Milli Eğitim Bakanı Hasan Ali Yücel ölümünün 50. yıldönümünde anılıyor.

Eğitim İş Kdz. Ereğli Temsilcisi Cengiz Başaran, Milli Eğitim Bakanı Hasan Ali Yücel’in ölümünün 50. yılı nedeniyle yaptığı açıklamasında, “Cumhuriyet’in, Aydınlanma Devriminin Güneşi, Hümanist ve Devrimci Yönetici Milli Eğitim Bakanı Hasan Ali Yücel’i Ölümünün 50. Yılında Özlemle Anıyoruz” dedi.
“Milli Eğitim Bakanlığı dönemlerinde ve eğitimle ilgili yaptığı tüm çalışmalarda aklın ve bilimin ışığında tam bağımsız bir eğitim politikası ve yetişmiş insan gücü adına onlarca projeye imza atmıştır” diyen Başaran, açıklamasında şunları kaydetti:
“Bir destan niteliğindeki Kurtuluş Savaşı'ndan sonra, 1923'te Gazi Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde, Osmanlı İmparatorluğu'nun küllerinden Çağdaş Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin yaratılması sürecinin önemli mimarlarından birisi de Hasan Ali Yücel'dir. O, Anadolu rönesansının öncüsü ve lideridir. Çağdaş ve modern eğitimin kurucusudur. Türkiye Cumhuriyetini kuranların tek amacı bağımsızlıktır. Atatürk tarafından belirlenen net bir vizyonu vardır: Ülkenin uygarlık düzeyini, çağdaş uygarlık düzeyinin üstüne çıkarmak!
Hasan Ali Yücel de büyük savaştan yorgun, fakir çıkmış; fakat kazandığı zaferle gururlu ülke halkının bilgi ve düşünce düzeyini yükseltmeyi amaç edinen, Cumhuriyet Devrimi’nin en önemli Milli Eğitim bakanlarından biridir. Milli Eğitim Bakanlığı dönemlerinde ve eğitimle ilgili yaptığı tüm çalışmalarda aklın ve bilimin ışığında tam bağımsız bir eğitim politikası ve yetişmiş insan gücü adına onlarca projeye imza atmıştır. Dünyaca ünlü klasik eserlerin Türkçeleştirilmesi ya da Türkçeye çevrilmesi gibi çok önemli çalışmaları olmuştur. Ancak projelerinin en büyüğü “KÖY ENSTİTÜLERİ”dir. İsmail Hakkı Tonguç ile birlikte gerçekleştirilen bu proje yüz akımız olmuştur. Hızla hayata geçirilmiş bu projeyle Hasanoğlan’dan, Beşikdüzü’ne, Lâdik’ten İvriz’e kadar yurdun çeşitli bölgelerinde toplam yirmi bir Köy Enstitüsü açılmış, yapılan bu eğitim devrimi, Cumhuriyetin ve çağın en önemli eğitim atılımı olarak tarihe geçmiştir. Ne yazık ki, bu yüksek dinamizm ve Cumhuriyetçi kadronun kazandırdığı ivme gerici ve tutucu egemen güçlerden tepkiler almaya başlamıştır. Ülkenin toplumsallaşma sürecini kolaylaştırmak için gerçekleştirilen Köy Enstitüleri girişimi, kazandığı onca olumlu sonuca karşın dinsel değerlerin çöküşüne neden olduğu gerekçesi ve komünizm geliyor korkutmalarıyla tamamlanamamıştır. Sığ kafalı siyasilerin çıkarları ve kısır düşünce yapılarının bir sonucu olarak, bu çabalar kasten engellenmiş, bilimin ışığını yakalamakta gecikilmiştir. Sultanahmet mitinglerinde ön saflarda bulunan, suikastlar atlatan, yurt dışına eğitim için giden öğrenciler arasında kendi oğlunun (Şair Can YÜCEL) olmasını şaibe yaratacağı düşüncesiyle engelleyen ve onun yerine Gazi adında bir öğrenciye burs veren (Profesör Dr. GAZİ YAŞARGİL), adil, akılcı, bilime inanan bir bürokrat ve devlet adamıdır O. Cumhuriyet kazanımlarını ve devrimlerini sürdürecek gençliğin ve  yöneticilerin, böyle devlet adamlarına ve bilimin aydınlatıcı gücüne, şu anda da o günlerdeki kadar gereksinimi vardır.
Bugün olduğu gibi halkını çocuklarına feda eden değil, gerekirse çocuklarını halkına feda eden, O’nun gibi yöneticilere olan özlemimizle… Hasan Ali YÜCEL’i ölümünün 50. yılında, rahmetle, minnetle ve saygıyla anıyoruz.”