Türkiye Komünist Partisi Zonguldak İl Başkanı Sami Baykut, Çaycuma'da yaşanan köprü faciasının neden yaşandığını sordu.
Baykut, Yıl 2008. Yıllarca gidiş geliş birer şeritli kullanılan Çaycuma Köprüsü yıprandığı için hemen bitişiğine yenisi yapılıyor. Yeni köprü hizmete giriyor, ama eski köprü de kullanılmaya devam ediyor. İyi de; 1951 yılında yapılan bu köprünün ömrü kaç yıl olarak hesaplandı ki duble yol yapımlarıyla övünen iktidar partisinin sorumlu yöneticileri bu köprüyü yeni yol yapımına inat, hiç olmazsa bakımı ve gerekli sağlamlaştırma çalışmaları yapılmadan trafiğe açık tutmayı sürdürüyorlar diyerek AKP iktidarını eleştirdi.
1951 yılından bu yana kullanılan köprünün bakımının yapılmasının gerektiğini ifade eden Baykut açıklamasında şunları söyledi;
Tüm kamuoyunun bildiği gibi, 6 Nisan Cuma günü 255 metre uzunluğundaki Çaycuma Köprüsü'nün bir bölümü çöktü. Köprüden geçmekte olan beş yayayla birlikte bir taksi ve bir köy minibüsü de köprü altından geçen Filyos çayına düştü. Sulara kapılan 14 kişiye hala ulaşılamadı. Peki, bu facia neden yaşandı; önlenemez miydi?
Yıl 2008. Yıllarca gidiş geliş birer şeritli kullanılan Çaycuma Köprüsü yıprandığı için hemen bitişiğine yenisi yapılıyor. Yeni köprü hizmete giriyor, ama eski köprü de kullanılmaya devam ediyor. İyi de; 1951 yılında yapılan bu köprünün ömrü kaç yıl olarak hesaplandı ki duble yol yapımlarıyla övünen iktidar partisinin sorumlu yöneticileri bu köprüyü yeni yol yapımına inat, hiç olmazsa bakımı ve gerekli sağlamlaştırma çalışmaları yapılmadan trafiğe açık tutmayı sürdürüyorlar. Ard arda yaşanan ve son zamanlarda giderek artarak adeta katliama dönüşen iş cinayetlerini kadere bağlayan AKP iktidarı, Çaycuma'da yaşanan (bile bile gelen) facianın sorumlusunu da Bakan Çelik aracılığıyla  öğrendik. Filyos çayına fazla miktarda su akışına neden olan doğa. Bu kadar fazla su gelmese olmayacaktı, kader işte ne yapalım demeye getiriyor yani... Her an her dakika ''Burası göçebilir'' diye aklına geldiğini söyleyen Belediye Başkanı Mithat Gülşen de ''Takdir-i ilahi'' diyor zaten olan bitenler için. Kendisinin sorumlu olduğu yeni köprü sağlam nasıl olsa. Göçen köprü Karayolları'nın sorumluluğunda.
İTÜ İnşaat Mühendisliği Bölümü Emekli Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nadir Yayla köprünün ayaklarını, yıkılan bendin aşındığını söylüyor. İnşaat Mühendisleri Odası İstanbul Şube Başkanı Cemal Gökçe, köprüyü ayakta tutan köprü pabuçlarından birinin oyulması ve çökmesi sonucu olduğunu söylüyor ve ekliyor:
Köprüyü ayakta tutan bu pabuçların altındaki kum, çakıl suyun debisiyle sürüklenir. Zemin boşalır ve köprünün kendi ağırlığı basınç yaparak ayağın çökmesine neden olur. Bu yüzden karların eridiği dönemde bu tür kazaların olabileceği düşünülerek pabuçların kontrol edilmesi gerekirdi. Akademisyenlerin tespit ve düşünceleri bu. Çaycuma'da yayın yapan ''Çaycuma Sanat'' adlı sanal gazetenin 20 Martta yaptığı haber ya... ''Filyos Irmağı'nın bu aylarda artan debisi beraberinde toprak başta olmak üzere yatak içindeki birikintilerin de sürüklemektedir. Köprünün ayaklarını da aşındıran suyun zarar vermesini engellemek için geçen yıl yapılan taş set ancak birkaç ay dayanabildi. Dün (19 Mart 2012) herhangi bir sorun yokken, bugün köprüden geçenlerin gördüğü, setin tam orta yerinden yıkıldığıydı. Doğal olarak bu yıkılma köprünün üst yanında biriken suyun büyük bir hızla boşalmasını da getirdi.''
Bu haberi yapan Mevlüt Kırnapcı, emekli bir öğretmen. İşin uzmanı değil, duyarlı bir vatandaş. Ya yetkililer, sorumlu mevkileri işgal edenler....? Onların yaptıkları, ihmal sonucu ve de göz göre göre gelen faciadan sonra sabır ve metanet dilemek.
Makine Mühendisleri Odası Zonguldak Şube Başkanı Birhan Şahin geçtiğimiz günlerde yaptığı bir açıklamayla Zonguldak'ın orta yerindeki Fevkani Köprünün metal yorgunu olduğunu ve çökme tehlikesi barındırdığını bildirmişti. Peki, bu açıklamayı okuyan etkili ve yetkili makamlardan her hangi bir girişim, doyurucu bir açıklama oldu mu; hayır...
ahtaya vurup bizim köprümüzü nazardan koru edalarıyla yetinenler, yarın Çaycuma'da yaşanan facianın benzeri yaşandığında ne diyecekler acaba? Çaycuma Köprüsü'nün altındaki suyun debisi fazlaydı diyenlere anımsatalım; Fevkani Köprünün suyla çökecek ayağı yok beyler.