KESK'e bağlı Eğitim-Sen Zonguldak Şubesi Kadın Sekreteri Gönül Toros, yazılı bir açıklama yaparak, kreş ve ebeveyn izninin emekçilerin temel haklarından biri olduğunu belirtti. Gönül Toros, devletin ihtiyacı karşılayacak sayıda kreşler açması gerektiğini belirterek şöyle konuştu;

"ANNE-BABA ÜCRETLİ BAKICI VE ÖZEL KREŞ İKİLEMİ İÇİNDE"
"Kamuyu daraltan, temel insan ihtiyaçlarını dahi piyasaların insafına terk eden mevcut devlet anlayışı, birçok başka hakkımızı olduğu gibi bu haklarımızı da gasp et-mektedir. Sadece devlet bu konuda üzerine düşen soru-mlulukları yerine getirmediği için milyonlarca çalışan anne baba ya  aile büyüklerinden, hısım akrabadan destek almak ya da ücretli bakıcı ve özel kreşlerden hizmet almak ikilemi içindedir. Devle-tin bu hak gaspının bir başka vahim sonucu da birçok annenin çocuk bakımı gibi çağdaş dünyanın artık bir sorun olarak görmediği bir nedenle çalışma yaşamından ayrıla-rak eve hapsolmasıdır. Bu hakkın hayata geçirilememesi, devletin sorumluluktan ka-çmasının ebeveynler açısından yarattığı maddi manevi sorunlar bir yana aynı zama-nda çocuklarımızın daha sağlıklı ve nitelikli koşullarda ye tiştirilmesini de engellemektedir. Bilindiği gibi 0-6 yaş okul öncesi dönemi çocukların ruhsal, bedensel ve zihinsel gelişmelerinin en hızlı olduğu, yaşamın en önemli dönemlerinden biridir. Tüm çocukların bu dönemlerinde desteklenmesi, okul öncesi eğitim olanaklarından yararlanması sağlıklı, özgür bireyler olarak gelişimlerinin sağlanması ebeveynler ve kamunun ortak sorumluluğudur."

"EBEVEYN VE ÇOCUKLAR ARASI  SAĞLIKLI İLİŞKİ BUNA BAĞLI"

"Bunu sağlamanın yolu, etkin, erişilebilir ve parasız okul öncesi eğitim olanaklarından tüm çocuklarımızın yararlanmasıdır. Bu nedenle devlet ihtiyacı karşılayacak sayıda kreşler açmalıdır, bunun için bütçede kaynak ayırmalıdır. Bu yetmez! Aynı zamanda ebeveyn izni düzenlemesine hemen geçilmelidir. Ebeveynler (anne-baba) çocuklarının gelişimi konusunda hem toplumsal açıdan hem de yasal açıdan hak ve sorumluluk sahibidir. Bir anne babanın bu sorumluluklarının gereğini yerine getirmesinin yolu ebeveynlerin çocukların eğitim ve gelişim sürecine etkin bir özne olarak katılmasından geçer. Ebeveynler ve çocukları arasında sağlıklı bir ilişkinin kurulması öncelikle buna bağlıdır. Bunun için ebeveyn izni hakkının kullanımı temel bir haktır. Ancak kamu emekçileri olarak çok iyi biliyoruz ki kamusal harcamaları azaltarak yeni piyasalar yaratmayı önüne hedef olarak koyanlar, parasız ve nitelikli sağlık ve eğitim hizmetlerinden yararlanma hakkını çiğneyenler, emekçileri sefalet ücreti altında yaşayan paryalar olarak gören zihniyetler geriletilmedikçe bu hakkımızın gaspı da devam edecektir. Devletin Anayasa'nın 10 ve 49'uncu maddele-rini ayaklar altına alan uygulamalarına, herkesi 3 çocuk yapmaya teşvik eden muhafazakar ve çağdışı zihniyete karşı sesimizi yükseltiyoruz. Devletin sosyal niteliklerini ayaklar altına alanlara sesleniyoruz. Hakların takipçiyiz, yakanızı bırakmayacağız."

"ÇALIŞMA KOŞULLARINDA RIZA OLMADAN DEĞİŞİKLİK YAPILMAMALI"
"Taleplerimiz; kapatılan kreşler ihtiyaçlar göz önüne alınarak tekrar açılmalıdır. 0-6 yaş grubu çocuklar için en az 50 çalışanın bulunduğu işyerlerinde ve 50'den az çalı-şanın bulunduğu işyerleri için çalışma alanına yakın ortak bebek bakım üniteleri ve kreşler açılmalıdır. Bu hizmet bütün çalışma alanlarında verilmeli ve kreşlerde yeterli sayıda uzman personel bulundurulmalıdır. Doğum izni sürelerinin bitiminden çocu-ğun ilköğretime başlayacağı süreye kadar geçen sürede ebeveynlerin 6 ay dönüşüm lü olarak kullanabilecekleri 2 yıl ücretli ebeveyn izin hakkı olmalıdır. İzin kullandıkları için, ebeveynlerin sosyal ve özlük halklarında kayba uğramamalı ve işyeri ve çalışma koşullarında aleyhte veya rızaları olmadan değişiklik yapılmamalıdır. Doğum sonrası, ebeveynlik 2 yıla kadar kadınlar nöbet, vardiya, mesai gibi fazla çalışmaya tabii tutulmamalı. Haklar evlat edinme durumları ile evli-bekâr tüm çalışanlar için geçerliğini korumalıdır. 657 sayılı kanundaki 4/B ve 4/C'ye göre çalışanlar kadroya alınmalı ve kaldırılıncaya kadar yukarıda sözü edilen bu iyileştirmeler kendilerine yansıtılmalıdır."