Memur-Sen İl Temsilcisi Kamuran Aşkar, CHP İl Sekreteri Cevat İzmirlioğlu'nun, Memur-Sen hakkındaki açıklamalarını sert dille eleştirdi. Aşkar, İzmirlioğlu'na, "Sen kimin borazanlığını yapıyorsun?" dedi.
Aşkar, açıklamasında şu görüşlere yer verdi:

"SESİMİZİ KİMSE KESEMEZ"
"Okul temsilcileri ile yaptığımız toplantıda, CHP'nin işçi sendikalarında uygulanan toplu sözleşme ikramiyesine benzer, kamu görevlilerinin toplu görüşme primleri için Anayasa Mahkemesi'ne iptal davası açarak, iptaline ve kamu görevlilerinin gelirlerinin azalmasına neden olduğunu söyledik. CHP İl Sekreteri Sayın Cevat İzmirlioğlu'nun Memur-Sen ile ilgili iddiaları konuyu tekrar gündeme getirme zorunluluğunu doğurmuştur. Dünyada örneği bulunmayacak bir şekilde sendikalı çalışanın sendikasız çalışandan daha az gelir elde etmesi çelişkisini ortadan kaldırmak, toplu sözleşme hakkını fiilen kullanamamak tan kaynaklanan ücre te dair mağduriyetleri gidermek ve bordro içeriğinde yeni bir kalem oluşturmak amacıyla, hayata geçirilen bu uygulama, kamu görevlileri sendikalarının üyelerine sendika üyesi olmaları kaynaklı olarak kazandıkları ilk mali haktır. Bir başka ifadeyle, toplu görüşme primi, sendika üyesi kamu görevli si ile sendika üyesi olmayan kamu görevlisi arasındaki farkın maaş bordrosu üzerindeki ilk yansımasıdır."

"POLEMİĞE GİRMEYİZ"
"Kamu işçilerinin toplu sözleşme yoluyla elde ettiği hakkın bir benzerinin memurlara çok görülmesi, hakkaniyet ölçülerine sığmamaktadır. Ana muhalefet partisi CHP'nin, kamu çalışanlarının özlük haklarının gelişmesi, toplu sözleşme ve grev hakkı kazanması için memur sendikalarına destek olması gerekirken, elindekinin alınması için girişimde bulunması düşündürücüdür, iyi niyetlilikten uzaktır. CHP İl Sekreteri Cevat İzmirlioğlu, bu gerçek ler karşısında Memur-Sen'i iktidar borazanı olarak eleştirmesi, kendilerini kamuoyu önünde aklama çabaların dan başka bir şey değildir. Memur-Sen üyelerinin düşüncelerini gündeme taşımıştır. Bu sesin kısılmasına ne iktidar partisi, ne de ana muhalefet partisi engel olamaz. Memur-Sen in anlayışı gereği kimse ile polemiğe girme gibi anlayışı yoktur. Ancak memur lar aleyhine olan bu kararı çıkaran hangi kesim olursa olsun eleştirmek en doğal hakkımızdır. İster iktidar olsun ister ana muhalefet"

"YÜZDE 2,5+2,5'A 'HAYIR' DEDİK"
"Anlaşılan odur ki eleştirimizden dolayı ana muhalefetin il yöneticileri gücenmiş, gücenmekle kalmayıp karalama girişi
minde de bulunmuşlardır. Sendikalara sormadan memur aleyhinde girişimde bulunduktan sonra, düşüncelerimizi dile getirmeyeceğimiz kanısı büyük bir yanılgıdır. Üstelik kalkıp, basın açıklamalarımızı okumadan bizi iktidarın borazanı olarak suçlamanız da demokratik geleneklerden fersah fersah uzaktadır. O zaman size sormak lazım. Siz kimin borazanlığını yapıyorsunuz?  Yüzde 2,5 +2,5 zam oranına 'hayır' dedik. İstediğimiz yüzde 4+4 zam oranında diretiyoruz. Toplu sözleşme ve grev hakkının verilmemesi durumunda 2010 toplu görüşmelere oturmayacağımızı söylüyoruz. Sağlıkta paralı muayeneye gidişe dur diyor dava açıyoruz. Ne bekliyorsunuz? Kırıp dökelim mi? Bizi 25 Kasım'daki eyleme davet ediyorsunuz. Yoksa bu eylemleri siz mi organize ediyorsunuz? Yapmış olduğunuz açıklama, yönlendirmiş olduğunuz eyleme katılmamakta Memur-Sen in ne kadar haklı olduğunun bariz bir göstergesi olmuştur."

"GÖRÜŞMELER SÜRÜYOR?
"Memur-Sen milletin gür sesi olup doğrunun yanında, yanlışın karşısında olmuştur. Bundan sonra da böyle olacaktır. 3 Ekim'de Başbakan'a mektup eylemi, 10 Ekim'de basın açıklaması ve 18 Kasım'da Madenci Anıtı önünde eylem yaptığımızı, bundan sonra da eylemlerimize devam edeceğimizi deklare ediyor, siyasilerin emekçiler üzerinde yapacağı tasarruflar konusunda tekrar tekrar düşünmeye davet ediyoruz. Memur-Sen olarak, gerek Maliye Bakanlığı gerekse Başbakanlık nezdinde söz konusu ödemenin devamını sağlayacak yeni bir düzenlemeyi hayata geçirme yolunda görüşmelerimiz de devam etmektedir."