Genel Maden İşçileri Sendikası Yöneticileri, Zonguldak Belediye Başkanı Eşref'i ziyaret ederek gündemde yeralan liman ile ilgili net mesajlar verdi. Belediye Başkanı Eşref'de limanın TTK'da kalması gerektiğini, tüm tepkilere rağmen limanın özelleştirilmesi durumunda da belediye olarak işletmeye talip olduklarını söyledi.

GMİS Genel Başkanı Ramis Muslu ve Yönetim Kurulu üyeleri, Zonguldak Belediye Başkanı İsmail Eşref'i makamında ziyaret ederek gündemdeki çeşitli sorunlarla ilgili görüş alışverişinde bulundu. Zonguldak'ın gündeminde TTK?ya ait Zonguldak Limanı'nın özelleştirilmesinin bulunduğunu ve konunun kamuoyunda tartışıldığını belirten GMİS Genel Başkanı Ramis Muslu, "Kurum limandan kâr elde ediyor. Daha da ötesinde limanı üretimin bir parçası olarak görüyoruz. Liman mutlaka TTK tarafından işletilmeye devam edilmelidir" dedi.
Belediye Başkanı İsmail Eşref ise limanın TTK'da kalması gerektiğini belirtti ve tüm tepkilere rağmen özelleştirilecekse, limanın gelirinin dışarıya gitmemesi adına belediye olarak işletmeye talip olduklarını söyledi. Muslu, gözünden ameliyat geçiren Eşref'e geçmiş olsun dileğinde bulunduğu ziyarette yaptığı konuşmada özetle şunları söyledi;

TTK'NIN LİMANA İHTİYACI VAR
"Kurumlimandan kâr elde ediyor. Fransızlar'dan devralınan ve 1936'dan buyana Kurum tarafından işletilen limanı üretimin bir parçası olarak görüyoruz. TTK, 2009 yılında 2 milyon tona yakın satılabilir taşkömürü üretimi yaptı. 2010 yılı için beklenen üretim 2 milyon 500 bin tondur. Kurumun ana üretim hedefi ise yıllık 5 milyon ton. Kurumun ileriki yıllarda bu limana daha çok ihtiyacı olacak.  TTK Genel Müdürümüz, kurumun asıl işinin üretmek olduğunu söylüyor. Tabii ki asıl iş üretimdir. Bunu yaparken de mutlaka limana ihtiyacımız olacak. Erdemir'in limanı var. Eren Holding, Çatalağzı'nda liman kuruyor. Erdemir'in ürettiğini ihraç etmek için limanı var. 2009 yılında 60 bin ton taşkömürünün nakliyatını bu limandan yapmışız. Biz belki bugün limanı tam kapasite ile kullanamıyoruz ama üretim arttıkça bu rakamlar çok daha yükselecek. Bunun yanı sıra kuzeyde komşu ülkelerle olan TIR anlaşmaları giderek limanın kârını arttıracaktır. TTK, kendisine ait bu limandan 2008 yılında 500 bin dolar, 2009 yılında 1 milyon dolar kâr elde etti. Biz geliştirilerek, teknik yatırımlar yapılarak limanın TTK tarafından işletilmesinden yanayız. Bunu, üretimin bir parçası olarak görüyoruz. Kurum, kârını katlayarak limanı işletmeye devam etsin. TTK, geliştirerek bu işe devam etmelidir. Romörkörler eski olabilir ama buralara romörkör kiralayabiliriz. Bunun için haber bekleyen şirketler var. Kuruma 2010 yılı için 47 milyon dolar yatırım geldi. Buradan limana da pay ayrılsın. Yatırım amaçlı böyle umut ediyoruz. Sonuçta ürettiğin kömürün naklini buradan yapacaksın. 1936'lı yıllarda Zonguldak Limanı zaten özel kanun ile TTK'ya devir edildi. Şimdi ise bir tarafta deniz Milli Emlak'ta gözüküyor. Kara sahası TTK'da gözüküyor. Biz her şeyden önce limanı TTK'nın kar eden bir koludur diyoruz. Öncelikli işimiz yer altındaki kömürü çıkartmak ama liman da işiminiz bir parçasıdır.  Bunu yaparken de limanı kullanacağız. Bunu yok sayamayız" dedi.

