Çaycuma'da meydana gelen köprü faciasından sonra şehir merkezindeki 56 yıllık Fevkani Köprüsü tartışmaya açıldı. Bursa Makine Mühendisleri Odası tarafından hazırlanan ön raporda, Fevkani Köprüsü'nde metal yorgunluğun olduğu tespit edildi.

Çaycuma'da beton köprünün 40 metre uzunluğundaki bölümünün çökmesi ile ırmağa düşen 15 kişi hayatını kaybetmişti. Yaşanan facianın ardından gözler Zonguldak'taki eski köprülere çevrildi. 
Şehir merkezinde 1956 yılında tamamlanarak hizmete açılan Fevkani Köprüsü'nün çelik yapıdan oluşması sebebiyle metal yorgunluğunun olduğu tespit edildi. Zonguldak Makine Mühendisleri Odası ile Bursa Makine Mühendisleri Odası, köprü ile ilgili araştırma yaparak ön rapor hazırladı. 
Rapora göre, köprünün belli bölgelerinde paslanmaya bağlı çelik yorulmalarının oluştuğu tespit edildi. Makine Mühendisleri Odası Zonguldak Şubesi Başkanı Birhan Şahin, rapor hakkında bilgi vererek şöyle dedi: "1956 yılında inşası biterek kullanıma açılan Fevkani Köprüsü beş ayaklı bir köprüdür. Kentin içindeki demir yolu ve kara yolunun limanla bağlantısını sağlamaktadır. Yapıldığı yıldan bu yana gerekli yapım ve bakım çalışmaları yapılmadığı için şu an kullanımı, halkın can ve mal güvenliği açısından tehlike arz etmektedir."
Bursa Makine Mühendisleri Odası teknik ekibince Mart 2012 ayı içerisinde gerekli inceleme ve araştırmalar yapıldığını anlatan Şahin, şöyle konuştu: "Fevkani Köprüsü ön inceleme raporu şeklinde rapor oluşturulmuştur. Buna göre, mevcut köprü döşemesi üzerinde su tecriti bulunmamakta olup yüzey suları döşeme betonuna ve alttaki çelik yapıya zarar vermiştir. Ayrıca, yer yer asfalt hasarı bulunmaktadır. Dolayısıyla köprü üzerindeki mevcut asfalt tabaka tamamen kaldırılarak döşeme betonu üzerine yeniden su tecriti ve mastik asfalt yapılmalıdır. Köprüde muhtelif çelik plakalardan oluşan mevcut genleşme derzleri tamamen hasarlı olup köprüden aşağı sular akarak yapı elemanlarına zarar vermektedir. Mevcut genleşme derzleri sökülerek yerine çelik ankrajlı ve su geçirmez tipte yeni genleşme derzleri monte edilmelidir."
Su tahliye drenaj borularının genel olarak kırık, eksik ve kopuk durumda olduğunu anlatan Şahin, şunları söyledi: "Drenaj sistemi uygun nitelikli pvc ve çelik borularla komple yenilenmeli ve garguylarda gerekli bakım çalışmaları yapılmalıdır.
Beton yüzeylerde muhtelif yerlerde hasarlı beton alanları bulunmakta olup buralarda gerekli beton onarımı yapılmalı ve zararlı dış etkilere karşı tüm beton yüzeylerin koruyucu boya uygulanarak tecriti gerekli görülmektedir." Köprü ikinci derece deprem bölgesinde bulunmakta olup köprünün deprem yüklerine karşı güvenliğinin yeterli olmadığının yapılan hesaplar sonucu anlaşıldığını belirten Şahin, sözlerini şöyle sürdürdü: "Köprüde, söz konusu gerekli onarım ve güçlendirme çalışmalarının yapılmasının şehir merkezindeki çevresel uygulama şartları ve yüksek maliyet gibi olumsuz faktörler dikkate alınarak uygulamada çok güç olacağı ve dolayısıyla söz konusu köprünün kaldırılarak yerine güncel şartnamelere uygun yeni bir köprünün yapılmasının daha uygun ve gerçekçi bir yaklaşım olabileceği kanaatimizce düşünülmektedir."