.

 

“ALAPLI, EREĞLİ’NİN

KANATLARI ALTINDA KALDI”

Alaplı Limanı konusunda da Alaplı TSO Başkanını tebrik ediyorum. Ortada limanın kurulmasına sebep olan arkadaşlarımı da tebrik ediyorum. Alaplı her zaman Ereğli’nin kanatları altında kaldı. Liman, onlar için bir kurtuluş. Ben de Deniz Ticaret Odası Başkanı olarak Alaplı limanı konusunda bu arkadaşlarımıza elimden gelen yardımı gösterdim. Alaplı Limanı’nın bir an önce bitirilmesi için elimizden geleni yapacağız. Ama yatırım büyük; 150 milyon dolar. Türkiye’nin bu ekonomik krizinde inşallah başarılacak.

 

ÖTV’SİZ YAKIT MÜJDESİ

Bugün petrol Ofisi’nin bölge müdürleri buradalar. Çeşitli toplantılar yapılıyor. Bu toplantılardan olumlu sonuç elde edebilirsek bundan böyle balıkçılar, acente motorları da gemiler de  ÖTV’siz yakıt alabilecek. ÖTV’siz yakıtın fiyatı da normal fiyatın üçte biri kadardır.

 

KİMSE ÜMİT BEKLEMESİN

Sayın bakanlarımızı ağırladık kısa bir süre önce. Ben Sayın Sanayi ve Ticaret Bakanına bu sorunlarımızı “bakanlar kurulunda anlatın bakanım” dedim. Bizim sana anlatmamız önemli değil. Sen bunları bakanlar kurulunda anlatacaksın ki meselelere çözüm gelecek. Ben diyorum ki, bu sorunlar çözüm bulmazsa 2015’e kadar kimse tersanelerden ümit beklemesin. Hayal kurmuş olurlar. Ben bundan önceki konuşmalarımdan birinde de söyledim; 40 yaşındaki her işadamı çantasını alarak Ereğli’yi terk etsin. Biz buraya gelen bakanlarımızı her yere de götürüyoruz; çünkü anlatmak başka şey, görmek başka şey. Gösteriyoruz biz; bak gör, diyoruz, bu tersaneler sizin çocuklarınız, diyoruz. Ama sıkıntı şu: Türkiye’nin gündemi her gün değişiyor; ülke sıkıntılı bir süreçten geçiyor. Jeopolitik durumu sıkıntılı Türkiye’nin. Burada da bize sıra gelmiyor. Biz bağırıyoruz, ortalığı yıkıyoruz; Ereğli olarak yıkıyoruz, biz bir şey istemiyoruz.  Ama Türkiye’nin jeopolitik durumları, YAŞ kararları, referandumlar… hep gündemi değiştiriyor, biz de hep geri gidiyoruz. Bakanlar Kurulu’nda bize sıra geliyor mu? Gelmiyor. Gündem ağır.

 

GÜNDEM DEĞİŞİYOR

Böyle bir ülke olabilir mi? Her gün gündem değişiyor bu ülkede. Referandumun neticesi, iyi veya kötü çıkabilir size göre; arkası ne olacak? Türkiye yeni bir seçimi kaldırır mı? Bu ülke ne çekmişse koalisyonlardan çekmiştir. AK Parti’yi seversiniz sevmezsiniz; ben AK Partili değilim. Ama bu ülke bütün ekonomik krizleri koalisyonlarda yakalamıştır. İnsanlar bir gecede batmıştır. Bunlarda hükümetlerin hiç sorumluluğu yok mu? Siyasi istikrar olmazsa ekonomik istikrar da olmaz” sözleri ile konuştu.

 

KILIǒDAN DEĞERLENDİRME

Düzenlenen toplantıda bir konuşma yapan Alaplı Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Rafet Kılıç da yaptığı konuşmada Halim Mete’nin gerçekleştirdiği Ereğli ziyaretinde bölgenin ekonomik sıkıntılarının ülke yöneticilerine aktarılabilmesi yönünde olumlu bir çalışma yapıldığını belirterek, sorunları iç içe olan Alaplı ve Ereğli’nin bu sorunlarının çözümünde bu ziyaretin önemli olduğunu vurguladı.