EŞREF; LİMANA TALİBİZ
Zonguldak Belediye Başkanı İsmail Eşref de Zonguldak Limanı'nın mutlaka TTK'da kalması gerektiğine dikkat çekerek, "TTK'da lavuarın kaldırılması yerine mobil lavuarlar kurulması, demiryolu taşımacılığı yerine karayolu taşımacılığına yönelinmesi maliyetlerin düşürülmesi anlamında ekonomik nedenlere dayandırılmıştı. Ancak Zonguldak Limanı'nın durumunu bunlarla karşılaştıramayız. Çünkü liman işletmesi kâr ediyor.  Biz, limanın TTK'da kalması ve işletmesini TTK'nın yapmayı sürdürmesi gerektiğini düşünüyoruz. TTK'ya ait Zonguldak Limanı, yine TTK'da kalmalıdır. Biz, eğer ihaleye çıkılacaksa liman işletmesine talip olduğumuzu açıkladık. Ancak öncelik limanın TTK'da kalmasıdır. Herşeye ve tepkilere rağmen çeşitli baskı ve dayatmalarla liman özelleştirilecekse biz işletmesine talip olduğumuzu açıkladık" dedi. Eşref, şöyle konuştu; "Burada ciddi bir kar var, zarar yok. Kurum bu limanı zamanında kendi ürettiği kömürü nakletmek için yaptı. Nakliye işi üretimin bir parçasıdır. Ürettiğin kömürü ocakta mı bırakıyorsun? Hayır, dışarıya taşıyorsun. Yani nakliye ediyorsun. Şimdi, limana getirdiğin kömürü de bir yere nakledeceksin. Nereye, satacağın yere. Dolayısıyla nakliyeyi bizim işimiz değil diye bakamayız. İşimizin, üretimin bir parçasıdır. Düşünerek baktığımızda bu iş TTK'nın işidir. Altını çizerek söylüyorum. Bu işi kurum yapmalıdır. Başka bir seçeneği yok, özelleştirmemelidir. GMİS'in, kamuoyunun, belediyenin bu tutumuna rağmen özelleşecekse o zaman belediye olarak biz istiyoruz. Özelleşecekse, kiraya verilecekse belediye olarak biz talibiz. Çünkü orada elde edilen gelir Zonguldak'ta kalmalıdır. Özelleştirme ile bir yerlere gitmemelidir.  Mutlaka bir dayatma varsa, bu dayatma IMF, DPT veya Hazine ise bunları sayıyorum çünkü bu dayatma nereden gelir ihtimaller üzerinde duruyorum. Bir mecburiyet varsa ve mutlaka yapılacaksa biz o ihaleye gireriz hatta almak için de ciddi fiyat teklif ederiz. Başkasına bu işi yedirtmek istemiyoruz. Bu konuda ısrarlıyız.

ASLINDA LİMAN, HUKUKEN İHALE EDİLEMEZ
 İki hususu da sizin bilginize sunuyorum. Bunu kamuoyu bilmiyor. Biz belediye olarak 7-8 yıl önce ihaleye girdiğimizde liman işletmesi ihalesine girdiğimizde ihale iptal olmuştu. Belediyeye verilmek istenmedi. O zaman gerekçe olarak birincisi belediyenin imkanı olmadığı belirtilerek imkansızlığı göz önüne alındı. İkincisi ise müfettiş raporlarında alanın imtiyaz hakkının özelleşemeyeceği yazılıydı. Eğer yine böyleyse bu ihale gerçekleşmeyecek demektir. Yani devlet denetleme raporlarında TTK'ya "Siz burayı ihaleye veremezsiniz" dendi ve bu iş o tarihte durduysa yine aynı noktadayız. O zamanda kiralamaydı. İkinci noktayı söylüyorum. Bu bilinmeyen bir husustur. Orada TTK'nın imtiyaz hakkı var ama 4-5 yıl öncesinde oranın mülkiyeti TTK'nın dı. Artık oranın mülkiyeti TTK'nın değil. Niye değil? Kıyı kanunu yol ile depo sahasının arasından geçiyor. Milli Emlak Müfettişlerince yapılan tespitte Milli Emlak Müdürü uyarıldı. Davalar bile açıldı. Terminalin tapusu da iptal oldu. Liman da iptal oldu. Liman sahası geçmişte parça olarak TTK'nın iken hem parsel hem de imtiyaz kendinin iken artık TTK'nın değil. Orası Milli Emlak ve Hazine'nindir. Hazine'nin de değil devletin hükümet tasarrufundaki bir arazidir, hali arazidir. Hali bir arazide TTK, Milli Emlak ile şu anda itilaf halinde. Milli Emlak, "buradaki kiralamalarını bana sormadan yapamazsın. Burada bana sormadan bina yapamazsın. Burası artık benim" diyor. Milli Emlak bunu mahkeme kararıyla yasayla bunu derken TTK, 'Benim imtiyaz hakkım var' diye ihaleye çıkamaz. Yasal bir sorumluluk doğar. Bu mülkiyet kendinin değil. O parsel artık hali arazi. Bunu kimse bilmiyor. Hatta göz ardı ediyor. Hatta TTK, bu ihale adımını atarken bile bunun farkında değil. Sonuçta biz belediye olarak ihale sonuçları aleyhte çıkarsa dava konusu yapmayı düşünüyoruz. Bu hususlar Zonguldak lehine dava edilecek konulardır. Orada mülkiyet hakkı olmayan bir idarenin ihale yapma arzusu yoktur. Bu iş sonuçlanamayacak bir konudur. Boşuna uğraşmasınlar. Şimdiden vazgeçsinler. Yatırım yapsınlar. TTK karını büyütsün, zararını kapatsın".